"Ayrılmak için acı, gitmek içinde yürek gerekir..."
Mahallemizin güzel sokaklarını gezerken diğer yandan da ellerini tuttuğum yeşil gözlü prensim ile sohbet ediyorduk.
"Aslı konusunda olan fikirlerimi biliyorsun. O kızı hiç sevmiyorum."
Tek eliyle gözlerini ovalayan yeşil gözlüm geri bana dönerken cevap vermek yerine başını salladı.
Uykusuz olduğu gözlerindeki kızarıklıktan çok belli oluyordu.
Aniden yürümemi kesip ona doğru döndüm ve yorgun bakan gözlerine gözlerimi çevirdim.
"Nöbetten çıktığından beri hiç uyumadın mı?"
"Vaktim olmadı Nehir'im. Eskiden uyurdum ama sen hayatıma girdiğinden beri bütün boş vaktimi sana ayırıyorum. Çünkü bu prensin yanında bile seni çok özlüyor. "
Yüzümde hafif bir tebessüm oluşurken boşta duran elimi yanağına koyup yanağını okşadım.
"Eğer benimle vakit geçirmek için uyumuyorsan şuan uyuman için omuzumu feda edebilirim."
"Yok güzelim. Bu gözler bu gözlere bakmalı o yüzden asla uyumam. "
Elini omuzuma koyan yeşil gözlüm bana sıkıca sarılırken konuşmaya devam etti.
"Acilen evlenmemiz gerek çünkü ben seni hep özlüyorum. Bu yüzden nöbette saatleri sayıyorum. Evlenirsek seni hep görme şansım olur."
Sol elini tutup beraberimde yeşil gözlü prensimi çekiştirirken, "Çok hayal kuruyorsun." dedim. Direk küçük bir çocuk gibi ellerini göğsünde birleştirdi ve dudaklarını büzdü.
"Hayal değil bu Nehir Giray. Ben buna geleceğin fragmanı diyorum. "
Kendi kendime gülerek önüme dönerken Emre Seray hala yürürken bile söylenmeye devam ediyordu.
Elini tuttuğum prensim aniden beni kendisine doğru çekerken irice açtığım gözlerim ile etrafa bakıyordum.
"Yeşil gözlüm ne yapıyorsun? Biri görecek ve rezil olacağız. "
"Sevgilime bakmak suç mu? O zaman gidip teslim olmam gerek."
Etrafa bakan gözlerim onun gözleri ile buluşurken yorgun gözleri ışıl ışıl bakıyordu. Yorgunluğu gözlerinin ışıltısını hiç bozmamıştı.
Sanırım onun gözlerini bu denli sevmemim tek sebebi gözlerindeki yeşilin bu kadar parlak olmasıydı.
Tuhaftı ama gözleri benim dışımda biri ile konuştuğunda ya da ona baktığında hiç böyle değildi.
Onun yeşilleri sadece bana bakarken ışıl ışıl parlıyordu.
Ve ben o gözlerde fena tutuklu kalıyordum.
"Biri görürse..." diyerek söze başlamıştım ama yeşil gözlü prensim saniyeler içinde dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
İrice açtığım gözlerim ile ona bakarken dudaklarıma küçük bir buse bırakıp geri çekildi.
"Artık ciddi ciddi evlenmek zorundayız."
Sinirle koluna vururken gözlerim etrafa bakıyordu. Allahtan bizden başka kimse yoktu.
"Sen çok hayal kuruyorsun diyince bende evlenmemizi kesin hale getireyim dedim."
"Bunun bedelini ağır ödersin Emre Seray. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Mahalleler
ChickLitİki düşman mahalle. Lodos ve Samyeli. İki düşman mahallenin iki ayrı reisi. İnsanlara göre sıradan bir şey gibi gelsede onlara göre reislik yürek meselesiydi. Düşman iki mahalle olsalar da hiçbiri düşman olmayı zerre istemiyordu. Fakat onl...