"Susarak sevmek olur mu hiç? Seven her zaman belli eder sevgisini..."
"Emre Seray siz misiniz?"
Kapının ardındaki iki adam merakla abim ve yeşil gözlüye bakarken yeşil gözlü elindeki silahı çekti. Abim onun elinden öfke ile silahı alıp beline koyarken yeşil gözlü dik dik abime baktı. Yeşil gözlerini tekrar adama çevirdi.
"Benim."
Adam, alnından dökülen terleri elinin tersiyle sildi. "Karım doğum yapıyor. Dediler ki sen doktormuşsun. Kardeşim Allah rızası için yardım et." dedi. Yeşil gözlünün yüzündeki ifadeyi tam olarak nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Yüzünde rahatlamış bir ifade vardı ve aynı zamanda da adama şaka mısın der gibi bakıyordu.
Abim, kendini tutamayarak gülmeye başladığında yeşil gözler ona döndü. Abime bakarken, "Mira!" dedi. Abim büyük bir kahkaha attığında ben de kahkaha attım. Mira ve Ali Abi yanımıza geldiğinde Ali Abi kapıdaki adamı görünce rahatladı.
"Sana iş çıktı."
"Ne?"
Abim, "Beyefendinin karısı doğum yapıyormuş." dedi. Mira şaşkın gözlerle yeşil gözlüye baktı. "İyi de ben daha mezun olmadım ki?" dedi. Yeşil gözler alaycı bir şekilde güldü. "Öğrenmiş olursun, Mira." dedi omuz silkip.
Aslında yeşil gözlünün bilgisi vardı ya. Oda yapabilirdi. Yanında gönüllü hemşire olabilirdim.
Adam bize yardım isteyen bakışlar atarken Mira, başını salladı. "Tamam ama..." diyen Mira, Ali Abi'ye baktı.
"Benimle gelir misin?"
Ali Abi yüzünde gülümse sevdiği kıza baktı. "Her zaman." dedi ve hazırlanıp fazla bekletmeden dışarıya çıktılar. Onların ardından bakarken abim yeşil gözlüye laf atıyordu.
"Eline de yakışırdı be, Seray."
"Hukuk fakültesinde bunları öğretmedikleri için üzgün olmalısın, Giray."
İkiside birbirine bakarak güldü. Nedense bu kare çok hoşuma gitmişti.
Yeliz oturma odasından çıkıp yanımıza gelirken merakla yeşil gözlüye baktı.
"İyi misiniz? Kimdi? Burak mı geldi? Mira ve Ali'yi verdiniz mi?" diye art arda sorular sordu.Abim başını salladı. "Ölmek için çok gençtik, Yeliz." dedi dalga geçerek. Yeşil gözlüde ona ayak uydurdu. "Yaşamam gereken çok macera var Yeliz daha evleneceğim." dedi. Ne evlenmesi be?
Yeşil gözleri beni buldu. Alaycı bir şekilde güldü. Uyuzsun ama tatlısın ulan!Yeliz merakla bana döndü. "Cidden verdiler mi?" dedi. Ben de abim ve yeşil gözlüye ayak uydurdum. "Diğeri neyse de abimsiz yapamazdım." dedim. Abim gülerken, yeşil gözlü ufak atta civcivler yesin der gibi baktı. Hâlâ bakıyor. Bakma be bana öyle! Abim gülerek Yeliz'le içeri girdiğinde yeşil gözlü abim gider gitmez bana dik dik baktı.
"Ufak atta civcivler yesin Nehir Hanım."
Doğru tespit Nehir Giray. Çözdün sen bu çocuğu.
"Sen civcivleri düşüneceğine kendine yatacak yer ara. Malum ortada mal gibi kaldın."
Yeşil gözleri irice açıldı. "Ne malı lan?" dedi. "Orman gözlü beyine mal denir mi?" diyerek devam etti. Dil çıkarıp oturma odasına koştum. Abim bizi direkt odalara kovalarken zavallı yeşil gözlü odasına gidenlere bakıyordu.
Kıyamam ya.
"İyi geceler, kanki. Gece korkarsan yanıma gelebilirsin."
Emir yeşil gözlüyü yanaklarından öperken sırtına sertçe vurdu. Yeşil gözlü merakla Emir'e baktı. "Mal mısın?" dedi sakin bir ses tonu ile. Emir başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Mahalleler
ChickLitİki düşman mahalle. Lodos ve Samyeli. İki düşman mahallenin iki ayrı reisi. İnsanlara göre sıradan bir şey gibi gelsede onlara göre reislik yürek meselesiydi. Düşman iki mahalle olsalar da hiçbiri düşman olmayı zerre istemiyordu. Fakat onl...