"Seninle olsun. Aşk olsun..."
Hepimiz toplanmış karşımızdaki güzellikleri incelerken horlayarak uyuyan Ali Abi'nin horlama sesi ile ona döndük.
"Bunun içinde nasıl bir öküz yatıyor?"
Mira elinde iki biberon ile içeri girerken kocasına bakıp gülümsedi.
"Siz geceleri uyurken biz bebek sallıyoruz. Biri uyusa diğeri uyanıyor. Döngü oldu."
"Ah Aliş, babalı kekim."
Mira Barış Abi ve Gökhan Abi'nin ısteği üzerine biberonları onlara verdi. Gökhan Abi heyecanla biberonu alıp maviş gözleri ile ona bakan Miray'a baktı.
Her ne kadar bebekler ikiz olsa bile biri mavi gözlü diğeri kahverengi gözlüydü. Biri Ali Abi'ye diğeri Mira'ya benziyordu.
Gökhan Abi, "Ee bu biberonu tutmuyor." diyerek saf saf Mira'ya baktı.
Abim, "Bebek olduğu için olabilir mi?" diye sorunca Gökkuşağı mantıklı dercesine ona baktı."Bebeksin diye mutlu sanıyorlar. Vay anasını satayım."
Ali Abi aniden koltuktan sıçrayarak uykusundan uyanırken, "Ben emziririm." diyerek yarı açık gözleri ile etrafa baktı.
Biz anlamayan gözlerle ona bakarken Aliş kollarında bebek varmış gibi sevmeye başladı.
"Uyusunda büyüsün dandii! Danalar girmiş bastona dandi. Bastoncu adamı hasta etme def ol git. Uyusun kızlarım dandi!"
"Yazık, rahmetliyi nasıl bilirdiniz?"
Abimin cümlesi üzerine hepimiz aynı anda, "Baba gibi." dedik. Bizim sesimizle uykusundan uyanan Aliş saf saf bize baktı.
"Kızlarım nerede lan?"
"Kanka Buse ve Emir tatlı diye onları yediler."
Emir, elini karnına koyup, "He ya. Öyle oldu." dedi. Ali Abi onun omuzlarından tutup sarstı.
"Kus lan. Çıkar kızlarımı geri."
Hepimiz kahkaha atarak gülerken Ali Abi şaşkın şaşkın etrafa baktı. Beşiklerinde duran kızlarını görünce elini kalbine koydu.
"Yüreğim ağzıma geldi hıyarlar. Kızlarım? Babanız size bir şey oldu sandı. Çok korktum."
Mira gülerek kocasına bakarken Aliş, Miray'ı öpüp Alin'e döndü.
Kızları çift yumurta ikizi olan Ali Abi ve Mira özellikle birbirlerine benzeyen kızlarına onların isimlerine benzer koymuşlardı.
Miray'ı Ali Abi, Alin'i Mira koymuştu. Birbirlerine olan sevgileri burada bile belli oluyordu.
Kızları uyutmak için bizi odadan kovan Aliş'e söylene söylene giderken oturma odasına gidip koltuklara korulduk.
Yeşil gözlümün yanına otururken o elinde telefonla birine mesaj atıyordu. Ona çaktırmadan ekrana bakayim derken telefonunu gülerek bana doğru çevirdi.
"Çok mu belli oluyor?"
Yeşil gözleri bana dönünce başıyla telefonu işaret etti. Uzattığı telefonu alıp ekrana baktım. Validem 2 kişisi ile mesajlaşıyordu.
Profil resminden annem olduğunu anlarken heyecanla en üste çıkıp mesajları okumaya başladım.
Validem 2: Emreciğim nasılsın oğlum?
Emre: İyiyim Ayla Anne. Siz nasılsınız?
Validem 2: Bende iyiyim. Cadında kitap okuyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Mahalleler
ChickLitİki düşman mahalle. Lodos ve Samyeli. İki düşman mahallenin iki ayrı reisi. İnsanlara göre sıradan bir şey gibi gelsede onlara göre reislik yürek meselesiydi. Düşman iki mahalle olsalar da hiçbiri düşman olmayı zerre istemiyordu. Fakat onl...