2.BÖLÜM

64.2K 2.8K 1.5K
                                    

"Ağlatan bir reis..."

Gecenin karanlık zamanında yedi kişi boş boş mahallede geziyorduk.

Barış Abi, telefonla uğraştığı için koluna girmiştim. Düşmesin diye bana tutunuyordu zeki çocuk. Barış Abi, "Gökhan kardeşim?" diyince hepimiz durup Barış Abi'ye baktık. Gökhan Abi, "Buyur kardeşim?" diyince Barış Abi yalandan öksürüp bana baktı.

"Bir saniye güzelim." diyip kolunu çekti.

Herkes merakla ona bakarken Barış Abi Gökhan Abi'nin yanına gidip elini Gökhan Abi'nin omuzuna attı.

"Kardeşim İnstagram'a fotoğraf atmışsın."

"Evet ya geçenlerde içiyordum onun fotoğrafını attım."

Barış Abi'nin bahsettiği fotoğrafı biliyordum. Gökhan Abi şarap bardağında şarap içiyordu ve onun resmini çekip atmıştı. Altına da, "Geçenlerde yine içiyorum." yazmıştı. Barış Abi gülmesini kesip ciddi bir tavır takındı.

"Kardeşim, sen de ben de iyi biliyoruz ki o içtiğin bir şarap değil."

Gökhan Abi dik dik Barış Abi'ye bakmaya başladı.Barış Abi, "Ulan angut bari fotoğrafı çekerken vişne suyu şişesini almasaydın." dedi. Tüm takım koca bir kahkaha attı.

"Lan şarap ne vişne suyu? Ben senin gibi fakir miyim lan? Vişne suyuymuş! Hadi oradan!"

Abim araya girip "Şu fotoğrafın altında küçük bir bölümü gözüken vişne suyu şişesini diyoruz kardeşim." dedi. Gökhan Abi biraz duraksayıp "Harbiden gözüküyor muydu lan? Ben niye görmedim?" dedi. Aynı anda hepimiz kocaman bir kahkaha attık.

Abim, "Hey millet uyuyor sessiz!" dedi. Susup yürümeye devam ettik. Yeni gelen reisin konusu kaç saattir açılmamıştı. Eminim kimse de açmak istemiyordu. Yürürken kendi aramızda konuşmak dışında bir şey yapmadık.

Yine kendi aramızda konuşurken, Ali Abi, "Lan susun bir!" dedi. Hepimiz sessizliğe büründük. Birinin ağlama sesi geliyordu. Birbirimize bakıp sesin olduğu tarafa doğru gittik. Biraz yürüdükten sonra yere oturmuş ağlayan bir kız karşımıza çıktı. Abim, kızın yanına gidip omzuna dokundu. Kız olduğu yerde korku ile sıçradı.

"Korkma. Ben Samyeli mahallesinden Deniz. Sen kimsin?"

Abim, kesinlikle odun bir insandı. Çok laf kalabalığı yapmaz direkt konuya gelirdi. Kız göz yaşlarını silip bize baktı ve abime geri döndü.

"Mahallenize gizli girdiğim için üzgünüm. Ağlarken kendimi burada buldum."

Abim kızın omzunu sıvazlayıp gülümsedi. Kız, "Ben gitsem iyi olacak." dedi ayağa kalkmak üzereyken. Abim kızın kolundan tutup geri yerine oturttu. Kız abime şaşkınca bakarken abim konuşmaya başladı.

"Sizin orada nasıl bilmem ama bizim burada yardıma ihtiyacı olan birine yardım edilir. Ve sende ağlayan bir kız olarak yardıma ihtiyacın var gibi duruyorsun. "

Alt dudağımı ısırıp Selin'e baktım. "Abim niye kızla ilgileniyor yahu? Gökhan Abi baksın." dedim mırıldanarak. Selin kızı baştan aşağı süzüp "Kanka gözüm tutmadı bunu." dedi. Kafamı sallayıp abimin yanına gittim.

Abimi biraz itip "Siz gidin ya biz kız kıza hallederiz." dedim. Abim kaşlarını çatarken Buse araya girip "Bencede ya, kız kızın dilinden anlar " dedi. Abim, erkeklere bakıp başını salladı. "Bizim mahallede kimse karışmaz ama bir şey olursa buralardayız." dedi. Kafamı salladım.

"Futbol sahasının orada olacağız."

Abim gülümseyip diğer erkekler ile yanımızdan uzaklaştı. Bizde ağlayan kızı alıp sahaya doğru yürümeye başladık. Buse, "Ee canım seni ağlatan kim?" diye sordu merakla. Kız birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra "Hoşlandığım çocuk." dedi. Selin'de sessizliğini bozup araya girdi.

Düşman Mahalleler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin