107.BÖLÜM

3.3K 357 185
                                    

"Senli günaydınlar..."

      Dans ederek mutfakta kahvaltı hazırlarken diğer yandan da özellikle ses yapmamak için çabalıyordum.

      Elimdekileri bahçeye götürüp mutfağa geri dönerken mutfağın ortasında durup kendi kendime dans ettim.

       Kulağıma gülme sesi gelirken durup mutfak kapısına baktım. Omuzunu kapıya dayamış ellerini göğsünde birleştirmiş olan yeşil gözlüm bana bakarak gülümsedi.

"Günaydın karım."

      Yüzümde hafif bir tebessüm oluşurken ondan bunu duymak hoşuma gitmişti.

"Günaydın kocacığım."

     Yanıma gelirken mutfağa kısa bir süre göz atıp, "Beni niye uyandırmadın? Birlikte hazırlardık." dedi. Tezgahın üzerinde duran sigara böreğini yeşil gözlüme yedirirken açıklama yaptım.

"Çok güzel uyuyordun. Uyandırmak istemedim."

    Sigara böreğini yutup, "Aslında ben sabah uyandım." dedi. "Biraz seni izledim. Sonra geri uyudum." diyerek devam etti.

"Seninle güne uyanmak seninle günü bitirmek çok güzel bir şeymiş."

     Utanarak bakarken yeşil gözlüme sigara böreğinin kalan kısmınıda yedirdim.

"Evet karıcığım. Bugün ne yapmak istersin?"

      Yeşil gözlümün elinden tutup bahçeye çıkardım ve ona hazırladığım masayı gösterdim.

"Önce güzelce kahvaltı ederiz. Kahvaltıda sen bana neden düğünümüze geç kaldığını anlatırsın. Daha sonra evimizi birlikte yerleştirebiliriz. Birkaç kutuda eşya kalmıştı. "

        Yeşil gözlüm kafasını olumlu anlamda sallarken sandalyeyi çekti ve beni oturtup yanağımdan öptü.

"Sen otur ben çayı getiririm."

      Kafamı sallarken gülerek bahçeye sonrada evimize baktım. Gözlerim yeşil gözlümün bahçeye ektiği çiçeklere kaydı.

"Çiçekler çok güzelmiş. Bahçeye çok yakışmış."

Kocam Bey, masaya doğru gelip çayları koyarken çiçeklerin isimlerini sayıyordu.

     Onu dinleyerek kahvaltımıza başlarken beyfendiyi sorguya çekme vaktim gelmişti.

"Dün neden eve beni almaya geç kaldın? Dökül bakalım."

     Elindeki çatalı tabağının kenarına koyup, "Nehir." dedi. Merakla ona bakarken devam etti.

"Aslında ben zaten evliydim. Diğer karım o kızla evlenemezsin diye kavga çıkarınca geç kaldım."

     Dik dik kocam olacak beye bakarken masanın üzerindeki çatalı ona doğru atıp, "Uyuz uyuz konuşma be! Yoksa ilk günden karından dayak yiyeceksin!" dedim. Çatal yanağına denk gelirken hafifçe yanağı çizildi.

"Nehir, kurban olduğum. Sonra istediğin kadar döv ama şimdi dövme. Sonra yanlış anlayacaklar."

       Anlamayan gözlerle bakarken, "Niye yanlış anlayacaklar ki?" diye sordum. Yeşil gözlüm imalı bir şekilde gülerken, "Oha!" diyerek tepki verdim. Tepkime gülerken ben utanarak ona baktım.

      Konuyu dağıtmak için dün geç kalma sebebini anlatmaya başladı. Birara kızacaktım ama sonra karşımdaki kişinin vicdanına söz dinletemediğini bildiğim için susma hakkımı kullandım.

       İlk kahvaltımızı kahkahalar atarak geçirirken için sıkıcı kısmına gelmiştik. Bahçeye çıkardıklarımı tekrar içeriye götürürken açık bıraktığım telefonumdan müzik çalmaya devam ediyordu. Sevdiğim bir şarkı kulağıma dolarken elindekileri tezgahın üzerine bırakan yeşil gözlüm elini bana uzatıp gülümsedi.

Düşman Mahalleler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin