10.BÖLÜM

33.8K 1.8K 385
                                    

"Unutamam ki..."

   Haydi Ramazan Ay'ına haydi! Yaz tatilimizin birkaç gününü geride bırakırken sonunda Ramazan bayramına girmiştik.

    Annem, abim ve ben alışverişe çıkıp ramazan bayramı için alışveriş yaptık. Daha doğrusu annem tek başına yaptı. Çünkü annem alışveriş yaparken abiciğimle ben reyonların arasında saklanbaç oynuyorduk. Saklandığım yerden çıkacağım sırada abimin sesini duydum.

"Nasılsın bacım?"

"Karizma daha fazla çizilmesin diye çıktım."

     Abim gülüp annemin yanına gitti. Annem alışveriş sepetini ağzına kadar doldurmuştu. Ama ben onun içine oturacaktım. Bir Nehir atasözü der ki; Ne olursan ol, o alışveriş arabasına bin. Atasözüme uyup turşulara bakan abime baktım.

"Hayırdır? Ne turşu alıyorsun yahu? Ev de kalıp turşusunu kuracağın bir bacın olacak."

"Sen evde kalana kadar turşu yemeyelim mi bacım?"

"Zıkkım ye abi, zıkkım ye."

     Kendime gidip alışveriş arabası bulup geri bizimkilerin yanına gittim. Annem kendi arabasını doldurmuştu ve ben yanına gider gitmez arabama bir şeyler koydu.

"Ya! Ben buna oturacaktım!"

"Nehir bebek arabası değil o kızım, alışveriş arabası. Ama istersen sana bebek arabası alalım."

"Aşk olsun valide ben gidip kendime içecek alacağım."

    Bizimkilerin yanından uzaklaşıp içecek reyonuna gittim. Kendime içecek seçerken aniden telefonuma mesaj geldi. Telefonuma bakıp gözlerimi irice açtım.

"Oha! İnternet paketimi açık mı bırakmışım?"

   Oflaya oflaya gelen mesaja baktım.
Gelen mesaja sevinsem mi derken internet paketimin açık kaldığı aklıma gelince bir kez daha küfür ettim. Sonra içimdeki annem kılıklı iç ses küfür etme ağzına biber sürerim diyince sustum.

Orman Gözlü: Kayıp ilanı vereceğim hangi fotoğrafını bastırsam?

Ben: Niye? Ben kayboldumda benim mi haberim yok? Nereye kayıp ilanı veriyorsun?

   Çok geçmeden mesaj geldi. Ekrana aval aval bakarken yeşil gözlünün profiline tıkladım. Bir duvarın önünde çekilmişti. Fotoğraftan çok gözlerine bakarken aniden çıkıp yazdığı mesajı okudum.

Orman Gözlü: Ortalarda yoksun?

    Güldüm. Neden yoktum acaba? Hep annemin suçuydu.

Ben: Ramazan sebebi ile kapalıyız.

Orman Gözlü: Oo şaşırdım.  Senin bir ev kızı olduğunu unutmuşum.

Ben: Oha, nasıl olur? Ben de bir ev kızıyım. Çok tatlıyım, biliyorum.

Orman Gözlü: Öylesin

Orman Gözlü: Dermişim.

Ben: Kışın bir iyilik yap ve odunların arasına karış. En azından evde sobası olanlara faydan olur.

Orman Gözlü: Benden odun olmazda çok fena hırsız olur.

Ben: Ne alaka? Bak yine anlamadım.

Orman Gözlü: Kalbini çalacağım ya ;)

   Oha şerefsiz! İçimde bir yerlerde orman gözlüye benzeyen biri, şerefsiz deme lazım olur, dedi. Ona bir güzel küfür edip, orman gözlü oğlancığıma engel attım. Sevimlice gülüp telefonumu geri cebime koydum. Çok geçmeden telefonum çaldı. Telefonumu elime alıp ekrana dil çıkardım. Açmam ki!

Düşman Mahalleler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin