46.BÖLÜM

19K 1K 610
                                    

"Bazen de çocuk olmaktır, aşk..."

Üzerimdeki elbise hafif rüzgar sebebiyle uçuşurken elbiseme çekidüzen verip saçlarımı düzelttim. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki sanki yerinden çıkacakmış gibiydi.

Derin bir nefes alıp yavaş yavaş yürürken diğer yandan da etrafa bakıyordum. Kahverengi gözlerim beyaz atlı prensimi arıyordu.

Bugün ikimiz için güzel bir gün olacaktı. Buna emindim. Yeşil gözlü sabah bana gelmem gereken yerin konumunu atınca bende soluğu Selin'in yanında almıştım.

Evet! Şuan üzerimde askılı beyaz bir elbise vardı. Beyaz elbisenin üzerinde çiçek desenleri vardı. Selin'in yoğun isteği üzerine saçlarımı maşa yapmıştım. Eh hafif bir makyaj da yapmıştım. Acaba çok mu abartı olmuştu?

İçimdeki sesi görmezden gelip etrafa bakmaya devam ettim. Bulunduğum yer ormanlık alandı fakat etrafta çok sayıda bank ve masalar vardı. Piknik yapmak için güzel bir yerdi.

Kahverengi gözlerim saniyeler içinde bankta oturan yeşil gözlüyü seçerken hemen yanında oturan yaşlı bir amca ile sohbet ediyordu. O an yeşil gözlü ne dedi bilmiyorum ama yaşlı amca kahkaha attı. O an yeşil gözlünün ne dediğini çok merak ettim. Yaşlı adam gülmeyi kesip heyecanlı bir şekilde konuşurken yeşil gözlü kısa bir süre kolundaki saate bakıp geri amcaya döndü.

Amcanın konuşması biterken tekrar saatine baktı. Kaşlarını çatarak saate bakarken amca bir şey söyledi ve bunun üzerine hafifçe tebessüm etti.

Olduğum yerde dikilmeyi kesip derin bir nefes alarak yanlarına doğru yürümeye başladım. Yanlarına geldiğimde beni ilk fark eden yaşlı amca olmuştu. Sevimli bir şekilde gülümseyip, "Aha geldi seninki!" dedi. Merakla ona bakarken arkasında durduğum yeşil gözlü hemen ayağa kalkıp arkasını döndü.

Yeşil gözleri benimle buluşurken hafifçe tebessüm ettim. Yeşilleri kısa biran beni bulurken başını öne eğdi. Niye eğdi ki şimdi? Beğenmedi!!

Gülümsemem solarken amca bana bakıyordu. "Evlat, seninki anlattığın kadar güzelmiş." dedi. Yeşil gözlü amcaya bakıp gülümsedi ve geri bana döndü. Yeşilleri gözlerimi bulurken, "Mahmut Amca." dedi. Olduğum yerden amcanın yanına gelip elini öptüm. Sevimli sevimli gülerken saçlarımı okşayıp, "Maşallah." dedi.

"Emre oğlum pek yakışıklı. Nehir kızım da adı gibi güzel hanım kız."

Bakışlarım yeşil gözlüyü bulurken, "Seni beklerken tanıştım." dedi. Yahu benim sevdiceğim niye her gittiği yerde kendine arkadaş buluyordu?

"Emre oğlum seni bekliyordu bende Sevinç'imi kızım."

Yeşil gözlüye bakıp şaşkınca, "Sevinç?" dedim. Tam cevap verecekti ama bulunduğumuz parkın yanında duran masaya birkaç erkek gelince bakışları o yöne döndü. Kaşlarını çatarak bana doğru gelirken, "Sevdiği." diye yanıt verdi. Başımı sallayıp gülümsedim.

"Sanırım Sevinç Teyze seni baya bekletti amcacığım."

Mahmut Amca yanda duran bastonu ile oynarken, "Altmış sene bekletti kızım, şimdi bekletse ne olacak?" dedi isyan ederek.

"Ah ah! Sevince kızamıyorda insan. Gelse de görsem o güzel yüzünü."

Yeşil gözlü alaycı bir şekilde gülüp, "Daha on beş dakika var." dedi. Merakla ona bakıp, "Neye?" dedim. Yeşillerini biran bile benden çekmeden, "Sevdiğinin gelmesine." dedi. Farkında olmadan gülümserken yeşil gözlü amcaya döndü.

Düşman Mahalleler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin