32.BÖLÜM- KORUYUCU

6.3K 483 144
                                    

Ve zile bastım.

Açılmasını beklediğimi sadece kapı değil gibi hissediyordum. İçim sesim, kalbim, ruhum, düşüncelerim hepsi birlikte ziline basılmış kapı gibi açılmayı bekliyordu sanki. Kapının ziline değil de benliğimin ziline dokunmuştum.

Arya Eryaman kimliğim tekrar dönmüştü. Ne cevapsız sorular istiyordum, aklımda ne de beni ikilem de bırakan vicdanım. Hayal kırıklığı enkazından, yeni bir ben doğmalıydı.

Tüm yaşanmışlıklara çizgi çeken bir ben.

Her şey yeni başlıyordu.

Gerçek bir intikam oyunu yeni başlıyordu.

***

Kapıyı açan kişi evin çalışanı idi. Karşısında beni görmeyi beklemediği için ilk başta ne yapacağını şaşırdı. Sevinçle gözleri parlarken içeri doğru seslendi.

Gözlerim çalışanın ardından gelen Selin'e takılı kaldı. İki gün öncesin de alışveriş mağazasında görmüş olmama rağmen arkadaş özlemim hiç geçmemiş gibi hissediyordum. Belki de hayatta özleyebileceğim kimsem olmadığı için biriktirdiğim özlemimi Selin'in sitemle bana bakan gözlerinde harcamaya çalışıyordum. Belime dolanan sıcak sarılmaya aynı şekilde karşılık verdim.

" Acımasız biri olduğunun farkındasın değil mi?"

Söylediği cümlenin ağırlığını, içine karıştırdığı şefkati kulaklarıma ulaşan anlamı hafifletiyordu. Çoğu insanın yaşamayacağı, yaşasa bile kaldıramayacağı acılar arasında kaybolmuş benliğimi bulmaya çalışırken acımasız olmakla suçlamak garip bir duyguydu.

" Özür dilerim." Elinden tutarak geriye doğru çekildim." Zamana ihtiyacım vardı."

" Evet. Zamana ihtiyacın vardı. Biliyorum. Ama telefonlarımı açmaman, mesajlarıma cevap vermemen... Seni nasıl merak ettiğim den haberin var mı?" Aynı hasretle tekrar sarıldı." Allah bilir yolladığım mesajları okumamışsındır bile."

" Kızmakta sonuna kadar haklısın."

" Tabi ki haklıyım ve sonuna kadar kullanacağımdan hiç şüphen olmasın."

" Selin. Tamam. Gelir gelmez sıkma kızı. "

" Handan teyze."

" Güzel kızım."

Selin'in kollarından kurtularak Handan teyzenin anne sıcaklığına bıraktım kendimi. Anne sarılması o kadar muhteşemdi ki annesi yanında olan insanlar bunun ne demek olduğunu anlayamazlardı.

Sıcacık bir aile ortamında sevgi ile büyürken bir anda tek başına hayatın soğukluğunda kalmak kolay değildi. Birlikte salona doğru yürürken Selin'in koluma vurmasıyla ona baktım.

" Handan teyzen sayesinde kurtulduğunu zannediyorsan, yanılıyorsun. Şimdilik susuyorum. Ama beni tanırsın. Bu suskunluk çok uzun sürmez."

" Tanımaz mıyım hiç? Çok iyi tanıyorum hem de. Başımın etini yiyeceğini bildiğim halde uçaktan iner inmez sana geldim."

" Başka şansın mı vardı. Tabi bana geleceksin."

Ferah ve oldukça aydınlık olan salona geçip kanepelere oturduk. Selin bana doğru bakarak oturdu. Elimi tutup yüzümü öptü.

" Seni özledim Selin." Dedim.

" Bilmez miyim hiç. Bu yüzden ne zaman özlesen aradın."

Selin'in sitem dolu iğneleyici sözlerinden kolay kolay kurtulacağımı hiç sanmıyordum.

TEHLİKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin