TEHLİKE

8.BÖLÜM- İZLER

Video: Lorde- Yellow Flicker Beat

Sabah Kerem'i okula yollayarak hızlıca odasını topladım. Evde ki yoğun ilgiyle 2 gün sürmeden hastalığını atlatmıştı ve durumu eskiye oranla daha iyiydi. Kemal Arıkan bir hafta boyunca öğleden sonraları evde çalışacaktı. Cemile hanım bu yüzden evde titiz  bir çalışma başlattı.

Öğleye doğru Kemal eve geldi. Birkaç kalın dosyayı kucağında taşıyan, önünü görebilmek için dosyalara çenesini dayamış olan şoförü de peşinden girdi. Anlaşılan baya ayrıntılı çalışacaktı. Kemal'in evde çalışacak olması gerilmeme sebep olsa da durumdan şikayetçi değildim. Sonuçta evde çalışması işime geliyordu.

Cemile hamına rahatsız edilmek istemediğini söyleyerek çalışma odasına girip kapısını kapattı. Kerem gelene kadar bir işim yoktu, yokluğumun fark edileceğini hiç sanmıyordum. Odama gidip kapımı kapattım, kapıyı kilitledim. Valizimden çıkardığım dinleme cihazının bağlantısı ayarlayarak düğmesine bastım.

İşte başlıyorduk.

Beklerken yanıma çay almadığıma pişman olmuştum ama umursamadım. Öğrendiğim bilgilerle Kemal'e nasıl zarar vereceğimi düşünürken keyif çayı içebilirdim.

Aradan geçen her dakika sinir ve sıkıntı olarak içime dolmaya başladı. Yarım saati geçkin süredir sadece sayfa çevirme sesi dinliyordum. Bazen de sıkıntıyla dışarı üflenen nefes sesi vardı, arada da Kemal'in öksürük sesi oluyordu. Onun dışında başka ses yoktu. Sıkıntıyla iç geçirirken çalan telefon sesiyle dikkatimi topladım.

" Alo. Söyle Sedat."

Telefonun diğer ucunda kim vardı bilmiyordum, ne söylüyordu duymuyordum ama Arıkan'ın sesi gayet net duyuluyordu.

" Evet. Aldım."

.....

" Okudum, okudum."

......

" Tek sayfa yazı yollamışsın zaten. Kız hakkında buldukların sadece bunlar mı?"

....

" E-eee. Burada pek bir şey yazmıyor. Yurt dışında özel klinikte tedavi olduğu yazıyor. İsim değişikliği yapıldığını da yazmışsın ama eski adının ne olduğu yazmıyor burada."

.....

" Mirası kim yönetiyor o zaman."

.....

"Sen emin misin bunun doğru kişi olduğuna."

Karşı tarafı duymadığım için hangi kızdan bahsediyordu, anlamıyordum. Kalbim hızla çarpmaya başlamıştı. Bu kez kimin hayatını karartacaklardı acaba.

" Tamam Sedat tamam. Anladım eminsin ama sen yine de tekrar bak."

.....

" Ona bu konu da soru soramam adamın eski.... Neyse dediğim gibi tekrar bak bu Poyr.... Ya işte her neyse. Sen tekrar bak. Ayrıca niye ismini değiş......

Ne demişti. Poyraz diyecekti. Babamın ismini söyleyecekti. Kızı araştırın.....başımdan aşağı kaynar su döküp kutuplara atmışlardı. Hem yanıyor hem donarak şok geçiriyordum. Kalp atışlarım ritmini bozmuştu. Dün yaşadığım duygu patlamalarından sonra kendimi tam olarak toparlayamamıştım bile ve yine duygular altın da eziliyordum. Hayır ezilmiyordum bu sefer ölüyordum resmen.

Ne düşüneceğimi şaşırmıştım.

Ne demişti? Ne diyecekti? Nasıl demişti? Kimi arıyordu? Babamın adını söyleyecekti, niye söylememişti?