Tüm sevgi sözcüklerinin bir araya gelerek oluşturduğu duygu seli bile değersiz kalır. Bu sevgi o kadar yücedir ki cennetten sana hediye edilmiş melek gibidir. En zayıf olanı bile tehlike anında gerektiğinde kaplan kesilerek pençelerini çıkarır.
Öyle anlar yaşatır ki kimi zaman sığınacak liman, kimi zaman fedakarlıkta sınır tanımayan, kimi zaman tehlikelere kalkan, kimi zaman arkadaş, kimi zaman canını bile verecek kadar sevgisini hissettiren, okşadığı saçlarında huzuru işleyen, baktığın gözlerde cenneti gösteren, gülümseyen yüzünde güven veren mucizevi varlıktır.
Şefkatinde boğulurken tesellisinde mest olursun. Hayatında bazen her şey ters giderken umutsuzluğa kapılarak yıkılırsın. Basit şeylerdir kırıldıkların ama hayatın alt üst olur. Ayağa kalkmakta zorluk çekerken tekrar tekrar düşersin, derin yaralar alırsın, o anda sana bir el uzanır. Hızla ayağa kaldırır. Yaralarını bir bir tedavi eder, iyileştirir. Saçlarını okşarken alnına kondurduğu öpücük her şeyi siler atar. Neye üzüldüğünüzü bile hatırlamazsınız. Geriye sadece tek bir söz kalır. Sıcaklığında eriyip gideceğiniz kelime kulağınıza fısıldanır.
"Ben buradayım yavrum. Annen yanında..."
Ve sıkıca sarılırsınız. Arkanızda bu kadar büyük sevgi varken artık hiçbir şey sizi yıldıramaz. Yenilmezsinizdir. Hayata karşı, acıya karşı, ihanete karşı, daha güçlü çıkarsınız.
Tarif edilemez bir duygudur.
Anlatınca anlanmaz, ancak yaşayınca bilirsin.
İşte bunun adı anne sevgisidir.
Ben şanslıydım. Bu mucizevi sevgiye böylesine derin hissedecek kadar yaşamıştım. Ama şansım 18 yaşına kadar sürmüştü. 18 yıl cenneti yaşarken, 18 yılın sonunda ailem elimden alınarak cehenneme atılmıştım. Varlıkları serinletirken, yoklukları yüreğimi yakmıştı ve hala da yakmaya devam ediyordu.
Yanıyordum. Öyle büyük bir yangındı ki yüreğimde taşıdığım, kaldıramadığım için intikamın karanlığına bile esir olmuştum.
Ne uğruna?
Sebebini bilmediğim bir hiç uğruna...
Değer miydi?
Asla. Hayatta ailemin yerini tutabilecek ne vardı Li zaten. hiçbir şey yoktu.
Birileri için aile değersiz olsa da benim için canımı verecek kadar değerliydi. Belki de aileyi değersiz gördüğünden değildi Kemal Arıkan'ın yaptıkları. Bencil oluşundandı. Kendi ailesinden başka kimseyi umursamadığındandı.
Hayatta bazı insanlar vardır ailesi ve çocukları için her şeyi yapan. Hatta katil bile olup, katili olduğu insanlardan çaldıklarıyla çocuklarına rahat ve mutlu bir hayat sunan. Çocuklarına her şeyi verdiğine inanıp gururlanırlar.
Ben çocuklarımın mutluluğu için her şeyi yapan bir babayım çığlıkları atarak gururla dolaşırlar.
Ama öyle değildi.
Görünen başka olsa da yaşanan bambaşkaydı. Birilerinden çaldığın hayatın üzerine mutluluk kurulursa eksik kalır. Her şeyi verdiğini sanırsın ama eksiktir işte. Ve asla tamamlanamayacak bir eksikliktir. Eksikliğin büyüklüğü kıvrandırır.
Tıpkı sarıldığım çocuk gibi. Her şeye sahipti. Para, şöhret, aile... Tek bir sözle istediği her şey yapılabilirdi. Dışarıdan bakan birisi için imrenilecek hayat yaşıyordu. Ama bir şey eksikti. Hem de en önemli şey, sahip olduğu her şeyden daha değerli. Para ile satın alamayacağı, istediği zaman ulaşamadığı.
Bu yaşına kadar nasıl bir his olduğunu bile bilmediği anne sevgisi en büyük eksiklikti hayatında. Bu anne bu çocukta olduğu sürece ileriki yaşamında da bu sevgiyi tadacağı meçhul görünüyordu. sevgi, şefkat, merhamet duyguları eksik bir insan ileride canavara dönüşmesi beklenen bir şeydi. Kerem'in bundan 10 yıl sonraki hali Kemal Arıkan'ı sevindirecek olsa da sevgisiz ve vicdansızlığı kabusu olacaktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/39972556-288-k59416.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKE
General Fiction"Sen bana nefretle bakarken ben seninle ailenden sana kalan en değerli mirasmış gibi sahiplendiğin çayı içmeye can atmaya başladım. Evden nefret eden ben evin mutfağında çıkmıyordum artık. Bıraksam kendimi mutfakta uyuyacaktım, seni daha fazla göreb...