38. BÖLÜM- DARGINIM

6.5K 459 453
                                    

şiir:MuhammedBurakBaskan

Kemal Arıkan'a hiç gözükmeden kaçmalıydım. Ama ilk önce ne olduğunu öğrenmem gerekiyordu. Beni sinir etmekte giderek kendini geliştiren Canan'a öfkeyle bakarken sordum.

" Neden bana karşı öfkeli olsun?"

" Bilmem."Derken ağzının aldığı alaylı şekle bir tane çarpmamak için sabrediyordum." Belki de bu saatte eve geldiğin için öfkelidir."

Yağız'la yaşadığım muhteşem bir gün sonunda huzurla eve girmek varken daha eve girmeden Gizem'le karşılaşmak, eve girdikten sonrada Canan'la karşılaşmak tamamen bana özel bir şansızlıktı.

" Canan." dedim. Sakinlikle konuşmaya çalışıyordum." Kovulmak istemezsin değil mi?"

" Eve geç gelen sensin. Ben neden kovulacakmışım?"

" Geçen gün de aynı şeyi yapmış bana yalan söylemiştin."

" Ben... O... gün...." Suçlu olduğundan söyleyecek bir şey bulamadığı için kekelemesi normaldi.

" Sen o günde bana yalan söylemiştin ve Cemile hanım bu duruma çok sinirlenmişti. Eğer bir daha yalan söylersen Kemal beye anlatacağını söylemişti."

"Bu sefer gerçekten doğru söylüyorum." Alaylı konuşması kaybolurken kendini savunmaya geçmişti. Kovulma korkusu olduğu için yalan söylemediği ortadaydı.

" Bak eğer yalan..."

" Yalan söylemiyor. Arya." Sözümü yarım bırakan Serap'a döndüm." Kemal bey gerçekten çok öfkeli ama seninle alakası olduğunu sanmıyorum. Geç kalmanla ilgili bir şey söylemedi zaten. Ama seninle görüşmek istiyordu."

" Neden?"

" Bilmiyorum."

" Niye öfkeli?"

" Burada beklemeyelim. Mutfağa geçelim istersen."

" İstemiyorum." Sert konuşmam beni bile şaşırtmıştı. Bir an önce ne olduğunu öğrenmeme gerekirken boş boş vakit harcamak istemiyordum. Bir an önce ne olduğunu öğrenip ona göre davranacaktım.

" Burada söyle. Kerem'e bakmam lazım."diye başka bir bahane söyledim.

" Kemal Arıkan'ın sekreteri öldürülmüş."

" Ne?" beklemediğim bir ölüm kaşlarımı çatılmasına sebep oldu." Selcan Bulut mu öldürüldü?" korkum tamamen ölümüne benim sebep olduğum düşüncesinden geliyordu. Yavuz Kurt'la düşmanlıklarının bu kadar çabuk başlayacağını hiç düşünmemiştim.

" Tanıyor musun?"

" Hayır. Nereden tanıyabilirim ki."

" Soyadına kadar tanıyormuş gibi söyledin de."

" Hafızam kuvvetlidir benim. Bir keresinde duymuştum. Unutmamışım demek ki." Şaşkınlıktan neredeyse kendimi ele veriyordum." Polisler onun için mi geldi? Niye vurulmuş peki? Kim vurmuş?"

Arka arkaya sorduğum sorular Serap'a garip gelse de cevap verdi.

" Evet. Polisler o yüzden geldi. Polisler geldiğin de Kemal Bey evdeydi. Öğrendiğin de büyük bir şok yaşadı. Çok üzüldü."

Daha beter olsun ama ölümle değil. Yeni işlenen cinayetler acımı azaltmazdı. Kimsenin ölmesini istemiyordum. Benim istediğim ölüm acısı değil,  her şeyini kaybetme acısıydı.

" Niye öldürülmüş?"

" Tam olarak bilmiyorum ama silahlı saldırıya uğramış."

Tam tahmin ettiğim gibi çıkacak olması korkutuyordu. Selcan Bulut'u Kemal Arıkan'ın telefonuna virüs programı yüklediğim de en çok görüştüğü kişi olduğu için önemli biri olduğunu anlamıştım. Kemal Arıkan'ın eli ayağı konumu da gibi bir şeydi. Öğrenmek istediğim Yavuz Kurt'la bağlantısı olup olmadığıydı. Sabah Kemal Arıkan'dan yediği yumruğun intikamını almak için cinayet işlemiş olamazdı değil mi? Bu kadar ileri gidecek bir adam mı olmuştu? Gözünü kırpmadan cinayet işleyecek kadar hırsına esir olmuş bir canavara mı dönüşmüştü?

TEHLİKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin