Tüm işlerimi bitirip odama geçtim. Kerem'le ilgilenmek dışında pek bir işim yoktu zaten. Adile teyze dışında evde ki çalışanların benimle ilgilendiği de yoktu. Varlığımla yokluğum onlar için fark etmiyordu, durumdan da hiç şikayetçi değillerdi. Merak etsem de üzerinde fazla durmadım.
Dünki yaşadıklarımdan sonra şuan ki görüntüm hiçte iç açıcı durmuyordu. Kemal Arıkan'la tanışmam yine ertelenmişti ama karşılaşmadığımızda iyi olmuştu. Kemal'in karşısına güçlü çıkmak istiyordum. Nasıl olsa karşılaşacaktık.
Yağız arkadaşıyla buluşmak için üç günün sonunda ilk defa dışarı çıktı ve bugün eve gelmeyecekti. Dün kabus gibi biten günün sonunda bugün daha şanslı sayılırdım. Bir daha bu şansı yakalayamayabilirdim. Diğer dinleme cihazını bir an önce Kemal Arıkan'ın çalışma odasına yerleştirmeli ve işe koyulmalıydım.
Çalışma odasında kamera vardı. Evin tüm ihtişamına, son sistem teknoloji aletlerine rağmen çalışma odasında ki kamera eski sistemdi. Babam da aynı kamera markası kullandığı için biliyordum. Her gün aynı saatte kayıt yenilerken, arada 3 dakikalık boşluk oluşuyordu, bu boşlukta dinleme cihazını yerleştirmek için yeterliydi.
Kolumda ki saate baktım. Saat 11:45 ve kamera kayıtlarının yenilenmesine 15 dakika vardı.Acele etmeliydim.Valizimde bulunan dinleme cihazını alıp, merdivenleri sessizce çıktım. Çalışma odası giriş katta bulunuyordu. Dikkatli hareket ederek etrafta kimsenin olmadığına emin olduktan sonra çalışma odasının kapısının yaklaştım. Yağız'ın evde olmadığında ne kadar rahat hareket etmiştim.Tekrar saate baktım. Bir kaç dakika sonra kayıt yenilenecekti. Sırtımı duvara yaslayarak beklemeye başladım. Kalan o kısacık sürede dinleme cihazı sayesinde öğrenebileceğim bilgiler aklıma geldikçe heyecanım artıyordu ama aynı zamanda da içimde büyük bir korku vardı. Yaşadığım gerilimden dolayı dudağımın ısırırken saate tekrar baktım. Zaman geçmek bilmese de vakit geldi.Odanın olduğu tarafa dönerek, kamera kayıtlarında belli olmayacak şekilde kapıyı araladım. Yanıp sönen yeşil ışığı takip ediyordum. Renk kırmızıya dönünce, ağzımda biriken korkuyu yutkunarak içeri girdim.
Perdelerin kapalı olduğu oda fazla aydınlık olmasa da, duvarın yarısını kaplayan pencere sayesinde ortam da loş ışık vardı. Klasik tarzda döşenmiş oda oldukça büyüktü. Kapı arkasında ki ve pencerenin bulunduğu duvar haricinde ki diğer yerler boydan boya kitaplıklarla kaplıydı.Mobilya rengi koyu olduğundan insanı boğuyordu. Kitaplıkların birleştiği köşede şömine vardı. Çalışma masası şöminenin yanında, kitaplığın hemen önündeydi. Masanın önünde iki tane deri koltuk orta da sehpa vardı. Camın önünde iki koltuk ortada bulunan sehpa, üzerinde yarım kalmış satranç vardı. Babamla satranç oynadığımız günler aklıma geldiği gibi aynı hızla geri gitti,duygulanmanın vakti değildi. Odayı incelemeyi bırakıp, dinleme cihazını bulunma ihtimali düşük olan bir yere koydum. Odadan çıkarak çaprazımda bulunan lavaboya girip kapıyı kapattım. Soğuk suyla elimi yüzümü yıkadım. Odaya girmeden önce beni esir alan korkularım ve heyecanımdan eser yoktu. Sakindim. İşin büyük kısmını halletmenin ve yakalanmamanın sakinliğiydi ve şimdi sıra Kemal'i dinlemeye gelmişti.
****
Aradan iki gün geçmiş hafta sonu gelmişti. Geçen iki gün içerisin de pek bir şey yapmamıştım. Birkaç kez Kemal'in telefon konuşmalarını dinlemiş, onda da işime yarar pek bir şey bulamamıştım. Birkaç kez de Kerem' in yaptığı saçmalıklarla uğraşmak zorunda kalmıştım. Ama bunlar küçük şeylerdi. Benim için önemli olan Kemal'den öğreneceğim bilgilerdi. Kemal'in hafta sonu evde çalışacağını öğrenince ayak altında fazla dolaşmamak için teyzeme gideceğimi söyleyerek izin almıştım. Kerem hafta sonu annesinde olacağı için kolaylıkla izin verdiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKE
Ficción General"Sen bana nefretle bakarken ben seninle ailenden sana kalan en değerli mirasmış gibi sahiplendiğin çayı içmeye can atmaya başladım. Evden nefret eden ben evin mutfağında çıkmıyordum artık. Bıraksam kendimi mutfakta uyuyacaktım, seni daha fazla göreb...