VİDEO: Bahadır Sağlam-MAVİ(Şarkının başı çok hoşuma gittiği için bu şarkıyı paylaştım.)
Ünlü iş adamı Kemal Arıkan'ın yetimhane için yaptığı çekin karşılıksız çıkması tüm çevrelerce şok etkisi yaşattı.
"Bu yardımı yapacağımı mı zannettin. Sen daha çocuk sun. Benimle asla baş edemezsin."
***
Dün Yağız'ın evinde kalmıştık. Sabah Kerem'i okula bıraktıktan sonra ben de eve bırakılmıştım. Yağız'ın evin de kaldığım için imalı bakan gözleri de görmezden geliyordum. Görmek istediğim tek kişi Kemal Arıkan'ın iğrenç suratıydı. Surata bir şey denmezdi. Sonuçta Allah'ın yarattığı her varlık güzeldi. Babam hep öyle söylerdi. Ama Kemal Arıkan'ın iğrenç karakteri güzelliği gölgeleyen karanlık maske olarak yüzün de yer alıyordu.
Şuan gerçekten saçmalıyordum. Ama bu saçmalık Kemal Arıkan'a zorla yaptırılmış yardımın zafer çığlıklarından kaynaklanıyordu. İçim de zafer sevinci devam ettiği sürece de saçmalamaya devam edecektim.
Kemal Arıkan evdeydi.
Dün oldukça sinirli geldiği için kimse onunla karşılaşmak istemiyordu. Sanırım tek karşılaşmak isteyen ben olduğum için garip bakışlara maruz kalıyordum.
Umurumda mıydı? Hayır...
Yine de çalışma odasına kapanmış sinirli bir Kemal Arıkan'a kahve götürme cesaretim de yoktu. Deli cesarete sahip olsam da cesaretim bile benim kadar delirmediği için bu fikirden vazgeçmiştim. Öfkesini görmek için hiç bir şey yapmayacaktım. Odasından ne zaman çıkarsa o zaman görürdüm.
Bu yüzden mutfakta açık olan ama kimsenin izlemeye pek önem vermediği küçük televizyonun kumandasını elime aldım. Dün yapılan yetimhane yardımının tekrarı olabilirdi. Ve ben o tekrarı tekrar tekrar izlemekten asla rahatsız olmazdım. İçim de devam eden sevinçle mutfak masasına yaslandım. Kanalları gezmeye başladım. Gördüğüm ilk kanalda durdum. Tam beklediğim gibi yetimhane yardımından bahsediliyordu. Ama aynı zamanda da hiç beklemediğim gibi farklı şekilde bahsediliyordu. Gördüğüm görüntülere anlam yükleyemediğim için spikerin konuşmasına odaklandım.
"Ünlü iş adamı Kemal Arıkan'ın yetimhane için yaptığı yardım çeki karşılıksız çıktı."
Elimde tuttuğum kumandanın varlığı ağırlaşırken irileşmiş gözlerle hala anlamaya çalışan bir ben vardı. Nefesim kesildi. Yerimden bile kıpırdayamadan öylece bekliyordum. Yaşadığım şoktan dolayı karşılıksız çıktı kelimesinden sonrasını uğuldayan kulaklarımdan dolayı duymakta zorlanıyordum. Bedenim kaskatıydı ama kafamın içi yangın yeriydi.
Yaşadığım şok yardım çekinin karşılıksız çıkması değildi. Sonuçta Kemal Arıkan'dan bahsediyorduk. Her şey beklenebilecek bir katildi. Şok olduğum durum dün Yağız'ın arabasın da Kemal Arıkan ile ilgili gördüğüm kabusumdu. Çok canlı şekilde çıkıp gözlerimin önünde canlandı.
" Arya Eryaman."
"Gerçekten bu yardımı yapacağıma inandın mı?"
Kabusumda ki sesten sonra spikerin sesi duyuldu.
Yetimhane için yapılan yardım çeki karşılıksız çıktı.
"Sen daha çocuksun. Benimle baş edemezsin."
Kabuslarımda olan ses, spikerin sesine karışmıştı. Yine bilinçaltımın kötü bir oyunu muydu?
Bu ne demekti şimdi? Yapılmayan yardım neden canlı yayında yapılıyormuş gibi gösterilmişti. Program devam etse de duyacağımı duymuştum ama çözmek için sakin kafaya ihtiyacım vardı. Kemal Arıkan'ın adi oyunlarından biri olabilirdi. Sakin kalmalıydım. Titreyen ellerim arasında televizyonu kapatıp kumandayı masaya bıraktım. İçimde yükselen gürültülü soruları susturamadığım için spikeri susturdum. En azından biri susmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKE
Ficção Geral"Sen bana nefretle bakarken ben seninle ailenden sana kalan en değerli mirasmış gibi sahiplendiğin çayı içmeye can atmaya başladım. Evden nefret eden ben evin mutfağında çıkmıyordum artık. Bıraksam kendimi mutfakta uyuyacaktım, seni daha fazla göreb...