Ben şaşkınlıktan kocaman gözler ve donmuş bir ifadeyle karşımda duran kişiye bakarken o gayet sakin gülümsüyordu.
"Tamam panik yok hallettim." dedi.
Alakasını kuramadığım tesadüfün şaşkınlığını atmaya çalışırken kekeler gibi teşekkür ettim.
"Ho, hocam, Selim hocam çok teşekkür ederim."
Selim hoca serseriyi hırpalarken bozulan kravatını düzenleyip tekrar gülümsedi.
"Rica ederim."
Merve de benim gibi şaşırmış halde hocaya bakıyordu.
"Hocam sizin burda ne işiniz var?"Hoca sanki her gün bir kapkaççıyı yakalayıp pataklıyor gibi gayet sakin bir tavırdaydı.
"Her zaman kullandığım yol zaten."Ben daha önce bu yolda onunla karşılaştığım için yoldan geçmesine şaşırmamıştım ama bu ana denk geliş beni şaşırtmıştı sadece.
"Doğru hocam sizin yolunuzun üstü, zaten geçen günde karşılaşmıştık."
Elindeki çantamı bana uzatırken imayla cevapladı.
"Evet. Bak, geçen gün çantan için bana bağırmıştın şimdi teşekkür ediyorsun."Nasıl oldu bilmiyorum ama bu konuyu Merve'ye anlatmayı unuttuğum için duyar duymaz hızla başını bana çevirdi, gözleriyle 'neden haberim yok' dercesine hesap sorar gibi bakış atarken ben ona sırıtıp hocaya tekrar döndüm.
"Haklısınız hocam. Ama yani görüyorsunuz etrafta tekin insanlar olmadığı için insan her karşılaştığı insana kibar davranamıyor, siz de bu düşünceden yola çıkarak nasibisinizi almıştınız kusura bakmayın."
"Tamam önemli değil o gün benim de hatam vardı kabul ediyorum, şimdi bununla hatamı telafi etmiş oldum. Evet neyse, konu sorunsuz hallolduğuna göre artık okula gitmemiz lazım geç kaldık, hadi atlayın arabaya."
Arabaya binme teklifi beklemediğimiz için bir an afallayıp Merve'yle birbirimize baktık. Binelim mi acaba diye adeta gözlerimizle konuşuyorduk.
Ben 'hayır' dercesine kaşlarımı kaldırdım ama Merve kararsızdı, bu arada hocanın tekrar 'hadi' demesiyle bakışmamız kesildi."Hayır hocam sağolun az kaldı zaten, kendimiz gideriz." dediğimde, hoca şöför koltuğuma doğru bir iki adım atıp "Bunu mu tartışalım? Şu an derste olmamız gerekiyordu, boşuna çene çalmayın atlayın hadi!"
deyince Merve kafasıyla onayladı, ben hala karar verememişken o onaylayınca hayır diyemedim, hoca hemen şoför koltuğuna geçerken biz de arka koltuklara yerleştik.
İlk defa bir öğretmenimizin arabasına bindiğimiz için ne konuşacağımızı bilmediğimizden sessizdik.
Ben kolumdaki saate bakıp kaç dakikadır derse girildiğini hesaplarken Selim hoca aynadan görmüş olacak ki tebessümle mırıldandı."Merak etmeyin geç kaldınız ama yok yazılmayacaksınız çünkü zaten ilk dersiniz benimle."
Bana bakarak söylemişti ama ben sessiz kalınca Merve karşılık verdi.
"Aa evet haklısınız, ee o zaman hızlı gitmeye gerek yok nasıl olsa hocadan torpilliyiz." deyip ortamdaki sessizliği espriyle yumuşatmaya çalıştı ama Selim hoca fırsatını bulmuşken bana laf sokmayı ihmal etmedi."Haklısın Merve. Sonra hızla giderken birisinin üzerine çamur falan sıçratırım, mazallah tekrar azar falan işitemem."
Ben de yapılan imayı ışık hızında geri bildirimle yolladım.
"Demin hata kabul edilmişti ama madem tekrar başa dönüldü, azarlayanın hakkını savunacağım yine."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalem ile Kelepçe
Spiritualİslam, aşk, mizah ve aksiyon dolu bir kitap... "Hayır! Lütfen kelepçe takmayın! Ben kaçmam zaten, lütfen takmayın." "Sana uzat elini dedim!" diye sert şekilde tekrar etti memur. Onun tekrarına karşı bende tekrar rica edip takmamasını istedim ama d...