Ben bu cümle karşısında hızla mutfağa kaçınca Merve de arkamdan geldi. Herkes salona geçmişti, Murat yüzünden mutfağa kaçmıştık ama zaten biz de adet üzere isteme olurken kız odada bulunmazdı. Büyükler çağırınca ya da kahve götürülünce odaya gidilirdi.
Mutfaktan salonda konuşulanların hepsi net duyuluyordu merak etmek zorunda kalmayacaktık, beyazın hakim olduğu ferah mutfağın yine beyaz renkteki mutfak masasının açık mavi kumaş kaplamalı sandalyelerine oturup beklemeye başladık.
Merve'nin babası Orhan amca babamında en samimi arkadaşlarındandı o da babam gibi disiplinli ama kızına kıyamayan tatlı babalardandı. Bugünün en önemli kilit adamı olan Orhan amca acaba kızını verecek miydi diye biz de gecenin sonunu merak ediyorduk.
Dinlediğimize göre tanışma ve soru sorma faslı bitmişti, sıra kahveleri içme aşamasına gelmişti. Merve hemen heyecanlı heyecanlı kahveleri yapmaya başlarken ben de yardım ediyordum. Kahve hazırlandıktan sonra gri çiçek desenli beyaz kahve fincanlarına itina ile yaptığı kahveyi dolduran Merve karışmasın diye beyaz üzeri siyah kuş desenli bir fincana da tuzu boca edip onu Melih'e özel en son götürecekti. Tuzu dökerken güldüğü için her tarafa dağılan tuz taneleri onu ele veriyordu.
Tepsiyi alıp içeriye giderken Merve'den çok ben heyecanlı gibiydim. Merve salona utangaç adımlarla yavaş yavaş gidince ben de kenardan izledim. Salon büyük ve aydınlıktı, krem koltuklara eşlik eden kahverengi kırlentler aynı renkteki orta sehpa ve sehpanın altındaki düz krem halı büyük bir uyum içindeydi. Kapının girişinde yan tarafta kahverengi eskitme krem yemek masası ve odanın diğer üç köşesinde aynı renkte gümüşlük takımları yerini almıştı. Klasik kahve tonları yıllardır değişmeyen salon rengi olarak yine tahtını kimseye vermemişti.
Merve kahveleri dağıttıktan sonra Melih'in kahvesini alıp en son götürdü. Bu anı kaçıramazdım ben de biraz daha yaklaşıp salonun kapısından görünmemeye çalışarak dikkatle izliyordum, kahveyi verdikten sonra Merve'de gelip yanımda durdu. İkimizde Melih'in kahveyi içip içmeyeceğine odaklanmıştık.
Melih ecel terleri döksede, yüzü buruşsada sonuna kadar kahveyi içmeyi başardı. Murat tam yanında onun bu haline kıs kıs gülüyordu.Kahveler içilirken sohbet asıl konuya geldi ve Murat gözleriyle Melih'in annesinden izin alarak söze girdi. Arkadaşı için kız tarafına yaptığı etkileyici ikna konuşmasının ardından Melih'i öven uzun cümleler kurdu.
Orhan amca kızının okulu konusunda tereddütleri olduğunu erken olduğunu söyleyince Melih hiçbir şekilde etkilemeyeceğinin sözünü verirken bu sırada Merve'nin alnından boncuk boncuk terler dökülüyordu.
Derken sözü Melih'in annesi aldı, tanışma faslında duyduğuma göre adı Gülden'di. Gülden hanım baştaki tanışma konuşmasının devamı ve detayı niteliğinde açıklayıcı ve güven veren bir konuşma yaptı. Eşinin vefatından sonra Melih'in yerinin ayrı olduğunu onun istediği her şeyin ve seçeceği eşinin kendisinin başının üstünde yeri olduğunu söyledi. Naif ve etkileyici konuşması Melih'in kısa sürede karar verdiği bu evliliğe annesi tarafından büyük destek verildiğini görmek Merve'nin ailesini de rahatlatmış görünüyordu. Gülden hanım yapması gereken tüm konuşmayı yapınca en merak edilen ve konuşulanların asıl amacı olan esas soruya geldi sıra. Gülden hanım Allah'ın emri diye başladığı anda Merve heyecanla elimi tuttu. İkimizde nefeslerimizi tutmuş Orhan amcanın vereceği cevabı beklerken "Sizi kızımın rızasını alarak davet ettik, kızımın rızasının yanı sıra benim de size karşı oluşan olumlu bakış açımla gençlerin mutluluğu için hayırlı uğurlu olsun diyorum." cevabı gelince Merve büyük bir oh çekti.Artık sıra el öpme faslındaydı. Orhan amca Merve'ye seslenerek içeriye çağırdı, ben de beraberinde içeriye girdim. Odanın genelinde kızarmış yüzler hakimdi, herkes çekiniyordu sanki. Ama o kızarmışlığa rağmen bütün yüzler gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalem ile Kelepçe
Spiritualİslam, aşk, mizah ve aksiyon dolu bir kitap... "Hayır! Lütfen kelepçe takmayın! Ben kaçmam zaten, lütfen takmayın." "Sana uzat elini dedim!" diye sert şekilde tekrar etti memur. Onun tekrarına karşı bende tekrar rica edip takmamasını istedim ama d...