72. [Efsane Çift]

3.9K 399 142
                                    

Eve varınca anahtarla kapıyı kendim açıp içeriye girince annemin mutfaktaki tıkırtılarını duydum, çantamı vestiyere atıp doğru mutfağa gittim.

Olanları ona anlatmam lazımdı, kendi kendimi evlatlık verdiğimi anneme bir zahmet söylemeliydim, ama nasıl bilmiyordum.

Annem kapı sesini duymamıştı çünkü mutfak masasının üstüne koyduğu telefonundan ilahi açmış ilahi eşliğinde tezgahın üstünde dalgın dalgın şekerpare tatlısı yapıyordu.
Anlaşılan babam yine akşam çayının yanına anneme en sevdiği tatlı olan şekerpare siparişini vermişti.

"Kolay gelsin sultanım." deyip arkadan beline sarılınca irkildi.

Gözlerini kapatıp derin nefes aldıktan sonra elindeki şekil verdiği şekerpareyi tepsiye koyup bana döndü.

"Allah iyiliğini versin! Böyle hırsız gibi gelinir mi ya korkuttun beni."

Anneme sarılmayı bırakıp konuşacağımız için ilahi açık kalmasın diye önce ilahiyi kapattım, ardından elimi lavaboda yıkadıktan sonra ben de tatlı hamurundan alıp annemin yanında şekil vermeye başlarken cevapladım.
"Oy kıyamam ben sultanıma özür dilerim korkutmak istemezdim."

O da benim gibi hamurdan alırken kaşlarını çatıp yüzüme bakıp sordu.
"Nerde kaldın sen, hani erken gelecektin?"

"Merve'den sonra başka bir yere daha gittim o yüzden azıcık geç kaldım."

"Senin telefonun niye çalmıyor aradım ulaşamadım?"

"Ayy sorma valla anne sana söylemeyi unuttum elimden düştü bozuldu telefonum..."

"Aaa hayret elinden düşürmezdin halbuki nasıl düştü o telefon?"

"Anne yaa... Aşk olsun hiç fırsat kaçırmıyorsun hemen laf sokuyorsun."

Şekerpareye şekil veren elime vurup
"Yamuk yapıyorsun insanlara rezil olmayalım biraz özen göster." deyince şaşkın gözlerle başımı çevirdim.
"Babam istedi diye yapıyorsun sandım, kim geliyor?"

"Kimse gelmiyor biz gidiyoruz."

"Kime?"

"Dünürlere."

"Ne! Muratlara mı? Nasıl yani? Anne niye şimdi söylüyorsun bunu ya benim niye haberim yok? Ben, ben şey yapayım, hazırlanayım." deyip hızla elimi yıkamak için lavaboya dönecektim ki araya girdi.

"Dur dur, heyecanlanma bugün değil yarın gidiyoruz, elimiz boş gitmeyelim diye ev yapımı şekerpare götürelim dedim, akşamdan yapılınca daha güzel oluyor diye şimdi yapıyorum."

Elimi yıkamadan dönüp gayet sakin söyleyen anneme baktım.
"Ne ara oldu bu davet işi? Murat'ın da haberi yoktu olsa hemen söylerdi bana."

"Devran bey babanı aramış davet etmiş, baban beni arayıp haber verdiğinde seni aradım ama ulaşamadım dedim ya kızım."

"Haklısın, şu telefon işini bir an önce halletmem lazım abim evde mi ona vereyim saat çok geç olmadan tamire götürsün."

"Yok markete gönderdim gelir birazdan."

Ben elimi tekrar hamura sürmeden annem son hamuruda bitirince elimi yıkayıp masaya oturdum.
Muratlara gideceğim için şimdiden heyecanlanmıştım.
İlk defa evini görecektim.
Onun yaşadığı evi, uyuduğu yatağı, oturduğu koltuğu, bastığı halıyı bile merak ediyordum.
İyiki yarın gidiyorduk, heyecanımı bastıracak bir zamanım olacaktı.

Kalem ile KelepçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin