17. [Mahsur]

9.9K 1.4K 161
                                    

Merve cevap vermeyip sıkıca kapattı gözlerini.

"Merve konuşsana... Niye geciktin?"

Ellerini yüzüne kapattı.
"Yerin dibinden çıkmak uzun sürdü, ondan geciktim."

"Ne? Anlamadım?"

"Rezil oldum Mukaddes... Çok utandım..."

Ellerini yüzünden çektim.
"Şunu doğru düzgün anlatır mısın? Ne oldu?"

Okulun bahçesini çevreleyen sura yaslandı. Yüzü hala yaşadığının etkisinde gibi asıktı. Elindeki içinde simit olan poşeti bana uzattı.

"Şu simitleri almaya gittim ya."

Ben de elinden alırken cevapladım.

"Evet..."

"Gitmez olaydım... Simitleri istedim, yaklaşık otuz beş yaşlarındaki kasiyer erkek paket yapıp bana uzattı. Poşeti aldıktan sonra parasını ödemek için çantamı açtım, ama cüzdanım yoktu. Çantamı baya bir karıştırdım belki içindedir göremiyorumdur diye ama cüzdanım yoktu, sanırım siz de unutmuşum. Kasiyer beni izliyor, parayı vermemi bekliyordu, ben poşeti geri uzatıp 'Kalsın' diyecektim ama o bana fırsat vermeden bağırarak benim bilerek cüzdan arama numarası yaptığımı bedava almak için rol yaptığımı söyledi. Sonra 'Vay efendim biri cüzdanını unutur, biri birazdan getiririm der bir daha gelmez, hep aynı terane, paran yoksa gelme kardeşim buraya biz hayır kurumu muyuz?' dedi bağıra bağıra. O bağırınca bütün pastahane çalışanları ve müşterileri dönüp bana baktı. Ben utancımdan önce konuşamadım sonra hızla elimdeki poşeti kasaya bıraktım, ardından tam adama açıklama yapacaktım ki ben konuşmadan kasiyerin yüzüne biri para fırlattı. Dönüp baktığımda para fırlatan kişi genç bir adamdı. Ardından "Utanmıyor musun herkesin içinde genç bir bayanı rencide etmeye, al paranı ve sus! İki simit parasıyla zengin olursun belki." dedi. Yavaşça paketi alıp "Buyrun lütfen, afiyet olsun hanımfendi." deyip, poşeti utancımdan birbirine kovuşturduğum avuçlarımın içine bıraktı, o genç adam."

Hayretle hiç sözünü kesmeden dinledim. Yer yer öfkemden dişlerimi sıktım ama en son cümleyi ve o hareketi yapan genç adam sayesinde biraz öfkem hafiflemişti.

"Terbiyesiz! Ben iki simit için rol yapacak birisine mi benziyorum hadsiz deseydin! Ama helal olsun o genç adama okkalı bir cevap vermiş senin yerine, içimin yağları eridi. Hiç utanma canım arkadaşım sen rezil falan olmamışsın asıl sana bağıran o kasiyer rezil olmuş."

"Evet ama bu seferde genç adama karşı çok utandım, benim yerime paramı ödedi. Daha önce başıma hiç böyle bir şey gelmemişti çok zoruma gitti." Sesi titriyordu, utancı hala geçmemişti, elleriyle yüzünü kapattı yine.

"Haklısın ama çık artık o andan, tamam çok kötü olmuş Merve ama olması gerekiyormuş, biliyorsun Allah'ın istemediği hiç birşey olmaz, vardır bunda da bir hayır üzülme."

"Amenna..." dedi sessizce, elini alnından çekip derin bir nefes aldı.

"Peki tanıyor musun o genç adamı?"

Gözlerime baktı, utancının arasına karışmış buruk bir gülümseme oluştu dudağının kenarında.

"Hayır ilk defa gördüm. Uzun boylu, kumral dalgalı saçlıydı, saliselik bir hızla yüzüne baktığımda, siyah çerçeveli gözlüklerinin ardından tam seçemedim ama sanırım kahverengi gözlüydü. Üzerinde de şık bir kapüşonlu siyah eşofman takımı vardı."

"Anladım... O arada iyi incelemişsin ha adamı." dediğimde hızla uzatarak söyledi adımı.

"Mukaddess..."

Kalem ile KelepçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin