40. [Umut Işığı]

8.2K 1.1K 303
                                    

Sandalyeye oturmakla ayakta kalmak arasında tereddüt yaşadım. Bu garip bir duyguydu. Kahverengi temalı kocaman bir mahkeme salonunun sanık sandalyesinde oturan ben Mukaddes Atahanlı, biraz sonra itiraz etse bile suçlandığı olayın delil yetersizliğinden hapse girecek olan Mukaddes Atahanlı...

Karşımda duran hakime hanımın, katibin, mübaşirin, avukatların ve arkamda duran tanıkların şu an acınacak gözle baktığı tek kişi...

Kafamdaki türlü düşünceler hakime hanımın masaya elindeki çekice benzettiğim adını bilmediğim aletle vurmasıyla uçuştu.

Bana sert bakışlarını odaklayan tahmini kırk yaşlarında güzel, bakımlı, kahverengi saçlarını alttan topuz yapan, kahverengi gözleriyle önündeki dosyamı inceledikten sonra çatık kahverengi kaşları ile bana şüpheyle bakan abartısız makyajı ile doğal görünen ve giyindiği siyah kırmızı şeritli cübbesi ile gayet şık görünümlü hakime hanımla karşı karşıyaydım.

"Mukaddes Atatanlı." dedi tok sesi ile aynı zamanda aşırı ciddi tavrıyla hakime hanım.

"Benim." dedim oturduğum yerden. Mübaşir bağırarak bana
"Ayağıya kalk!" dedi.

Onun ikazı ile hemen ayağıya kalktım. Sanırım oturarak cevap vermek yasaktı ya da saygı gereğiydi bilmiyorum ama bilerek yaptığım bir hareket değildi yine de bu yanlışım ile hakime hanımın daha da çatılmış kaşlarına maruz kaldım.

Ayağıya kalktıktan sonra tekrar kısık sesimle "Benim." dedim.
Hakime elindeki kalemi yere bırakıp boğazını temizledi.

"Altında ıslak imzan olan ifadeni okudum bu ifadeyi doğruluyor musun?"

"Evet."

"Eklemek istediğin bir şey var mı yoksa hepsi bu ifadeden mi ibaret?"

"Orda anlattıklarım ayrıntılı şekliydi unuttuğum bir şey olduğunu düşünmüyorum."

"Burada suçlamayı reddetmişsin."

"Evet hala reddediyorum."

"Ama görgü tanığı ve olayın mağduru tam tersini söylüyor."

"Görgü tanığı yoktu."

"Tahir Ulaş adlı kişi görgü tanığı yazılmış."

"Hayır, o bizim müdür yardımcımız ve olayı görmedi geldiğinde her şey olmuştu sadece tahmini ifade vermiş ve bu benim aleyhime olmuş."

"Kabul etmiyorsun yani?"

"Kabul etmiyorum."

"Peki mağdur yani aynı zamanda Davacı Vildan Gürel onun ifadesi de aynı yönde ona ne cevap vereceksin?"

"Onu da kabul etmiyorum."

"Yalan mı söylüyorlar?"

"Tahir hocanın ifadesinin tamamı yalan diyemem o sadece olayı objektif olarak değilde taraflı olarak görüyor. Odadan çıktıktan itibaren o yokken gerçekleşenleri tahmini olarak yorumlamış ama Vildan külliyen yalan söylüyor, ifadesi harfi harfine yalan."

"Oda dağınık halde bulunmuş odayı Vildan tek başına mı dağıttı?"

"Bana saldırdı ben de kendimi korumak amaçlı saldırısına direndim bu sırada çarptığımız yerler dağıldı ama bunun dışında Tahir hocanın masasını Vildan hususi şekilde bizzat eliyle dağıttı hatta bilgisayarını bile yere atacaktı ben tuttum."

"Onun saldırısına sadece kendini korumak amaçlı mı direndin yoksa sen de ona karşı atak yaptın mı?"

"Beni hırpalamasın diye kendimden uzaklaştırmaya çalıştım."

Kalem ile KelepçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin