36. [Bittim Ben!]

8.9K 1K 383
                                    

"Deli bu! Gerçekten deli!" dedim afişe hayretle bakarken.

Dönemeçten hızla çıkıp pat diye önümüzde belirdi.
"Deliyim evet! Deli olmasam anlamadan dilemeden seni böyle yargılamazdım!
Hata ettim, söylememem gereken şeyler söyledim. Ve evet bu afişteki gibi bir eşşeğim!"

Merve kıs kıs gülmeye başladı. Kafasını çevirmiş güldüğü anlaşılmasın diye saklamaya çalışıyordu ama Murat görmüştü.

"Yoo saklamana gerek yok, gül gül, hak ettim ben bunu ama ağlanacak halime gül." dedi Merve'ye.

Ben de gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Kendimi toparlayıp sinirli sinirli saydırdım.
"Çabuk git şu afişi indir! Bu okuldaki tek Mukaddes benim, görürlerse anlarlar!"

"Tamam indiririm ama önce sen ne düşünüyorsun onu söyle, artık affettin mi beni?"

"Çok fotojenik çıkmışsın afişte, onu düşünüyordum." dediğimde Merve tekrar gülmeye başladı.

"Dalga geçtiğine göre affedildim heralde. Öyle değil mi?"

"Hayır!" dedim ben de gülmeyi kesip ciddileşerek.

Murat'ta ciddileşip kaşlarını çattı.
"Ama yeter artık Mukaddes! İnatçılıkta zirve yaptın!"

Bu cümlesiyle beni daha da sinirlendirmişti.
"Ben miyim inatçı? İnatçı olan sensin! Defalarca bana yaklaşma, dokunma, benimle konuşma dediğim halde yapıştın! Kim sana diyor ki bana böyle şeyler hazırla? Mesaj, mum, börek, çiçek, afiş... Hiçbirinin gözümde zerre değeri yok! Sen benim namusumla ilgili suizan da bulundun, anlamadan beni ağır ithamla yargılardın. Şimdiye kadarki tavrımdan benim böyle bir kız olmadığımı bilmen lazımdı. Ama dur yaa ne demiştin? 'Seni yanlış tanımışım...'
Ama sen beni yanlış değil hiç tanıyamamışsın... Şimdi söylesene sen benim yerimde olsan seni kolayca affeder miydin?"

Cümlelerim biter bitmez Murat'ın ağzını açmasına bile fırsat vermeden "Hadi Merve." deyip arkama bakmadan okula doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım.
Murat arkamdan bağırarak seslendi.

"Allah belamı versin benim! Köpek gibi pişmanım! Ama Murat ölsün zaten pişmanlıktan, senin umrunda mı?"

Merve'yle okulun bahçesinden girdiğimizde kolumdan tutup beni yavaşlattı.
"Mukaddes tamam yavaşla biraz yetişemiyorum."

Gözlerimi kapatıp dışarı nefes verdim.
"Sinirden kaptırdım kendimi... Hemen affetmedim diye inatçı dedi bana beyefendi gördün mü?"

"Ama sen de çok güzel cevap verdin. Aldı ağzının payını merak etme."

"Neyse yaa ne hali varsa görsün, konuşmak istemiyorum onunla ilgili."

"Tamam, o zaman hemen konuyu değiştiriyorum. Dün üniversite sınavının birinci oturum sonuçları açıklanınca mesaj attım sana sen sonucuna bakınca bana dönecektin dönmedin, düğünde de sormayı unuttum."

"Ayy evet ya doğru sen mesaj attığında kuafördeydik hemen girdim sonucuma bakmak için sistem yoğunluktan çökmüştü sonra bakarım diye çıktım. Düğündü misafirlerdi derken tekrar girip bakmak aklımdan çıkmış."

"Nasıl merak etmedin yaa ben öğrenene kadar yüz kere girdim siteye. Hadi hadi hemen sınıfa gidip senin sonucuna da bakalım."

"Tamam, senin puanın kaç peki?"

"Seninkini öğrenelim ben de söylerim."

"Söyle işte ya gıcıklık etme."

"Olmaaaz..."

Kalem ile KelepçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin