10. [Merak]

11.5K 1.6K 135
                                    

"Hadi Merve hadi bugün çok yavaşsın."

Her günün aksine bugün geç kalmayıp tam vaktinde Merve ile buluşunca bunun keyfini çıkarmam lazımdı.

"Bak sen ya... Ayda yılda bir erkencisin onda bile bana laf atıyorsun, ayrıca hayırdır nerden geliyor sabah sabah sen de ki bu enerji?"

Yavaşlayıp Merve'nin koluna girdim.  Derin bir nefes alıp gülümsedim.
"Her şeye ve herkese olmaya karar verdim. Dün sen bana o haberi verince düşündüm, sonra o polisi takmamaya, her zaman nasılsam öyle devam etmeye karar verdim."

"Ha şöyle... Yokmuş gibi davranacaksın olup bitecek."

Tam bu esnada okulun kapısından içeriye girdik, gayri ihtiyari güvenlik kabinine doğru baktım.
Ama polis beyimiz yerinde yoktu.
Kolumdaki saate çevirdim gözlerimi sekize on vardı. Tamam biz erkenciydik ama onun bu saatte çoktan gelmiş olması gerekiyordu.

"Merve?"

"Efendim."

"Yokmuş gibi davranacaksın dedin ama sanırım davranmama gerek kalmadı baksana gelmemiş."

Merve dönüp güvenlik kabinine baktıktan sonra bana dönüp gözlerini kıstı.

"Ne o? Yoksa merak mı ettin onu?"

"Daha neler ya... Şey için dedim acaba ben tersledim falan diye istifa mı etti, ondan yani."

"Sanmam, geç kalmıştır muhtemelen."

"Niye acaba?" dedim boşluğuma gelerek.

Merve kaşını kaldırıp manalı bir bakış attı.
"Merak etmeyen Mukaddes hanım, gelince ona niye geç kaldın diye sorarsın artık."

"Daha neler Merve ya..."

Biz konuşmamıza odaklanmış merdivene doğru yürürken meğer Selim hoca arkamızdan bize doğru yaklaşıyormuş.

"Günaydın hanımlar." diye bize seslenince bir an irkilip döndük.
Bizim irkilmemize gülmeye başladı. Ben cevap vermeyince Merve ona karşılık verdi.

"Hayırlı sabahlar hocam."

"Hayırlı sabahlar, Merve'ydi değil mi?" dedi işaret parmağını Merve'ye uzatıp.

Merve dişlerini göstererek yapmacık bir gülümseme gösterdi.

"Halâ Merve."

Ben meraktan değilde sadece geldi mi diye dönüp güvenlik kabinine tekrar baktığım anda meğer Selim hoca bana seslenmiş ama ben Merve'ye dediğini sanıp cevap vermeyince, böbreğimde hissettiğim acı ile Merve'ye dönüp 'N'oluyo ya deşseydin' der gibi bakınca Merve kaşlarıyla Selim hocayı gösterdi.
Sağ olsun Merve'nin beni hocaya cevap vereyim diye daldığım yerden çıkmam için deşer gibi dürtüklediğini o an anladım.

"Buyrun hocam birşey mi dediniz kusura bakmayın duymadım."

"Estağfurullah, nasılsın dedim."

"Haa... İyiyim hocam hamdolsun. Ya siz?"

"Ben iyi sayılırım, Çanakkale gezisi için ayarlamaları yapıyorum otobüsü, kalacağımız oteli falan o yüzden biraz yoğunum. Geliyorsunuz ikinizde değil mi?"

"Evet ben de Merve de geliyoruz inşallah izinler tamam."

Konuşurken okula girdik. Birlikte ilerleyip sınıfın kapısının önüne kadar bizimle geldi. Sonra iyi dersler dileyip tekrar geldiğimiz yöne koridorun başındaki öğretmenler odasına yürüdü. Merve'yle birbirimize baktık. İlk defa bir hoca bizi sınıf kapısına kadar geçirir gibi getiriyordu, bakışlarımızla anlaşıp üstüne konuşmayıp sınıfa girdik.

Kalem ile KelepçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin