Hızlı başlayan bir sabahın ardından yapılan kahvaltı sonrası odama tekrar döndüğümde beynimde tekrar ne giyinsem sorusu yankılanmaya başlamıştı.
Aynada sanki yeni alıyormuş gibi kıyafetlerimi tek tek önüme tutup baktıktan sonra kararımı mint yeşili piliseli elbisemden yana yaptım, üstünede tabii ki siyah şal.
Verdiğim karar sonrası elbiselerimi tekrar dolaba yerleştirirken annem elinde telefonuyla odama girdi."Merve aradı seninle konuşacakmış."
dediği an beynimde şimşek çaktı.
Ben dün gece Murat'ı aradıktan sonra Merve'yi arayıp durumunu soracaktım ama unuttum...
Annemin elinden telefonu alıp kulağıma götürürken inşallah morali biraz yerine gelmiştir diye dua ediyordum.*Aloo... Selamun aleyküm kardeşlerin birtanesi.*
*Aleyküm selam... Mukaddes müsait misin on dakika sonra kırmızı kapının orda buluşalım?* Sesi düz ve neşesizdi.
*Tamam on dakikaya oradayım.* Dedim hemen onun gibi düz ve neşesiz.
Anlaşılan konum olarak acil durum noktamız verildiyse moral hala düzelmemiş demektir.
Hızla üzerimi değiştirip, feracemi giyinip şalımı taktıktan sonra annemden iznimi alarak kırmızı kapının yolunu tuttum.
Merve benden önce gitmiş elinde üzeri peçete ile kapalı bir tabakla başını eğmiş kapının önünde oturuyordu, beni görünce yerinden kalkmadı sadece küçük bir tebessüm etti ve onun yanına gidene kadar beni izledi."Selamun aleyküm..." yanına oturup yanaklarından öperken enerjik bir ses tonuyla selamımı verdim.
"Aleyküm selam..." dedi benim aksime ruhsuz bir ses tonuyla, elindeki peçete örtülü tabağı diğer yanına bıraktı.
"Hayırdır inşallah?" deyip hayır olmasını umut ederek sordum.
"Melih dün gece eve gelmedi, sence hayır mı?"
Kaşlarımı çatıp ona doğru döndüm.
"Sen nerden biliyorsun?"Gözlerini kapattı sanki söylerken utanıyormuş gibi.
"Uyumadım, evine ne zaman gelecek diye bizim kapının arkasına oturup onu bekledim.""Sen ciddi misin...? Kapının arkasında beklenir mi? Annenle babandan biri görürlerse ne derim diye korkmadın mı?"
Kafasını eğdi. "Annem gördü zaten... Sabah namazına kalkdığında fark etmiş, ben kapının arkasında beklerken uyuya kaldığım için dürtükleyince uyandım."
Şaşkınlığım artıyordu Merve'den beklenmedik hareketlerdi çünkü bunlar.
"Ne dedin peki annene?""Anlattım, 'Kapının arkasında bekleyeceğine, ara nerdesin diye sor.' diyerek kızdı bana."
"Haklı..." dedim mırıldanır gibi.
"Aradım zaten..." dediğinde devamını dinlemek için dikkatle bekliyordum.
"Ee?"
"Telefon kapalıydı."
Bu iki kelimelik cümle bile o kadar hüzünlü çıkmıştı ki ağzından devamında bir şey demesine gerek kalmadan tüm hayal kırıklığını anlayabiliyordum.
Onun kırgınlığını giderecek bir şeyler bulmaya çalışıyordum ama öylece susakaldım ve o aynı kırgınlık ve hüzünle ağlamaklı konuşmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalem ile Kelepçe
Spiritualİslam, aşk, mizah ve aksiyon dolu bir kitap... "Hayır! Lütfen kelepçe takmayın! Ben kaçmam zaten, lütfen takmayın." "Sana uzat elini dedim!" diye sert şekilde tekrar etti memur. Onun tekrarına karşı bende tekrar rica edip takmamasını istedim ama d...