İşte benim yazım tarzıyla Mahmut Tuncere ,anlatım tarzıyla kibariyeye benzettiğim yegane temel fantastik eseri.Bu kurgunun kalbimdeki yeri çok ama çok farklı.Nedenine gelince.İlk kez fantastik dünyada bir karakter, kötü güçlerin akademinin bahçesinde çıkardığı sihirli yangını. bahçe hortumundaki şebeke suyuyla söndürerek gerçek bir yetenek sergiliyor.
Genelde fantastik dünyadaki akademilerde geçen bütün kurgular birbirinin tıpkısının aynısının bir benzeri olduğu için,kim kimden ne kadar almış,ne kadar esinlenmiş bilmiyoruz.Ama hepsinin atası olan fantastik kitabı bulursam o kitabın yazarına en içten sevgilerimi sunacağımdan emin olabilirsiniz.
ELEŞTİRMEN YORUMU
KİTABIN ADI : ÖZEL GÜÇLER AKADEMİSİ
KİTABIN YAZARI : cansu_ceyhan
TÜRÜ : FANTASTİK
OKUNMA SAYISI : 1,1 M
ELEŞTİRMEN YORUMU
vampir lisesi olur,vampir akademisi olur da özel güçler akademisi olmaz mı.bal gibi de olur.bu kitabın yazarının yaşını profiline bakmayana kadar on iki yaşında falan sanıyordum ancak profiline bakınca 18 ine yeni girdiğini gördüm.yeni yaşını da kutluyoruz bu arada
her zaman dediğim gibi Türk kafasıyla amerikan ingiliz edebiyatı yazmaya bayılıyoruz.gitmediğimiz görmediğimiz yerleri tv lerde belgesellerde izleye izleye gitmiş kadar olduğumuz bir manchester şehrinin konyadan farkı yok bizim için.bir taraflarından şehir ismi uyduran yazarların aksine bu yazarımız var olan şehirleri yazdığı için tebrik ediyorum.bir önceki okuduğum kitapta southmac le johens şehirlerini aramaktan heder olmuştum. bu kitapta yazarın kahramanı ingiliz bir kız.ancak ingiliz bir karakteri öyle bir bize özgü anlatmış ki gerçek bir ingiliz bu kitabı okusa ingilizliğinden şüphe duyar ve sanırım genlerimde yüzde 95 oranında Türklük var der.amerikan hikayesi anlatan ve kahramanına senin saçını başını yolarım ha dedirten yazarları da gördükten sonra bünye artık kolay kolay şaşırmıyor.
kızmız ingilterenin manchester şehrinde oturuyor.anası ona iyi davranmasına rağmen nedense pek kızımıza içten ve samimi gelmiyor.olayların başladığı gün kızımız heyecanladır.fransa parise ailecek tatile gideceklerdir.ancak güzel başlayan gün trajik bir kazayla son bulur.babanın sürdüğü araba bir tırla çarpışır ve evlere şenlik kazada sadece kızımız kurtulur
kaza en berbat kaza sahnesi dalında oskara aday bir sahnedir.oluş biçimi şöyledir.babam otuza inmedi.dönüş sırasında karşı yönden gelen tırı farkettik.korna çalmış olsa bile artık çok geçti babam yavaşlayamadı.araba tıra çarpıp uçuruma yuvarlandı.araba nehire yuvarlanırken 6-7 civarında takla attı.ön taraftaki cam patladı ve araba nehrin içerisine daldı..kendime geldiğimde gözlerimi açtım ve arabanın içinden çıkmaya çalıştım.sıkışmış olan camı açamayınca elimi yumruk yapıp camı kıdım.arabanın önüne gelim.annem ve babam kanlar içindeydi.nefes almıyorlardı.nehrin içinde ağlamaya başladım.birkaç balık yanıma geldi.sanki onlar da benimle birlikte ağlıyordu.kendimi zorlayarak suyun yüzüne çıktım.hiçbir yerim ağrımıyordu.sonra çimenlerin kollarında ağlarken gözlerimin kapanmasına dayanamadım
yazarın kaza ve kaza sonrası sahnesi bu.kızımızın büyük br evliya soyundan geldiği bu kazadan kurtulmasından belli oluyor.kaza sahnesinin saçmalığından bahsetmiycem.sonucta kendisi bilmediği üstün güçlere sahip olduğu için oradan kurtuluyor.
kızımız hastanedeyken teyzesi geliyor ve ona aslında evlatlık olduğunu ve kendileriyle bir akrabalıklarının olmadığını bu yüzden anne babasından kalan mirasa ortak olamayacağını kibar bir dille söylüyor.ancak br de güzel haberi vardır.onu yetimler akademisine götüreceklerdir ve kızımız orada kalacaktır.
kaderi küçük emrahın kaderinden bile daha dramatik olan kızımız bu teklifi mecburen kabul eder.yetimler akademisine geldiklerinde teyze gördükleri akademi binasına burun kıvırır. ayol burası çok küçük ve eski derken kızımız ise tam tersine burayı büyük ,saray gibi bir yer ve gayet yeni bir bina olarak görmektedir ( şimdi kötü kalpli teyze binaya üç boyutlu gözlükle değil de ray ban marka gözlükle baktığı için binayı eski görüyor.Oysa kızımız 3D gözlük ve görüntüyü filtreleme özelliğine sahip epilasyon cihazı sayesinde binayı çok net ve gerçek görüntüsünde görmektedir.)
üvey teyzesi kızımızı akademiye bırakıp gider.kızımız akademinin kapısından içeri grer girmez oğlanın tekine toslar.oğlan kızımızı öküz bir biçimde uyarır.kızımız müdürü görmek istediğini sorar ve odasının yerini sorar.bu gökyüzü mavisi gözlü çocuk da tabelaları izle, direk müdürün odasına çıkarsın der.kızımız tamam der ama ortada tabela yoktur ve tabelaları ararken tesadüf bu ya yine aynı oğlana çarpar.oğlan da yuh tabelaları görmüyor musun der.kızımız da hayır der.bu sefer oğlan demek ki sen bizim gibi üstün güçlere sahip değilsin der.( şimdi burada bir açıklama gereği yapmak zorundayım.Kızımızın kalp gözü tam olarak aöılmadığı için etraftaki sihirli tabelayı göremiyor.Gerçi teyzesinin eski bir bina olarak gördüğü yeri nasıl yeni bir bina olarak gördüğü sorusu ortaya çıkıyor.Madem bibayı gerçek haliyle gördüyse o zaman tabelaları da görmesi gerekiyordu.) sıradan birisin ondan tabelaları göremiyorsun der.neyse ki kızımızın imdadına okul müdürü yetişir.en az oğlan kadar yakışıklı olan müdür kızımızın kalbinin cortlamasına yetmiştir.kızımız,müdürün odasındaki bilgisayarı imzalar ve bir anda her şey değişir ( Bilgisayar APPLE ve Machintoch firmalarının sihirli güçler akademileri için ürettiği özel yapım bilgisayar.Bilgisayarın ekranını yaladığınızda size muhtarlıktan ikametgah belgesi bile çıkarabiliyor.O derece yani)okulun tabelası üstün güçler akademesi olarak değişir.tabelala görünmeye başlar.okuldaki herkes güçlerini kullanmaktadır.kimi uçuyordur.kimi rüzgarla kimi toprakla gücünü denemektedir.müdür kızımıza kalacağı odasını göstermesi için birini görevlendirir.kızımız kalacağı odaya geldiğinde odası çok şirindir.kızımızın odasının duvarında kapaklı bir dolap vardır.kızımız dolabı açmak ister ancak doap parmak izi istemektedir.kızımız işaret parmağını götürünce kapak açılır.dolabın içi büyümeye başlar.burası gizli bir dünyaya açılan bir dolaptır.ancak sonradan okul müdürü ona gizli yeteneğini keşfetmedikçe bu dolaptaki gizli dünyaya giriş yapamayacağını söyler.
akademideki herksin bir gücü ve yeteneği vardır ancak kızımız henüz gücünün ne olduğunu bilmemektedir.ancak okuyucu gidişattan kızın suya hükmeden su bükücülerden olduğunu tahmin edebiliyor.kitapta evlere şenlik bir sahne var ki okurken çok güldüm.Allahtan beynimi çıkarıp öyle okumaya başadım.Yoksa kalan hücrelerde yok olabilirdi.
kitaptaki sahne şu.kimsenin nasıl ne şekilde çıktığını bilmediği bir yangın çıkıyor.öğrenciler üstüne toprak atıyor yangın sönmüyor.bu sefer kovalarla su döküyorlar ateş yine sönmüyor.suya hükmeden prensesleri büyücüler tarafından kaçırıldığı için su bükücüler bir araya gelip yağmur yağdırıyorlar ancak yağmur da ateşi söndüremez.bunun üzerine kahramanımızın aklına dahiyane bir fikir gelir.ateş eğer sihirle çıktıysa sihirle söndürülür.kızımız okulun bahçesindeki çeşmeye hortumu takar ve hortumla suladığı ateşi kısa sürede söndürür.herkes sevinç nidaları atar.bu sahneyi okuduktan sonra nirvanaya ulaşmaya çalışırken yolda kitlenen yogi gibi kitlendim kaldım.kafamda deli sorular.arkadaş burası özel güçler akademisiyse herkes bir şekilde gücünü kullanıyorsa niye geleneksel şekilde kovalarla su taşıyarak, toprak taşıyarak ateş söndürülmeye çalışılıyor.insan bir iki aksiyon sahnesi bekliyor.toprağa hükmedenler güçleriyle toprağı havaya kaldırıp ateşin üstüne atsın.yok.hayır musluk suyuyla ateşi söndürmedeki sihri kerameti çözemedim o ayrı konu.
okul müdürü kameralardan yangının kim ve nasıl çıkarıldığını görememiştir.bu yüzden saraya dört elementin temsilcilerini göndererek kral ve kraliçeye akıl danışmaya kaarar verir.ancak su elementinin temsilcisi kayıp olduğu için musluk suyuyla yangını söndüren muslukçu kızımızı su elementi temsilcisi olarak göndermeye karar verir.Kısa bir özet.Su bükücülerinin gerçek prensesi kızımızın ta kendisi çıkıyor.Daha kundakta bebeyken saraya sızan ninja tosbağalar ( tosbağa kaplumbağanın okul görmüşü oluyor.Kesin bilgi yayalım) tarafınan kaçırılıp insanlar tarafından büyütülüyor.
Her fantastik kitabının olmazsa olmazı su bükücüler,toprak bükücüler gibi avatar filminin karakterleri bunda d avar,kayıp tanrıçada da var, elementler akdemisinde de var.Bu bükücülüğün ve su kabilesinin kaymağını yeöiyen fantastik kurgu yazarı neredeyse hiç yok.
Ne demiştik.Fnatastik bir akademi kitabı yazmak istiyorsanız.
sonradan kayıp prenses olduğunu öğrenmesi gereken özel güçlerinden habersiz bir kız
siyah takım elbiseli iki adam
paralel evren milli eğitim bakanlığına bağlı özel güçler akademisi
ve kötü güçlerle dolu gücün karanlık tarafında yer alan karakterler.
Reçete belli.Gerisi size kalmış
eğer 8 10 yaşlarında bir çocuğunuz varsa yatmadan önce bu masal kitabını ona okuyabilirsiniz.10 -14 yaş arası gençlerde kaşıntı 14-18 yaş arası gençlerde afakanlar bastırıp ruhi bunalımlara sebep olan kitap 18 yaş üstü kişilerce mizah kitap olarak okunabilir.Özgünlük : 0/10 ( Bütün fantastik kitaplarında yer alan tüm klişeler ve öğeler bolca var.Yazarı özgün bir eser demesin)
Yazım Tarzı : 1/10 ( anlatım berbat, ilkokulda türkçe kompoziyon yazan kızlar daha usturuplu yazıyor)
Anlatım Tarzı : 1 /10
okuyucu notu : 1/10