Bu aralar kendimi tüm servetini bir gecede kumarda kaybetmiş bir işadamı , bir zamanlar devasa bir alışveriş merkezi sahibiyken mahalle bakkalı açmak zorunda kalmış gariban bir esnaf gibi hissediyorum.Sonra rahmetli dedemin " Sevdiğini rahat bırak , dönerse senindir, dönmezse bil ki senden daha iyisini bulmuştur." sözünü hatırlayıp kendime geliyorum.Anlayacağınız mağdurum da mağdurum.
Mağdur edebiyatı yapmakta kimse elime su dökemez.Söz konusu olan kozmik ışımalar yapıp, beyinlere nur indiren, zekanın vücut bulmuş hali olan benliğimse,kusura bakmayın ama mütevazilikte herkese nal toplatırım.
Efendim mizahın nörolojiyle buluştuğu, şirujiyle can bulduğu.Endoplazmik retikulumların havada uçuştuğu, nöronların daha iyi bir hayat için amerikaya göçtüğü, mitokondrilerin lorke lorke eşliğinde halaya durduğu eleştiri kitabının yeni bölümüne hoş geldiniz.
Böyle wattpad kitaplarının böyle eleştiri kitabı olur.Bu yüzden çemkirip durmayın.
Son kitabım " DÜŞLER SOKAĞINDA KİRALIK EV ARIYORUM" çıktı çıkacak.Bilimum kitapçılardan ve hırdavatçılardan şiddetle istemeyi unutmayın.Tuğla kalınlığında kitaplar yazdığım ve bu kitaplar aynı zamanda çivi çakmakta ve duvara sıva yapmakta da kullanıldığı için hırdavatçılarda da çok satanlar listesinde bir numara olan kitaplar bunlar.Mesela Havuz süpürgesinden sonra en çok satılanların başında benim kitaplar geliyor.Geçen hafta hırdavatçılar çarşısının en çok satılan ürünler top onunda dördüncü sıradayken, bu hafta bahçe hortumunu ve bir tarafı kürek bir tarafı kazma olarak kullanılabilen isviçre çakısına fark atıp ikinci oldum.
Gururluyum.mutluyum,umutluyum.
Her zamanki kamu spotumuzu yapalım
Bu kitabın yazarının ve okuyucusunun şahsına hiç bir şekilde hakaret edilmemiş olup,tüm eleştiriler kitaba yöneliktir.Okuyucunun kitap tercihine saygı duyulmuş olup ,söz konusu kitabı bitirdikten sonra oluşabilecek olan akut reaksiyonlardan,kimyasal tepkimelerden ,bel kaymasından,kıl dönmesinden,ense kökünde vampirlik alametinin çıkmasından katiyen ben sorumlu değilim.
Söz konusu komplikasyonlardan kurtulup,tedavi olmak isteyenler,evlerinin bahçesinde büyüyle yangın çıkardıktan sonra bahçe hortumuyla bu büyülü yangını söndürerek tedavi olabilir. ( Valla sallamıyorum söz konusu sahneyi bir wattpad kitabında görmüş ve okumuştum.Tüm büyücüler,kör olası iblislerin okulun bahçesinde çıkardıkları yangını yaptıkları büyülerle söndüremeyince devreye özel güçler akademisinin çömez öğrencisi ve aynı zamanda kurgunun kahramanı girip,bahçedeki hortum ve hortumdaki şebeke suyuyla yangını söndürüyordu.Bu başarısından dolayı saraya davet ediliyordu ,ardından bu hanım kızımızın kral ve kraliçenin daha kundakta bebeyken gözü çıkasıca,boyları posları devrilesice ninja kamplubağalar tarafından çalınan kızları yani kayıp prenses olduğu ortaya çıkıyordu.Çok uzun oldu be.)
Efendim iç sesimi yine evden kovdum.Kendisiyle altı aydır aynı evi hatta aynı bedeni paylaşmamıza rağmen kiraya ortak olmadığı ve tüm kirayı bana kitlediği için daha fazla dayanamayıp çıngar çıkardım ve evden gönderdim.Bilinçaltımın da köyden parası gelmediği için bir süre daha onunla ev arkadaşlığı yapmaya karar verdim.Böyle de bir manyağım işte.
Sıradaki eleştiri küçükken eşekten düştüğü için tüm zekası beyninin sol lobunda toplananlara gelsin.
ELEŞTİRMEN YORUMU
Öncelikle şunu belirteyim Gülsen Kılıçaslana karşı öyle şahsi bir gıcıklığım yok.Sonuçta edebiyatta kendi çapında ekmek yemeye çalışan bir yazar bacımız, bir tür wattpad ozanımız.Ancak eleştirilecek yönleri çok olan bir yazar ve açıkçası bu eleştirilecek yönlerinin başında, kendi kişisel maddi manevi sorunlarını çok fazla hatta aşırı düzeyde okuyucusuna yansıtması ve okurunu ilerde yapacağı düğün hayallerini gerçekleştirmek için bir araç olarak görmesi.