Bu aralar olay yerinde donunu unutmuş seri katil misali fıldır fıldır dönüp wattpadde eleştirilecek kitap arıyor kimi edebiyata küstürsem kimin yazı hayatını başlamadan bitirsem diye hain planlar kuruyorum.Kaç genç yazarı edebiyata küstürüp prostat ilaçlarına bağımlı hale getirdim bilmiyorum ama benim beyin ölümümden bu yazarların vicdan azabı çekmedikleri kesin.
Şaka bir tarafa kimseyi edebiyata küstürmek gibi bir niyetim yok.Sadece azıcık gözünüzü açma derdindeyim.Popüler oldum artık okuyucuya randevuyla cevap vericem havalarına giren yazarların aslında bilinçsiz okuyucuların kötü tercihlerinden başka bir şey olmadığını göstermeye çalışıyorum.İnanın pek çok milyonluk okunması olan eseri okurken beynimin içi kaynıyor.Şaka sanıyorsunuz ama cidden televizyon kumandasıyla klimanın derecesini düşürmeye çalıştığım zamanlar oldu.Hatta bir gün klima kumandasıyla zapping yapmaya çalıştıktan sonra üç hafta eleştiriye ara vermiştim.
O yüzden yaptığım şeyi küçümseyenler bilsinler ki kötü kurguları okumak kadar acı verici bir şey yoktur.Beni en çok şaşırtan şey şüphesiz en saçma , abudik gubidik töre kitabının bile en az bir milyon okunmasının olması.
Törenin neyini merak ediyoruz anlamış değilim.Ansiklopedi niyetine mi okuyorsunuz onu da anlamış değilim.Televizyonda bu aralar töre dizisi yok var olan açığı ,töre açlığını bu kurgulardan mı karşılıyorsunuz bundan da emin değilim.Tek bildiğim içinde töre olan her şeyi okuyan garip bir okuyucu kitlesinin olduğu.
Ben de affınıza sığınıp abudik gubidik bir töre kurgusu yazdım.İnanın benimkilerin onlardan farkı yok.
efendim malumunuz bu aralar töre kitapları çok revaçta ve çok iyi de okuyucu buluyor.TÖRE yazıp 2222 ye kısa mesaj attığınızda anında 150 bin okunma ve 60 bin de vote veriyorlar.Düşünün artık gerisini.
ben de baktım yeni nesil bu töre kitaplarını fındık fıstık eşliğinde okumayı çok seviyor ve de iç sesim de " patlat bir töre kurgusu da alem zalım görsün deyince bu kurguyu yazmayı gerekli gördüm.okuyanlarda oluşabilecek renk körlüğünden ve beyin zarı cortlamasından dolayı özürlerimi de bildirmeyi eksik etmiyorum.
TÖRENİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE GİT
Törenin siyahını ararken berdelin beyazında kaybolacağımı nereden bilebilirdim.ben buğlem beylem ALTINSOY. Harward Üniversitesi nöroşiruji bölümü çekomastik ana bİlim dalında asistandım.Ta ki annemden aldığım o yürek parçalayıcı telefona kadar.Hayatımın bir anda değişeceğini ,hiç bilmediğim bir dünyaya düşeceğimi nereden bilebilirdim ki.Annemin söyledikleriyle bej pembesi gözlerimin lacivert göz bebekleri büyüyüp genişlerken sol gözümün sağ alt tarafına göz yaşları dolmaya başlamıştı bile.
" Kızım buğlem acilen mardine gelmen lazım.alacak verecek mafyası babanı kaçırmış.baban çalışanlarının sigorta primlerini yatırmadığı için babanı kaçırdılar.kaçıranlar bedirhanoğlu aşiretinin üyeleri.Sigorta primleri yatmadığı için çok kızgınlar ve tek şartları var."
" Anne babam nasıl olur da çalışanlarının sigorta primlerini yatırmaz ,babam dürüst ve namuslu bir adamdır."
" Biliyorum kızım biliyorum ama yatırmamış işte.beni bile asgari ücretten ev hanımı olarak göstermiş.sözde benim primleri en üst tavandan yatırdığını söylüyordu anlayacağın baban hepimizi kandırmış."
Bu haber hayatımı allak bullak etmeye yetmişti.dürüst bildiğim , namuslu bildiğim babam meğer öyle biri değilmiş.oysa beni çok sevdiğini söyleyip durur bana da kasko yaptırdığını söylerdi.
" Peki anne kaçıranlar ne istiyor fidye falan mı ?"
" Hayır kızım ya sigorta primlerimizi yatırsın ya da berdel istiyoruz diyorlar."