bu röportajı megoloman , kendini beğenmişliğimden yapmadım.Malesef çok fazla röportaj teklifi geliyor ve röportaj yapan kardeşlerime yeterince ayıracak zamanım olmadığı için ( malum sonuçta para kazandığım çalışmam gerekli bir işim var.) ve de genelde benzer sorular sorulduğu için bari kendimle tek röportaj yapayım tümden bu konu kapansın istedim.
aslında bu röportajı içsesimle yapmak istiyordum ama kendisi bu aralar bilinçaltımla yeni bir ilişkiye başladığı için mecburen röportajı alt benliğimle yapmak zorunda kaldım.o da fazla sıkıcı ve dertli çıktı o ayrı konu.
gelelim sorulara ve cevaplara
* eleştiriye niçin başladınız?
cevap : ona buna bok atma huyumu yazıya dökeyim dedim.genelde uzak diyarlarda çalıştığım ve çevremde çemkirecek pek kimse olmadığı için mecburen bunu yazı yoluna dökmek zorunda kaldım.
cevap 2 : burayı bir gazetenin internet sitesindeki bir başlıktan bulmuştum.aslında faydalı bir platform olduğu yazılıyordu.o dönem henüz taze ve masum bir köylü kızı kadar saf ve temiz duygularım vardı.kötü yola düşeceğimi bilmeden wattpadi tıkladım.karşımda yüz binlerce yazılmış kurgu görünce tırstım.dedim koca memleket yazar olmuş ben galiba geç kaldım
üstelik okunmaların çoğu milyonlarcaydı ve çoğunun okunma sayısı orta ölçekli bir büyükşehir nüfusundan halliceydi.tabii vote nedir bilmiyordum.ben voteyi bir televizyon markası sanıyordum sonrada beğeni olduğunu öğrenince lanet olası ispanyolcama küfrettim.
ilk başlarda bu milyonluk okunmaları olan kurguları birer şaheser sanıyordum.merak edip okudukça çoğu önce garip sonra saçma geldi.sonra buranın okuyucu profilinin 12-17 yaş arası genç kardeşlerimizden oluştuğunu öğrenince derin bir hayal kırıklığına uğradım.zira benim yazdığım kurgular oxfordda okutulacak nitelikte zeka kokan kurgulardı ve çoğunu cambridge ingilizcesiyle yazdığım için kendim de anlamıyordum.
sonuç olarak ben de bir şeyler yazıp paylaştım baktım tenha sokakta dükkan açmış esnaf misali sinek avlıyorum bari bu milyonluk okunmalı muhteşem kurguları bir okuyayım tarzlarını öğreneyim kendimi geliştireyim.ama sonrası derin bir hayal kırıklığı.zira çoğu zaten bilindik hollywood filmlerinin ,basılmış yabancı yayınların çakmalarıydı.ve anlatım dilleri hem basit ve sıradan hem de fazla özentiliydi.okudukça kurguları hepsinin birbirinden özenerek ve araklayarak yazıldıklarını gördüm.
herkesin roman kahramanı çalar saatin sesiyle uyanıp lanet okuyordu.bir çoğu anne babasıyla oturduğu kahvaltı masasında tabağındaki beyaz peyniri tırtıklarken birbirlerine aşkla bakıp sevgiyle şakalaşan anne babalara sahip ,onlara bakıp ben de böyle babam gibi bir goce bulup kahvaltı masasında aşkla şakalaşam diye iç çekiyordu.kahramanı tesettürlü olanlar başlarına lila rengi başörtüsünü takıp üstüne ona çok yakışan lila rengi tuniğini giyip ayaklarına da ucu altın sarısı püskülü olan babetlerini giyip koluna fuşya rengi çantasını takıp arkadaşı merveyle dedikodu yapmaya çıkıyordu.tabii bu sohbetlerin konusu kadının islam hukukundaki yeri değildi.daha çok okuldaki yakışıklı sefa ya da tuğrul oluyordu.
baktım ki aslında herkes birbirinden alıp alıp yazıyor ve okuyucu profili de hem yaş olarak düşük hem de okuma bilinci zayıf önce kurgularımı geri çektim sonrada kitap yazıp da kurgusu pek okunmayan yazar adayı arkadaşlara gerçekleri göstermek için bu çok popüler kurguları ti ye alıp eleştirmeye başladım.zira wattpadden o dönem umudumu kaybetmiştim.
* popüler yazarların fanlarından baya hakaret küfür işitiyorsunuz.biz bunların bir tanesini bile duysak ağlama krizlerine girip profilimizi kapatıyoruz sen nasıl dayanıyorsun?