Efendim hikaye 100 vote sınırını geçtiği ve devamını yazmam için yoğun baskı gelince ( 8 kişi evi basmakla,4 kişi yedi sülalemi fidye karşılığı kaçırmakla, 5 kişi kendilerini müstakil evlerinin balkonundan atmakla , 18 kişi de gıcıklığına töre kurgusu yazmakla tehdit edince ki bu son tehdit baya etkili oldu) devam bölümünü yazmak şart oldu.
TÖRENİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE GİT 2
Tonguç ağanın şartını kabul etmemle birlikte kendimi üç oda bir salonu olan konağın misafir odasında bulmam bir olmuştu.Görümcem Rosalinda ve kuzeni esmeralda yanımda durmuş bana antilop görmüş hipopotam gibi bakıyorlardı.Evet malesef konak halkının isimleri hep yabancıydı ve kendimi hepten fransız gibi hissetmeye başlamıştım.Küçük kaynımın ismi antonio ortancanın ismi hulyo sezardı.En büyük görümcemin ismi amandaydı.babası küçükken bunu amanda aman benim cici güzel kızım diye seve seve en çirkini bu olmuş.değirmen taşı misali kıçı , patates gibi burnuyla tam bir güzellik alametiydi.
Babasının brezilya yapımı pembe dizi hastası olduğunu bu yüzden doğan tüm çocuklarına dizilerdeki karakterlerin isimlerini verdiğini söyleyen tonguç ağaya peki senin niye ismin normal diye sormuştum.aşiret baskısından dolayı pedro loez alahandro putragenyo da silva olan ismimi mahkemede tonguç olarak değiştirdim.babam ölünce yeni aşiret ağası ben oldum ama aşiret gavur ismi olan ağa istemeyiz deyince kendime daha modern olan tonguç ismiyle değiştirdim.ama hala eski ismimi çok özlüyorum diye açıklama yapmıştı.
resmen kötü bir kabusun içindeydim.bu kabustan kurtulmak için popişimi ortanca görümcem izabellaya çimdikledim ve gözümü açtığımda hala şofbenle ısınan banyosu olan konakta olduğumu gördüm.tonguç ağadan telefon jokerimi eski nişanlım haline gelen çağatayla konuşmak için kullanmak istediğimi söylediğimde kaşlarını olumlu anlamda oynatıp bıyıklarını devirdi.
kalbimin ceosu çağatay yokluğumda deliye dönmüş manhattan brooklyn arasındaki köprüye çıkıp intihara teşebbüs etmiş, yetmemiş kendini californiadaki kangurulara kovalatmıştı.onu aradığımda metropolitan devlet hastanesi genel travmatoloji bölümünde müşahade altındaydı. sesimi duyduğunda piyango talihlisi gibi sevince boğulmuştu.ona durumu gözyaşları içinde anlattığımda kıçına afrika dere kurbağası kaçmış gergeden misali hönkürdü.milenyum çağından plutonyum çağına gireceğimiz bu devirde taş devrinde bile olmayan adetler yüzünden gelin edileceğimi üstüne bir de kendisinin de adet gereği aşiretin bir kızıyla evlendirileceğini öğrendiğinde sevdiceğim ikinci kez şoka girip travmalardan travma beğenmişti.telefonun karşı tarafındaki ses kesildiğinde fuşya rengi gözlerim ağlamaktan lila rengine dönmüştü.
çağatay, tonguç ağanın evde kalmış bacısı donatellayla evlendirilecekti.daha önce nişanlandığı beş genç bilinmeyen sebeplerden dolayı öldüğünden ortalıkta motorize dul gibi geziyordu.aşk sabıkası kabarık , en az seksen bölüm tutkulu bir aşk yaşayabilecek sevişken bir bünyeye sahip bu cadalozun elinde perişan olacak olan çağatayı düşünüp tekrardan kahroldum.Bu sefer de gözlerim mürdüm eriği renginden kozmik pembeye dönmüştü.
kozmik pembe renginin bana çok yakıştığını söyleyen kankim sudenaz aklıma geldiğinde üzüntüm daha da hararetlendi.acaba onu da küçük kayınçomla berdellesek mi diye aklımdan geçirdim.Bu sayede kendimi bu konakta daha az yalnız hissedecektim.bu fikri aklımın bir köşesine yazıp daha önce okumak için gittiği şehirde yer kalmayınca erkek lisesine yazdırılan parasızlıktan dolayı erkek lisesinin tam pansiyonlu yurdunun erkekler kısmında bir erkekle beraber kalıp okulu bitiren küçük görümcem rosalindanın iç parçalayıcı hikayesini dinleyerek teselli bulmaya çalıştım.
biz üç kız ağlaşıp zırlaşırken içeriye küçük eltim brunella girmişti.komple burun ve komple memeden ibaret olan kadını gördüğümde içimden dua üstüne dua okudum.zavallı eltim brunellanın hikayesin bizimkinden daha beterdi.misafir odası kısa sürede yas evine dönmüştü.zavallı brunella töre gereği bu konağa gelin gelmemişti.ortanca kayınçom meğer kadın düşmanı hastalığına yakalanmıştı.bu hastalığın yegane özelliği olan meme düşkünlüğünden muzdaripti.küçükken iri memeli bir kadının cinsel tacizine uğrayan kayınçom hulyo sezar o günden itibaren tam bir kadın düşmanı aynı zamanda iri meme düşkünü olmuştu.tıpta ismi düşmanus memelipus düşkünus hastalığı olan bu hastalıktan dolayı bütün kadınlara düşman kesilen ortanca kaynım ormanda ağaç keserken eltim brunellanın küçük kardeşi ökkeş ortanca kaynımın son model at arabasını çalıp arabayla kaza yapmış olay yerinden yaya olarak kaçmıştı.en az 80 dönüm tarla değerindeki at arabasının kaskosu da olmadığından brunellanın babası arabanın karşılığında brunellayı gelin vermişti.