KİTABIN ADI :ZORAKİ EVLİLİK
KİTABIN YAZARI :mervelistan
KİTABIN TÜRÜ : GENÇ KURGU
OKUNMA SAYISI : 16,9M
ELEŞTİRMEN YORUMU
yine klişe bir konunun saçma sapan işlendiği akıllara zarar bir kitapla daha karşınızdayım.klişe bir konu diyorum çünkü gerçekten klişe bir konu.türk sinemasının çınarı yeşilçamda da binlerce kez işlenmiş bir konudur.iflas etmekte olan bir ailenin kızının menfaat ve iflastan kurtulmak için daha zengin bir ailenin oğluyla zorla evlendirilmek istenmesi ve akabinde bu zoraki evliliğin tutkulu bir aşka dönüşmesi.
bu tarz konuyu işleyen o kadar çok yazar ve kitap var ki wattpadde size isim isim yazabilirim.hepsinin başlangıcı da gelişimi de sonucu da aynı.sadece kahramanların isimleri ki kimi zaman onlar bile aynı ve kahramanların aile soy isimleri farklı.ama işin ilginç kısmı bu kadar klişe bir konuyu bile eline yüzüne bulaştıran yazarın 16,9M gibi devasa bir okunma sayısına erişmesi.ben bunu üniversitelerde araştırma konusu yapılmasını isterim.toplum olarak giderek embesilleşiyormuyuz.her gün onlarca tv kanalında izlediğimiz benzer hikayelerin işlendiği diziler filmler kesmiyor da bir de oturup saçma sapan dizi film senaryosu tadında kitaplarınımı okuyoruz.
bu kitapı okuduktan sonra malı mülkü satıp tibete gidesim geldi.nirvanaya gidip orada kendime küçük şirin bir ev alıp bir daha da dönmemek.yüzlerce yazarın ilmik gibi derleyip yayınladığı kitaplar 10k yı bile zor alırken bu kitapların milyonlarca okunma sayısına ulaşması ruhumda derin yaralar açıyor.elbet ki bir kitabın çok okunması kaliteli olduğu anlamına gelmez.ancak bu kitapların raflarda yerlerini alması ise yayınevlerinin çoğunun ticari kaygılar sebebiye kaliteye önem vermediğini gösteriyor.gerçi çoğu kitabın sonu 1 tl ye düşmek.
efendim bu kitabın baş rollerini neşe adlı kızımız,doruk adlı oğlumuz bir de makyaj malzemesi eyeliner paylaşıyor.pekçok sahnede profesyonel bir oyunculuk sahneleyen eyeliner kimi yerde neşeden bile daha gerçekçi ve samimi bir hava yaratıyor.siyah abiye elbise ve beyaz porscheyi de unutmamak lazım.
efendim bundan önceki eleştirdiğim hikayedeki kızımız gibi bu kızımız da kendisini zorla adnan beyin oğluyla evlendirmek isteyen babasına-nayır babacım.istikbalinizin saadetinizin kurtaricisi olmuycim.ben daha 18 yaşında ağır vasıta ehliyetini bile yeni almış küçücük bir kız çıçığıyım der.babası ise onu evlendirmekte kararlıdır.zira dolar kurundaki ani yükselişe bağlı olarak new york borsasındaki ani düşüş ve rusyanın domateslerimizi almaması sebebiyle şirketi dar boğaza girmiş nakit sıkıntısına sebep olmuştur.kurtuluşunun tek yolu kendinden daha zengin olan adnan beyin oğlu dorukla kızı neşeyi evlendirmektir.adnan beyin oğlu doruk ise hayatı doruklarda yaşayan burnu büyük,yakışıklı ,havai bir gençtir.en az neşe kadar bu evliliği istememektedir.
kızımız neşe mecburen bu evliliği kabul eder.zira elinde bir işi bir diploması yoktur.kredi kartından internet faturasına kadar babasına bağımlıdır.o yüzden sırtını babasına verdiği için babasının kendisini evlatlıktan reddetmesi halinde ortada kalacaktır.kızımız gözyaşlarıyla odasına çekildiğinde ev işlerindeki yardımcısı selen neşenin annesinin gönderdiği elbiseyi kızımıza verir ve lüks bir restoranda adnan bey ailesi ve kendi ailesinin onu yemeğe beklediklerini söyler.çıkarken de kızımıza bol şans diler.zira selen de uzun süredir ödenmeyen maaşlar ve sigortalar yüzünden zor duruma düşmüş,tüm umudunu kızımız neşenin evliliğine bağlamıştır.
neşe çaresiz kabul eder.siyah göz alıcı elbiseyi giyer.emektar eyelinerle gözlerine hafif güzel bir makyaj yapar.bu emektar eyelinerle zor günlerde konuşmuş ilkokuldaki aşkından lisedeki sevgilisine kadar her türlü sırrını paylaşmıştır.kızımız eyelineriyle vedalaştıktan sonra söz konusu lüks restoranta girer.onu karşılayan garson onu adnan beyin ve ailesinin oturduğu üst kata götürür.orada kendi ana babası da vardır ve iki aile derin bir sohbet içindedir.adnan bey hayta oğlunun neşeyle evlenerek düzeleceğine inandığını söyler.yüzlerce kızın düzeltemediği hayta oğlunun mcdonaldsta beleş internet yok diye kavga çıkartan neşe kızımız sayesinde düzeleceğine inanmaktadır.adnan beyin karısı kzımız neşenin güzelliğini övdüğü sırada üst kata deri siyah ceketli spor kıyafetli bir oğlan girer.oğlanın doruk olduğunu bilmeyen kızımız -ah ne kadar yakışıklı bir çocuk.ama yanlış zamandaşka zaman olsaydı telefonunu alır seninle güzel zamanlar geçirirdik ama yanlış gelmişsin burda benim cehennemim var.kapalı burda kapalı diyerek isyanını dile getirir.ancak ne gariptir ki bu yakışıklı çocuk masaya doğru gelmektedir ve şak diye de masaya oturur.kızımızın sosyete dergilerinde resmini sık sık gördüğü çapkınlıklarını duyduğu çocuğun ismini bilmemektedir.ilk kez evlilik sebebiyle duymuştur ( kızımız 1928 deki harf devriminden beri okuma yazmayı tam sökmediğinden sosyete dergilerinde çocuğun resmini görebilmiş ama dergide çocuğun ismini okuyup öğrenememiştir.bu klişe muhabbet eleştirdiğim zoraki aşk kitabında da bil fiil noktasına cümlesine aynıydı.artık günaı boynuna hangisi diğerinden kopyaladı bilmiyorum.ikisinin de konu aynı.diğer saftirik de çapkınlıklarıyla meşur müstakbel kocanın her haltını duymuş ama gariptir ki ismini bilememekteydi)