Her ne kadar soyadı erdem olsa da yazdıklarında pek erdem bulamadığım karakterlerinin çoğu günde beş kez sevişmezse ölür hastalığından muzdarip kurşun işlemez ,nazar değmez erkeklerle , karnından sıpayı sırtından sopayı eksik edersen kısmi felç geçirebilir hastalığına yakalanmış kızlardan oluşan hem senarist hem de yazan olan ama daha çok kapitalist olduğundan şüphelendiğim yazan ablamızın bu güzide eserinin eleştirisini yapacağım.
Kendisi örtülü olmasına rağmen kurgularındaki karakterlerin çoğunun sevişken,küfürbaz , bar köşelerinde tanışır tanışmaz beş dakika sonra kendilerini yatakta bulan karanlık tipler olması ve bu tiplerin kurgu boyunca bir ton bok yiyip amerikan porno endüstrisinde bile olmayan pozisyonlar sergilemesine rağmen kitabın sonunda hidayete erememesi bizi elimiz böğrümüzde öyle kalakalmamıza sebep oluyor.
Zira çoğu okuyucu bu oğlan bu kadar bok yediğine göre kesin kurgunun sonunda doğru yolu bulup iyi adam olacak derken bir bakıyoruz olan bize olmuş resmen kanser olmuşuz.
Benim bu ablalara kızdığım nokta hep şu oldu.Bu ablalar kendilerini okuyan kesimin küçük çocuklar olduklarını gayet iyi bilmelerine rağmen bir yetişkine bile ağır gelen cinsellik dozu yüksek kurgular yazıp okutuyorlar.
Türk ordusunun subaylarını porno malzemesi yapan aşkyakarki denen yazan bozuntusunun da kankasıdır aynı zamanda bu nehir erdem ablamız.
Bu ablamızın kendisi gibi cinsellik dozu yüksek ,porno edebiyatının oskarı sayılan altın çük ödülüne layık eserler yazan bir yazarcık çevresi var.Bunlar kendi aralarında kısır günü düzenler gibi toplanıp birbirlerine akıl verip birbirlerine noktalı virgül,belirtili isim tamlaması hediye eden tipler.
Edebiyatın E si sayılmayacak kurgular yazan ve çoğu zaten üçüncü sınıf film veya saçma aşk senaryoları tadında olan kurgular yazan bu ablalar sayesinde yeni nesil birer nehir ergen oldu çıktı.
Allah sonumuzu hayreylesin.
ELEŞTİRMEN YORUMU
KİTABIN ADI : FLU
KİTABIN YAZARI : Nehir Erdem
Kitabın türü : ROMANTİZM
OKUNMA SAYISI : 987 K
Nehir erdemin kamyon yazılarından hallice olan "deli divane benden sana ne senden bana ne" ," dert bende derman sende " adlı kitaplarını gördükten sonra da enişteyi kendi haline bıraktık. Çoktandır elime bir kitap alıp okumadığım için hele bir kitap alayım da edebiyattan ben de nasipleneyim,kalmayan beynime birazcık azot girsin deyip wattpad edebiyatının nehir ablasının ev yapımı, kilo aldırmayan,kolestrole de iyi gelen bu güzide kitabını okumaya karar verdim.
Gerçi ne büyük bir hata yaptığımı daha birinci bölümde anladım ama iş işten geçmişti. malumunuz wattpad düzelsin diye çabalarken aslında wattpadin ölmek üzere olduğunu farkettim,helvasını yememize az kalmış, haberimiz yokmuş.Klişeler dünyası haline gelen waatpadde güçlü kalemler çıkmadığı ve bir çok yazılan eser de adnan hocanın kedicikleri gibi klonlanmış gibi birbirine benzediği için amatör yazarlar için bir fırsat plataformu olan wattpad malesef çin malı taklit ürün pazarına dönmüş durumda.
Kavun karpuz seçer gibi sırf çok okunması var diye kitap basan yayın evlerine de Allah akıl fikir versin. Öncelikle baştan söyliyim benim ne nehir erdemle ne de diğer yazar arkadaşlarla kişisel bir husumetim yok.Birbirimizi ne görmüşlüğümüz ne de sohbet etmişliğimiz var.Beleş kitap okuyorum diye beni kitap fuarlarına da almadıkları için yüz yüze görüşme şansımız da olmadı.Bu yüzden yazdıklarımın şahsıyla ve kişiliğiyle alakası yoktur.Dediğim gibi kendisini de tanımıyorum muhtemelen kişilik olarak dünya iyisi bir insandır.Yazdıklarım ,eleştirilerim tamamen kalemine ve eserlerinedir.Bu yüzden vay sen bizim nehir ablamızı nasıl eleştirirsin diye kraldan daha kralcı kesilen cim cime okurlara baştan söyleyeyim dedim.