Evet yine zeka kokan ve benimle yan adlı kurgusunu çinlilere bile okutarak wattpadde 95,4 M gibi bir okunma elde eden büyük üstat prensesingunlugu adlı yazar adayının güzide eserinin eleştirisini yapacağım.
Türkiye nüfusu 80 milyona dayanmasına rağmen okunma sayısı olarak 95 milyona çıktığı için içine 9 milyon azeri kardeşimizi koymamıza rağmen 95 milyon okunma sayısını elde edemediğimiz bu eserden anlaşılıyor ki kayıp 5 milyon kişiyi türkçe bilmeyen çinlilerden başkası oluşturamaz.
Çünkü hala okunma sayısıyla okuyucu sayısı arasındaki matematiksel farkı bilmeyen matematik özürlü bir ton okur bu kitabı 95 milyon kişi okudu diye savunup matematik ve istatistik bilimine rahmet okutmaya devam ediyor.Gerçi tüm sınavlara wattpad kurgularından hazırlanan ergenler için çok da şaşırtıcı bir durum değil.
Her neyse konumuz bu değil.
Bu bilindik siyahla beyazın hikayesi değildi.Bu siyahla siyahın,siyahla mavinin hikayesiydi.Siyahla turuncunun ,kırmızının,morun...sadece siyah görünmeyi tercih etmiş bütün renklerin.
evet bu zeka kokan cümleler sahte güz adlı eserin ön sözünden alınmış olan derin felsefik cümlelerdir.Her ne kadar bunca rengi okuduktan sonra okuyanda renk körlüğü yapsa da anlıyoruz ki yazan kardeşimiz nalburların boya kartelalarında hatta picassonun atölyesinde bile bulunmayan renk cinslerini karıştırarak ortaya subliminal mesajlar verirken, okuyana yer yer spirütüel fantazmalar yaşatarak enteropsişik neokoplesif , heterodomestik algı semptomlarının görülmesini de sağlıyor.
Açıkçası bu derin felsefeye sahip bu kardeşimizin ilerde ya Harwardda renkoloji konusunda master ya da dübüroğlu nalburiyede satış elemanı olabileceği olasılıkları üzerinde tahminlerde bulunuyorum.durum onu gösteriyor.ikisinden biri olacak ama hangisi olacağını tam kestiremedim
prensesingunlugu adlı kurgu yazanını bilen bilir.BENİMLE YAN aşırı doz yabancı ve bol miktarda kötü çocuk koktuğu için bir türlü özgün olamayan , ediz yetmezliği çeken yeni yetme ergen ediz hayranları sırf içinde ediz ismi geçiyor diye saldırıp okunma sayısını arttırdığı uyduruk ve de aşırı saçma bir kurgunun yazarı.
Yeni yazmaya başlayacak kardeşlerim için tavsiyem şudur ki şu renk boya boya işine hiç karışmayın.zira cılkı çıktı.o siyahtı öbürü ondan daha siyahtı gibi fazlasıyla geri zekalı yerine konulduğunuz cümlelerle dolu kurguları okuya okuya bilinç altınız sulu boya kutusuna dönmüş durumda.
gelelim her türden pastel rengin hatta ara ve sıcak rengin bulunduğu nalburiye dükkanı gibi olan eserimize
Aslında kurguyu okuyup bitirdiğinizde şunu görüyorsunuz ki bu yazan arkadaş aslında tüm kurgularda yabancı adlı kitabı taklit ediyor.tüm karakterleri aslında yabancıdaki edizle doğadan başka bir şey değil.edizin ismi olmuş sana savaş doğanın ismi olmuş sana kumsal.Ama konu aynı konu badboyluksa baki.
özgün olun olamıyorsanız düzgün olun dememdeki neden de bu. birilerini taklit ederek başarı elde edemezsiniz.Aksine onun gölgesi olursunuz.Ve kimse gölgelere saygı gösterip adam yerine koymaz.
öznur yıldırımım gölgesi haline gelmiş yazana ve okuyucusuna diyecek bir şeyim yok.edize doğaya saplanıp kalmışlar ve hepsi birer kötü çocuk takliti olup çıkmışlar.
bu kurguya gelirsek cidden bu tarz kurguları yazan wattpad yazanları ne yiyip ne içiyorsa biran önce bırakıp namaza başlayıp umreye gitsin.Pek hayra alamet şeyler değil.Korku yazarı stephen kingin aklına gelmeyecek fikirler aha bu yazanlardan çıkıyor.bu yazan arkadaş da öyle bir kurgu yazmış ki beynine on tüp arko sürüp üstüne sarmısaklı yoğurt döksen çare etmez.direk beyni çıkarıp derin dondurucuya koymaktan başka çare yok.aklınızın almayacağı olaylar.açık söyliyim bu tür kurgular birer beyin ürünü değil.zira bir insan bunları anca kıçından sallayabilir ki.sanırım onların da en faal organları bu.