öncelikle yorumlarında destek veren arkadaşlara da özelde mesaj atan okuyuculara da teşekkür ediyorum.yazarlarını canla başla savunan fanlara da yorumlar kişisel hakaretlere varmadığı sürece saygı duyduğumu da söylemek isterim.
benim şöhret olmak ya da yazarlar üzerinden prim sağlamak gibi bir derdim yok.zaten en baştan beri söyledim bu yazdıklarım kitap olmayacak veya bir yerlerde yayınlanmayacak.bu işe bir bakıma içimi dökmek ,gördüklerim karşısında duyduğum şaşkınlığı yazıya dökmek için girdim.belki bu kitap şuan on okuyucuya da sahip olabilirdi.okuyucu kaygısı olmadan vote derdine düşmeden tamamen iç dökme amacıyla açılmış bir sayfa burası.
ha benim kitaplarım yok mu.var çoğunun okunma oranı flash tv nin reytinglerinden beter.ancak bin kişi okumadan vote vereceğine bir kişi okusa o benim için daha kıymetli.o yüzden okuyuculara daima diyorum seriye takıp ardı ardına bölümlere vote verip geçeceğinize bir bölüm okuyun o daha makbule geçer.öbür türlüsü yazara hakaret gibidir.yani yazara bir tür dilenci muamalesi yapmış olursunuz.
ben burada gençlerin kitap yazmalarından mutluyum.sonuçta çıkıp dışarda zamanını gereksiz işlerle boş muhabbetlerle geçireceklerine oturup fikirlerini yazıya döküyorlar.gerçi bir kısmının fikriyle zikri biraz garip olsa da sonuçta edebiyata gönül vermek de güzel bir şey.
ben akıl hocası değilim.en başından beri garip bulduğum,saçma bulduğum,trend haline gelmiş,furyaya dönüşmüş klişe ötesi kitapları geçmişe dayanan bir okur birikimiyle kendi objektifimden geçirip süzdüm.dilimi ağır bulabilirsiniz.ancak olaylara ironiyle yaklaşıyorum.kimi yazar buna sarkazm diyor.yani aslında alaycılığın kırıcı olmadan bir boyutu.ben hiçbir zaman yazarların şahsına hakaret etmedim.ya da onur ve haysiyet kırıcı söz söylemedim.sen busun sen şöylesin senin gibi yazar olmaz olsun tarzı saçma sapan cümlelerle kalp kırmadım.sadece yazar adaylarını yanlış yönlendirdikleri ve içeriği boş ve hoş kitaplar yazdırmaya yönlendirdikleri için sitem ettim.
çünkü wattpadde artık yayın evlerine göz kırpacak eserler çıkarma kaygısına düşmüşüz.şöyle yazayım da yayın evi bendeki cevheri hemen farketsin böyle yazayım da anında bana kitap teklifi gelsin.oysa yazar önce kendisi sonra okuyucusu için yazar.zaten başarılı olduktan sonra bir şekilde teklif alacaksın.ancak kitabını basan yayınevinin gücünün arkasına sığınıp okuyucuyu, eleştirmeni tehdit eden kişi yazar değil azmettiricidir.edebiyattan cidden anlamıyordur.
eleştiri edebiyatın olmazsa olmazıdır.kitabınızın edebi boyutunu sadece okuyucu belirlemez.bilgi birikimine sahip ,okuma,anlama,kavrama yeteneği yüksek birinin yazdıklarınızın edebiyatın hangi sınırları içinde yer aldığını göstermesine ihtiyacı vardır.bir kızın önüne gelen erkekle yatıp durduğu sokak dilini iyi kullandığı bir içeriğin yüz milyon okunması onu edebi şaheser yapmaz.unutmayın bir zamanlar bu ülkede poşetler içinde satılan pornografik dergiler kültür magazin dergilerinden yüzlerce kat daha fazla satılıyordu.bu dergiler edebi esere girebilir mi.çok okunması onu özel ve güzel kılar mı?
o yüzden senin eleştirdklerin kitap oldu çatla da patla diyen arkadaşlara söyleyeceğim tek şey.madem yazarı bu kadar çok seviyorsunuz ,harçlıklarınızdan kısıp o edebi şaheserleri satın alın hatta gidip ananızın altınlarını da çalıp hepsiyle koli koli de alabilirsiniz.yazarın sizi cezaevindeyken ziyaret edeceğinden eminim.en azından son yazdığı sevişgen komşum adlı eserin basılmadan önceki kopyayı getirir.sizde mutlulukla onu okuyup özgürlüğünüze kalan günleri saymaya devam edersiniz.
gelelim hali pür mealimize.yazarlar,fanlar,yayınevleri arasında sıkışmış ama türk ekonomisi gibi yolunu bulmaya çalışan edebiyatımıza.daha önce ergen edebiyatından bahsetmiştim.bugün de geh bili bili edebiyatından bahsedicem.