Joseon: İntikam

#28#

Ne yüzsüz bir adamdı ama.

"Bakan Kim, gerçekten çok komiksiniz. Siz Bakan Moon'un en yakın arkadaşı değil miydiniz? Benim yükselen statüm yüzünden de bir sürü tartışma yarattınız. Şimdi Bakan Moon yerle bir olunca benim üzerinden kendinize kâr çıkarmaya mı geldiniz?"

"Cariye Shin, sanırım yanlış anlaşıldım..."

Sözünü keserek "Bu ülkenin tek bir Kraliçesi vardır, o da Kraliçe Moon YeunJa! Bir daha sizi karşımda böyle bir sebepten ötürü görmek istemiyorum!" diye sesimi yükselttim.

"Yanlış yapıyorsunuz. Bir daha düşünün. Her cariyenin hayali, Kraliçe olmak değil midir?"
"Benim değil. Benim tek isteğim, Kralın merhameti. Şimdi gidiniz."

Aklınca beni yükselttikten sonra kendi statüsünü de yükseltecekti. İstediğini elde edemeden gidiverdi.

***

Kraliçenin konağına gitmek için sonunda cesaretimi toplayabilmiştim. Kral Hyun Joon ile Kraliçenin konağının girişinde karşılaştık.

"Nasılsın?" diye sordu. Sesinden bana artık sinirli olmadığı belliydi.
"Bilmiyorum. Nasıl olduğumu ya da olmam gerektiğini. Kusura bakmayın, majesteleri."

Kral Hyun Joon bana yaklaştı ve eliyle kafamı göğsüne yaklaştırdı. Beni kollarıyla iyice sarıverdi.

"Özür dilerim, yanında olmadığım için. Güçsüz bir adam olduğum için."
Kraliçeye aşık olmasa da, ona değer verdiğini biliyordum. Bu şekilde Kraliçenin itibarının zedelenmesi, onu da duygusal anlamda etkilemişti.

Sözlerine devam etti.
"Dediğim gibi... Ne yaparsan yap, senin iyi niyetinden asla şüphe etmem. Bundan sonra elini asla bırakmayacağım. Bir seferliğine beni lütfen affet."

Başımla onayladım ve  Kral Hyun Joon'un göğsünde ağlamaya başladım.

***

Kral Hyun Joon ile beraber Kraliçenin bulunduğu odaya girdik. Baş nedimelerimizden bizi yalnız bırakmalarını istemiştim.

Kraliçenin yatağının kenarına oturdum ve saçlarını okşamaya başladım.
"Ben geldim, Min Young geldi. Seni terk etmek zorunda kaldığım ve seni unuttuğum için özür dilerim."

-"Min Young, gidiyoruz!"
Annem, elimden tutmuş ve kimseye yakalanmadan çıkabileceği bir yer arıyordu.
"Anne, YeunJa'ya veda etmedim. Veda etmeden olmaz."
"Ne saçmalıyorsun sen? Bize ihanet eden bir bakanın kızı için mi kendi canını tehlikeye atacaksın?"-

Kraliçenin elini tuttuğumda birden gözlerini hafifçe araladı.
"Kraliçe majesteleri. Kendinizde misiniz?"
"Uzun zaman oldu, Min Young."