#56#

1.2K 83 6
                                        

Aradan iki gün geçmişti. Yarın evliliğimizin birinci yıl dönümüydü. Lakin Kral Hyun Joon benimle görüşmüyordu. Onun oynadığı oyuna karşılık bir oyun oynadıysam ne olmuştu ki yani?

Eski kralın konağında birlikte ginseng çayı içiyorduk.

"Sana gönül almanı söylemiştim. Kocanla savaşmanı değil."

Derin bir nefes aldım.

"Savaşarak başlayan bir aşk hikayemiz var. Ben ne yapabilirim?"

Güldü.

"Belki de artık barış ilan etmelisiniz, ne dersin?"

Gülümseyerek ginseng çayından bir yudum aldım.

"Hamileliğin nasıl gidiyor?" diye devam etti.

"Sabahları mide bulantım fazla. Onun dışında pek bir şey hissetmiyorum."

***

Konağıma geri dönmeden önce Kral Hyun Joon'un konağına uğramaya karar verdim.

Hamile karısını geri çevirmezdi herhalde?

İçeri girdiğimde Kral Hyun Joon kitapların arasında uyuya kalmıştı. Yanına yaklaştığımda yüzünü incelemeye başladım. Özlemiştim. Saçlarını okşamaya başladım.

Uyanmamıştı. Oldukça yorgun olmalıydı. Etrafındaki kitaplar dikkatimi çekmişti. Normal kitap değildi bunlar. Elime aldığımda "Kraliyet Cariye Kayıtları" olduğunu gördüm.

Kral Hyun Joon'un kaç gündür neyin peşinde olduğunu anlamıştım.

"Min Young..."

Uyanmıştı.

İsmimle hitap edişinden kalbinin yumuşadığını anlamıştım.

Gülümsedim.

"Kral majesteleri, özür dilerim."

Aşk böyle bir şeydi işte. Büyük öfkeyle kendini haklı bularak karşılık verdiğin şeylerden pişman oluyorsun. Hiç kimse için pişman olmazdın belki ama sevdiğin adam için pişman oluyorsun.

"Sana kızgın ya da kırgın değilim." diye karşılık verdi.

"O zaman neden kaç gündür beni ve bebeğimizi görmeye gelmediniz?"

"Kendime kızgın ve kırgınım. Evliliğimizi böyle kirli oyunlarla kirlettiğim için."

Gözleri dolduğu için bir anlığına duraksayıp devam etti.

"Az kalsın... bebeğimize kötü bir şey olsaydı kendimi asla-"

"Geçti." dedim sözünü keserek.

Sarıldım ve "Bir anlık bana olan sevginden şüphe ettim. Bu daha kötüydü." diye devam ettim.

"Min Young. Ölüm bizi ayırana dek, sadece seni seveceğim. Biraz şanslı isek, Tanrı bizi öbür tarafta da kavuşturur."

Savaşarak aşkı öğrenen biz için, sakin bir evlilik yaşamak zordu. Ama birbirimize duyduğumuz bu güçlü aşk, her şeyin üstesinden gelebilirdi.

***

Geceyi Kral Hyun Joon ile birlikte konağında geçirmiştik. Birbirimize sarılarak uyumuştuk. O yüzden oldukça mutlu bir şekilde uyanmıştım.

Konağıma geldiğimde baş nedimem ile diğer hizmetliler birlikte huzurumda yere çöküp saygıyla eğilmeye başladı.

"Tebrikler, kraliçe majesteleri. Daha uzun yıllarınız olsun!"

Gülümsedim. Bugün Kral'ın gözde cariyesi olarak resmi evlilik törenimizin yıldönümüydü.

Kral majesteleri hiçbir şey söylemese de eminim akşam beni konağına çağıracaktır. Unutmuş olamazdı, değil mi? Belki de unutmuş gibi yapıp beni şaşırtacaktı.

***

Öğleden sonra bir şeyi öğrenmek için eski kralın konağına gelmiştim.

Birlikte Oolong (Çin çayı) içip Yakgwa (Kore'nin eski ballı kurabiyesi) yerken sohbet etmeye başladık.

Bir süre sohbet ettikten sonra gülerek "İştahın oldukça yerinde." dedi eski kral.

Hamileliğimden ötürü iştahım açılmıştı.

Gülerek "Sanırım içimde kocaman bir vahşi hayvan var." dedim.

Birlikte gülüp sohbete devam ederken en sonunda konuşmam gereken konu için cesaretimi toplayabilmiştim.

"Beni bağışlayın lakin bunu sormam gerekiyor. Kral majestelerinin annesi nerede?"

Eski kral ani gelen bu soru karşısında şaşırmıştı.

"Ana kraliçe konağında olmalı."

Anlamamazlıktan gelmişti.

"Gerçek annesinden bahsediyorum."

"Bilmiyorum." dedi.

Yalan söylediği belliydi.

"Geçmişte o çaresiz cariyeyi öylece bıraktınız mı? Buna inanmıyorum."

"Bilsem bile artık sence de çok geç değil mi?"

Biliyordu işte.

"Ölüm olmadığı sürece hiçbir şey için geç değildir. Eğer öldüyse de, Kral majestelerinin bunu bilmeye hakkı var."

Kral majestelerinin kaç gündür peşinde olduğu şey, annesiydi. Gerçek annesini öğrenmek istiyordu. Bu yüzden de her şeyi kurcalıyordu.

"Haklı." dedi Ana kraliçe.
Anlaşılan konuştuklarımıza kulak misafiri olmuştu. Duraksadıktan sonra devam etti.

"Kızım yaşadığı için minnettarım. Ama yıllar boyunca ne ölüsüne ne de dirisine kavuşamadığım için sana ve Tanrı'ya öfkeliydim. Tanrı'ya şükür ki, kızıma kavuşabildim. Hyun Joon'un gerçek annesinin de oğluna kavuşmaya hakkı var."

Joseon: İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin