Joseon: İntikam

#48#

(Bu bölüm yazarın anlatımından)

Lee Kwan Joon. Eski kral Lee Dong Joon, oğlu bildiği Lee Kwan Joon'a ismini bizzat kendisi vermişti. Halbuki tek öz oğlunun ismini bile kendisi koymamışken.

Kwan isminin anlamı 'geniş' demektir. İsmi geniş olsun, gücü geniş olsun, krallığı geniş olsun, halkı geniş olsun diye koydu bu ismi. En önemlisi de hayatı öyle geniş olsun ki, her şeyi sığdırabilsin diye.

Lee Kwan Joon ise hayatına kısa ama acı dolu bir krallık sığdırabildi. Öz babası Bakan Kim haindi. Babası bildiği kral Lee Dong Joon acımasız ve bencildi. Kraliçe annesi ise güvenilmez ve hırslı bir kadındı. Ama kendisi hiçbirine benzememişti.

--10 Yıl Önce--

Hizmetlilerden birisi eski kral Lee Kwan Joon'un tahtırevanını hafifçe tıkladı. Eski kral Lee Kwan Joon tahtırevan kapısını hafifçe açtı.

"Majesteleri. Yolun bundan sonrasında size başka hizmetliler eşlik edecek."

Başıyla onayladı. Bir anlam veremese de çok üstünde durmadı.

Bir süre sonra tahtırevanın durduğunu hissetti. Hafifçe kapısını araladığında etrafta kimse yoktu.

Endişeyle çıkıp etrafa bakınmaya başladı. Etrafta hiç kimse yoktu.

"Kwan Joon..."
Arkasına dönüp baktığında Bakan Kim'i gördü.

"Sizin burada ne işiniz var?"
"Baban seni korumak için geldi."

O zamanlar tahtta olan Kral Lee Dae Joon'un ona gizlice "Lee Kwan Joon senin oğlun. Gizlice onu kaçır ve onu koru. Ona sahip çık. Birlikte güzelce yaşayın. Saraydan kendi insiyatifinle ayrıl. Bu şartla sana dokunmayacağım." dediğini söylemedi.

Bakan Kim, babası olduğunu itiraf ettiğinde Lee Kwan Joon başta inanmadı. Bakan Kim, Lee Kwan Joon'a eski kraliçenin ona yazdığı mektupları tek tek gösterdi.

Lee Kwan Joon acı gerçekle böylece yüzleşti.

--4 Yıl Önce--

Lee Kwan Joon 19 yaşına geldiğinde her gününü babasının yalan dolan hikayeleriyle geçirmişti. Hiçbirine inanmasa da inanmış gibi yapmak durumunda kalmıştı.

Bunca yıldır aklından çıkmayan tek kişi ise kardeşi bildiği Lee Min Young idi. Onu öldürmek isteyen babası bildiği eski kral Lee Dong Joon, iki yüzlü kraliçe annesi, hain öz babası Bakan Kim... Hiçbiri umurunda değildi.

Kardeşi bildiği Lee Min Young'u sürekli rüyalarında görüyordu. Öldü bildiği için de vicdan azabı çekiyordu.

"Kim Jae Ryuk, artık şehre inme vaktin geldi."

Bakan Kim ona yeni bir isim olarak Jae Ryuk ismini koymuştu. Anlamı ise, maddi güç ve zenginlik demekti. Bu hayatta en önem verdiği şeyi, oğluna isim olarak koymuştu. Kwan Joon'u istediği gücü elde etmek için maşa gibi kullanmayı planlıyordu.

Kwan Joon yani Jae Ryuk, Bakan Kim'in yan konağında yaşamaya başladı.

Genç hanımefendilerin oldukça dikkatini çekmeyi de başarıyordu. Yakışıklı bir genç efendi olmuştu. Joseon'un soylu genç hanımefendileri gizlice aşk mektupları yazıp gönderiyorlardı.

Chuseok bayramı zamanında Kwan Joon ilk defa halkın arasındaydı. Veliaht prens iken saray dışına çıkamıyordu. Kim Jae Ryuk iken de şehirden uzakta yalnız yaşıyordu.

Şehrin merkezinde gezerken bir dilek feneri almaya karar verdi. Aldığı dilek fenerinin üstüne "Bir mucize gönder, Tanrım." yazdı.

"Neden tapınağa gelmiyorsunuz efendim?"
Kwan Joon yanına baktığında kendi yaşlarında budist keşiş gördü.