Joseon: İntikam

#34#

Boğazıma dayadığım bir bıçak, boğazımda oluşan yutkunamadığım bir yumruk vardı.

"Min Young, lütfen o bıçağı bırak."
Bıçağı, boğazıma daha da yaklaştırdığımda acısını hissetmiştim. Kanıyordu.

"Beni bir anlığına da olsa gerçekten eşin olarak gördün mü?"
Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Böyle bir anda neden böyle bir soruyu soruyordum ki...

"Ben seni bir anlığına değil, her anlığına sevdim."
Başımı iki yana olumsuz anlamda salladım. Söylediklerine zerre kadar inanmıyordum.

Kral Hyun Joon'un gözlerinden süzülen iki damla gözyaşı, dikkatimi dağıtmıştı. Gevşeyen elimi fark eden Kral Hyun Joon, hemen elimden bıçağı alıvermişti.

Ona ne yapacağını bilemez bir şekilde bakarken bana birden sarıldı.
"Ben yanındayım." dedi.

Uzun bir süre sonra böyle kaldıktan sonra geri çekildi ve Eski Kral Lee Dae Joon'un yatağına yaklaştı.

"Üzgünüm baba."
Elindeki bıçağı Lee Dae Joon'a saplayacakken hemen elini tuttum.
"Hayır, yapma. Abarttım."

***

Konağımın önüne geldiğimde yaşananları düşündüğümden Binbaşı Shin'i geç fark ettim.

"Baba..." diyebildim.
"Solgun görünüyorsun. Bir şey mi oldu?"
"Hayır, yorgunum sadece."

İçeri geçtiğimizde Binbaşı Shin'de de tuhaf bir şeyler olduğunu sezmiştim.
"Buraya gelmenin özel bir nedeni var sanırım?"

"Eski kralın durumunun kötü olduğunu duydum."
Derin bir nefes aldı ve kolunun içinden çıkardığı kağıdı bana uzattı. Devam etti.
"Bunu okumalısın."

Binbaşı Shin konağımdan ayrıldığında bana verdiği kağıdı açıp açmamak konusunda tereddüt ettim. Binbaşı Shin'in tavrı, beni korkutmuştu.

En sonunda cesaretimi topladım ve kağıdı açıp okumaya başladım;
"-Tanrı, bağışlayıcıdır- der, budist rahip. Oysa ben bağışlanamayacak günahlar işledim. Prenses Lee Min Young'a iyi bak, o artık senin kızın. Benim sana emanetim ve gizli anlaşmamızdır. -Kral Lee Dae Joon.-"

Kağıdı elimden öylece bırakıverdim. Bu ne demekti böyle? Binbaşı Shin'i saraydan çıkmadan önce yakalamak için hızlı bir şekilde konağımdan çıktım. Baş nedimenin arkamdan seslenmesine aldırmadan koşmaya başladım.

En sonunda Binbaşı Shin'e yetişmiştim. Arkasından bağırdığımda dönüp olduğu yerde bekledi.

Nefes nefese "Bana bir açıklama yapmak zorundasın." dedim ve kolundan tuttum.

"Eski Kral Lee Dae Joon kötü biri olsa da, zeki adamdı. Bir gün, bu saraya intikam için geleceğini bildiği halde sana iyi bakmamı istedi."