Joseon: İntikam

#75#

Kraliyet şifahanesine götürülen Eski kraliçe YeunJa'nın durumu oldukça fenaydı. Kraliyet baş hekimi pek bir ümit olmadığını imâ etmişti.

"İyi misin?"

Kral majestelerine baktığımda ona karşı dindiremediğim bir öfke vardı içimde. Buna engel olamıyordum.

"Senin yüzünden. Eski kraliçe senin yüzünden!"

Kral majesteleri beni sakinleştirmeye çalışarak sımsıkıca sarıldı. Yavaşça ona vurmaya devam ettim.

"Sizi korumak zorundaydım. Sizin için yaptım. Kraliçem ve veliaht prens için."

Geri çekildim ve "Tanrı, masumların yanındadır. Biz artık masum değiliz, katiliz." diyerek odadan çıktım.

Eğer eski kraliçe ölürse asla Kral Hyun Joon'u affetmeyecektim. Asla!

***

Bütün kraliyet ahalisi eski kraliçeye iftira atıldığını, eski kraliçenin saraya duyduğu büyük sevgi ve saygısını  konuşuyordu. Eski kraliçenin benim hayatımı kurtarması, onu aklamıştı. Lakin ölüm döşeğindeyken ne fark ederdi ki?

Ana kraliçenin konağına gelmiştim. Ana kraliçeye olan güvenim kırılmıştı.

"Bu bahsi olan mevzuyla herhangi bir ilginiz var mı?"

Neyi kastettiğimi anlamıştı.

"Beni mi suçluyorsun? Ben nasıl böyle bir şey yapabilirim? Sen benim öz kızımsın."

"Joseon sarayında böyle bir şeye başka kim cesaret edebilir?"

Ana kraliçeye güvenim ve itimadım kalmamıştı.

***

Kraliyet zindanına geldiğimde Baş muallim ve Cariye Nam, yalan söyledikleri için işkenceden dolayı oldukça kötü haldelerdi.

"Neden doğruyu söylemediğinizi şimdi anlıyorum, ne yazık ki..."

Baş muallimin geçmişten gelen bir hayat borcu vardı, Ana kraliçe'ye karşı. Bu yüzden asla ona ihanet edemezdi.

"Ama keşke... Birisine körü körüne minnet duymak yerine doğru olanı seçseydin."

Arkamı döndüm ve tam gidecekken Baş muallim "Kraliçe majesteleri..." diye seslendi.

Ona baktığımda ağlamamak için kendini zor tutuyor gibiydi.

"Ben günahkarım. Beni bağışlamanızı isteyecek yüzüm yok. Ama utanarak söylüyorum ki, lütfen kızımı bağışlayın."

Bir şey söylemeden oradan ayrıldım. Ne olursa olsun, en güvenilir hizmetkârım ölmüştü ve Eski kraliçe YeunJa da ölüm döşeğindeydi. O veya kızı... nasıl affedebilirdim ki?

***

Aradan iki gün geçmişti. Eski kraliçe hakkında pek haber yokken birden baş nedime heyecanlı bir şekilde içeri girdi.

"Kraliçe majesteleri, eski kraliçe uyandı!"

Eski kraliçenin bulunduğu konağa hızlı bir şekilde gelmiştim. İçeri girdiğimde Kral Hyun Joon'u da eski kraliçenin başucunda gördüm. Anlaşılan pişmanlık duyuyordu.

"İyi misin, eski kraliçe?"

Eski kraliçe gülümsedi.

"Gayet iyiyim, Kral majestelerinin sayesinde."

Ben şaşkınlıkla Kral Hyun Joon'a bakarken gülmeye başladılar.

"Kral majestelerinin planıydı."