#40#

1.6K 115 7
                                    

Kraliyet sarayında hiç kimsenin bilmediği, diğer kraliyet konaklarından uzak bir konakta bir erkek çocuk dünyaya geldi. Değersiz ve ismi bile sarayda bilinmeyen bir cariye tarafından doğurulan bir prens.

Kral bunun gizli kalması için bu olayı bilen hizmetlilerini başka bir hizmetlisi tarafından öldürttü. O yıl sarayda yaşanan bu cani cinayet anılmadıysa, katil hizmetlinin iyi iş çıkarmasının sonucudur. O değersiz gördüğü cariyeyi ise saraydan kovdu ve bebeğinin öldüğünü söyledi.

Kral Lee Dong Joon, çok geçmeden bir gece gizlice Büyük Prens Lee Dae Joon'u huzuruna çağırdı.

"Bir oğlum oldu, değersiz alt sınıf bir cariyeden. Eğer ona sahip çıkarsam bu hem benim itibarıma hem de kraliçenin itibarına zarar verecektir. Ayrıca zaten beş ay önce Kraliçe Jung bana veliaht prens verdi. Sende biliyorsun ki, Kraliçe o bebeği asla bu sarayda yaşatmaz. Bu yüzden ona senin sahip çıkmanı ve kendi çocuğunmuş gibi bakmanı istiyorum."

Büyük Prens Lee Dae Joon, ağabeyi Kral majestelerinin emrine itaat etti. O bebeği aldı ve kendi çocuğuymuş gibi baktı.

İsmini dahi kendi koydu,  Lee Hyun Joon. Lee soy ismiydi zaten. Hyun ise dürüst ve erdemli demekti. Ne olursa olsun karakteri güzel olmalı, dürüst ve erdemliliğini korumalıydı.  Joon ise ailesinin bir geleneği olan son isim eki, -ortak- yani -bir şeyleri paylaşan- anlamına gelmekteydi.

Kendi çocuğuymuş gibi baktı ve onu gerçekten kalpten sevdi. Karısı Baek Eun Hye'de üstüne titredi ve öz çocuğu gibi davrandı.

Aradan üç yıl geçti.

Kraliçenin konağından gelen sesler kraliyet sarayında yankılanıyordu. Kraliçe Jung ikinci çocuğunu doğuruyordu. Fazla sancılı geçen doğumda Kraliçe birden bayıldı ve bebeği ölü doğdu.

Kraliyet şivesteri (ebe anlamında) mahcubiyet ve korkuyla Kral Lee Dong Joon'un huzuruna çıktı.

"Beni bağışlayın, Kral majesteleri. Kraliçenin bebeği ölü doğdu."

Kral Lee Dong Joon başta öfkesini kussa da, buna bir çözüm yolu aramalıydı. Kraliyet şivesterine kimseye bir şey söylememesini aksi halde canından olacağını söyleyerek tehdit etti.

Kardeşi Büyük Prens Lee Dae Joon'u huzuruna çağırdı. Lee Dae Joon'un da karısı Baek Eun Hye, iki gün önce doğum yapmıştı.

Baek Eun Hye, bir kız çocuk dünyaya getirmişti. O kadar güzel bir bebekti ki, Büyük Prens Lee Dae Joon, karakteri ve kaderi de kendisi gibi güzel olsun Tanrı tarafından da bu güzellikleri kutsansın diye ismini -ebedi güzel- anlamına gelen Min Young koymuştu. Lee Min Young.

"Eğer Kraliçe Jung, bebeğinin ölü doğduğunu duyarsa mahvolur. Kraliçenin ölü çocuk doğurduğu duyulursa itibarı tamamiyle zedelenir, bir daha toparlayamaz."

Kral bu sefer de bunları bahane etti ve yeni doğan bebeğini zorla kardeşi Büyük Prens Lee Dae Joon'dan aldı.

Aradan on yıl geçti. Lee Dae Joon sarayda büyüyen kızını özlemle uzaktan izledi. En azından amcası olarak yaklaşmak istese de, ağabeyi Kral Lee Dong Joon'un nefesini boğazında hissettiği için geri durmak zorunda kaldı.

Öyle ya da böyle zaman geçti ve Kral Lee Dong Joon hastalanıp yatağa düştü. Son nefesinde kardeşi Büyük Prens Lee Dae Joon'u görmek istedi.

"Senden çok fazla şey istediğimin farkındayım. Ama bu son isteğim olacak." dedi ve devam etti.

"Kraliçe Jung'ın saraya girmeden önce Bakan Kim ile ilişkisi varmış. Saraya hamile girmiş ve veliaht prensi doğurmuş. Bu yüzden ben öldükten sonra veliaht prens asla tahta çıkmamalı. Ne yapman gerekiyorsa yap, onları öldür ve kanımdan olan Lee Hyun Joon'u tahta çıkar."

Büyük Prens Lee Dae Joon yine ağabeyini dinledi ve Lee Hyun Joon'u tahta çıkarmak için elinden gelen her şeyi yaptı. Bu arada kendi kızını da korumalıydı. Bu yüzden onu da korumak için kusursuz bir plan yaptı.

(Not: 41.bölüm genelde olduğu gibi ana karakter Lee Min Young'un ağzından devam edecektir.)

Joseon: İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin