Joseon: İntikam

#63#

Aradan sekiz ay geçmişti. Im Hea Jung (yani Hwang Gye Rang) babasının konağında yaşamaya başlamıştı. Joseon'un soylu genç hanımefendilerine yakışır bir şekilde de eğitilmişti.

Sekiz ay önce, herkese Im Seung Joo'nun kızının çok hasta olduğu için hekim tavsiyesiyle küçüklüğünden beri kırsal kesimde yaşadığı ama artık iyileştiği dedikodusu yayılmıştı. İnsanların şüphelerini kaldırmak için tabii ki.

Hea Jung, annesiyle gizli bir şekilde görüşüyordu. Kraliyet sekreteri Im, bunu fark etse de duyulmadığı sürece sorun olmadığını düşündü.

Im Seung Joo'nun bir de oğlu vardı, vefat etmiş olan eşinden olan Im Jung Hwa. Im Jung Hwa, kız kardeşinden haz etmese de, katlanmak zorunda hissediyordu.

***

Bir gün yine Hea Jung ve annesi Gye Sang tapınakta buluşmuştu. Burası yerleşim yerine biraz uzak olduğundan güvenli hissettiriyordu.

"Yüzündeki yara tamamen iyileşmiş. Çok güzel."

Hea Jung, annesinin yanağına ufacık bir öpücük kondurmuştu. Gye Sang, eski güzelliğine kavuşmuş ve peçe takmadan dolaşabiliyordu.

"Benim kızımın yüzü daha güzel."

Gye Sang, Hea Jung'un yüzünü iki elinin arasına alarak gülümsedi. Hea Jung  da gülümsedi. Gülümserken yüzünde bir burukluk vardı. Gye Sang bir şey olduğunu hemen anlamıştı.

"Kızım, bir şey mi oldu?"

"İki ay sonra kraliyet sarayına cariye olarak gireceğim."

"Ah, demek öyle. Bu kötü bir şey değil ki. Saraya girmek bu kadar kötü hissediyorsun?"

"Ah, bilmiyorum."

***

Aradan iki gün geçtiğinde Gye Sang, kızı Hea Jung'un içinin neden rahat olmadığını anlamıştı.

Gisaeng evine gelen Kraliyet sekreteri Im'in ahbaplarından içki sohbetinde duymuştu. Im Seung Joo, kızı Hea Jung'u yem olarak kralın önüne koyacaktı. Ne pahasına olursa olsun, Hea Jung'u kralın koynuna sokacaktı. Böylelikle kralla aralarında özel bir bağ oluşacak ve kendisi kralın gözde cariyesinin babası olarak, soylular arasında sınıf yükseltebilecekti.

Soylu ahbaplarından da ona destek vermelerini, böylece onların da sınıf yükseltebilmesi için destek olacağını söylemişti. Hea Jung'un güzelliği, bütün Joseon'un dilindeydi. Joseon'un soylu beyefendileri Hea Jung'a hem hayran hem aşıktı. Bu yüzden hepsi, Kralın da Hea Jung'a aşık olacağına emindi.

Gye Sang, bunu öğrendiğinde yüzleşmek için kraliyet sekreteri Im'in konağına geldi.

"Bunu nasıl yapabilirsin? Hırsların uğruna mı, onu yanına aldın?"

Gye Sang, korkusuz bir şekilde gözlerini kraliyet sekreteri Im'e dikiyordu.

"Basit bir fahişe, benim huzurumda nasıl böyle davranabilir? Senin gibi bir gisaeng olarak yaşasaydı daha mı iyiydi?"

"O senin de kızın! Onun hayatı sence yeterince mahvolmadı mı? Hala mı?"

Gye Sang, gözü dönmüş bir şekilde Im Seung Joo'nun üzerine yürüyordu. Im Seung Joo buna tahammül etmek istemeyerek kıyafetinin ön gözünde saklı olan bıçağı o fark etmeden çıkardı.

Birden Gye Sang'ın tam sol tarafına sapladı. Onun için canının hiçbir önemi olmayan köle sınıfına tâbi olan bir gisaengdi, Hwang Gye Sang. Önemsemedi birazcık bile.