23.OKYANUS

78.4K 3.7K 2.6K
                                    

Merhaba💙🖤
Medya: Berfin KIRIMLI

Sınır:  1350 oy ve 1000 yorum. 
Seviliyorsunuz.🖤

Bölüm 23: "Okyanus"

Dumanlı görünüşünün altında saklanmaya devam eden dağ evinde gözlerimi açtığımda başıma saplanan ağrı yüzümü buruşturmama neden oldu. Başımı yana çevirerek şöminenin önünde yatması gereken Kıvanç'a baktım ama onu orada göremedim. Kaşlarım çatılırken evdeki tıkırtıyı dinledim. Başımı aşağı sarkıtıp saçlarımın yere dökülmesine aldırış etmeden mutfağa baktım. Oradaydı. Sırtı bana dönüktü ve kokudan anladığım kadarıyla kahve yapıyordu.

Sırtındaki korkunç dövmesini izlerken o dövmenin altında şişerek hareket eden kaslarını seçebiliyordum. Çok kaslı biri değildi, aksine zayıftı. Belki de uyuşturucu kullandığı için vücudu böyleydi. Kasları vardı, spor salonunda zaman geçirdiğini biliyordum ama bu bedeninin zayıf olmaması için bir sebep değildi. Zayıflığı ve sıkı vücudu onu zarif gösteriyordu. Yattığım yerden onu izlemeye devam ederken kupayı alıp yüzünü bu yana döndüğünde göz göze geldik. Mavi gözleri büyük bir dikkatle yüzümde gezindi. Aynı şekilde birbirimizi süzerken ağır adımlarla yanıma geldi, koltuğun dibine çöktü. Kafamı yukarı taşımadan, koltuktan aşağı sarkmasına izin verdim. Ona bu şekilde bakmak hoşuma gitmişti.

Kahveden bir yudum alırken kısılan gözleri gözlerime bir bataklıkmış gibi saplandığında yutkunmasıyla hareket eden ademelmasına kaydı gözlerim. "Sana bir şey sormam gerek," dedi ciddi bir tavırla.

"Evet?"

"Onur, bana saçmaladığı o konuşmanın aynısını sana da yaptı mı?"

Duraksadım. "Nasıl yani?"

"Yani senin yüzüne karşı çok güzel olduğunu, seni hak etmediğimi, çekici bir kadın olduğunu söyledi mi Berfin?" İşin aslı daha da alçalıp beni istediğini de söylemişti ama bunu Kıvanç'a söylemek pek de mantıklı değildi. Onu tanıdığımı iddia ettiğim herhangi bir anda karakterinin farklı bir koridoru ortaya çıkıyordu. Onu anlamak çok uzun zaman alacaktı.

"Hayır, sana bunları tam olarak söyledi mi?"

Kaşlarını çattı. "O anları hatırlamak istediğim pek söylenmez," dedi kısa bir an dişlerini sıkarken.

"Neden sordun?" dedim başımı koltuğa çıkartırken. Baş aşağı durduğumdan alnımdaki baskı artmıştı. Yüzümün kızardığına da emindim.

Kahveden bir yudum aldı. "Bana söylemiş olmasıyla sana söylemiş olması farklı şeyler. Sana söylemiş olması sarkması anlamına gelir, bana söylemiş olması ise meydan okuduğunu gösterir. Bana meydan okuyan bir adamla aynı mekanda kalabilirim ama benim kadınıma sarkan bir adamla aynı mekanda kalamam." Bir an ne diyeceğimi bilememin getirisiyle kelimelerimin dili kesildiğinde bakışmamız gittikçe kıvam kazandı.

"Öyle olsa bile sonuç olarak biz hala birlikteyiz. Bunun ne önemi kalır ki?" dedim bir süre sonra konuşabildiğimde.

"Bunun, beni onun gözünde koyacağı aptal konumunu düşünebiliyor musun? Ya da Bataklık'ta ne düşüneceklerini? Hepsini geçtim buna boyun eğersem kendi kurallarımı, inançlarımı ve onurumu çiğnemiş olurum." Kıvanç'a bunu anlatamazdım. Bu, Onur'la aralarında açılan yarığı derinleştirirdi. Kıvanç'ın son derece tehlikeli ve dengesiz hareketleri Onur'un da onun kadar tehlikeli olabileceği gerçeği ile birleştiğinde büyük sıkıntıydı.

BATAKLIK •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin