48.BATAKLIK'IN KALBİ

47.3K 2.3K 1.7K
                                    

01.01.2021
Merhaba.
Bir Bataklık bölümü ile yılın ilk günü buradayım.
İnşaallah çok iyi bir yıl geçiririz.
Hepimizin mutlu olduğu ve ailemizin daha da büyüdü bir yıl olması dileğiyle...
💙🖤
1000 oy ve 1000 yorum.

Keyifli okumalar...

Bölüm 48: "Bataklık'ın Kalbi"

Geleceği nasıl belirlenirdi insanın? Seçtiği yollarla mı, yanına aldığı insanlarla mı yoksa kalbinin tahtında yer verdiği insanla mı? Sanırım pek çok cevabı vardı. Her şey doğduğun evden, büyüdüğün ailene; yaşadığın şehirden gittiğin liseye kadar etkileniyordu. İnsanın geleceği bir halatsa milyonlarca pamuk yumağı senin geçmişinden toplanarak seçimler adını almış düğümlerle örülerek o halatı oluşturuyordu.

Şimdi ismi gelecek olan halatın hamuruna attığım bir yumak da bu sınavdı. Üniversite sınavının ikinci ayağı da bugün bitmiş, artık geriye sadece adı beklemek olan bir tür işkence kalmıştı. Kucağımda mırıldanıp sevgi görmek için bana sürtünüp duran kedimin başını okşarken işaretlediğim soruların cevapları hakkında kafa patlatmaya devam ediyordum. Arada bir yanlış yaptığım soruların farkına vararak iyi bir puan umudumdan milim milim uzaklaşıyordum.

Kıvanç, her zamanki gibi, verdiği sözün arkasında durarak sınava girmişti. İki gün de aynı binanın farklı katlarında sınava girmiştik. Anlamlandıramadığım bir şekilde onun bir alt kattaki sınıfta sınavda olduğunu bilmek beni rahatlatmış, sanki son hafta yaptığım günlük denemelerden birisindeymişim gibi hissettirmişti. Artık anlıyordum, ona olan bu katran koyusu hislerim beni her yönden kontrol eden bir hastalık gibiydi.

Kıvanç Ataman, veremin en güzel haliydi.

Yatağın ortasına kurulmuş, sanki delicesine stresli bir günü arkamda bırakmamışçasına uzanırken kapı sesi beni yatağımdan ve kedimden ayırmak için yeterli olmuştu. Henüz adını koymadığımız kedimi yatağın ortasına, sıcağıma bırakıp odadan ayrıldım. Kıvanç duştaydı ya da en fazla yeni çıkmış olmalıydı. Çocukların aramadan gelmek gibi bir huyları olmadığından kimin geldiğine dair bir fikrim yoktu. Bu genel davranışa Volkan dahil değildi tabi ki, onun Kıvanç'a ait her mülke kafasına estiği saatte gelmek gibi bir rahatlığı vardı ve bu rahatlığı nereden bulduğunu bilmiyordum.

Kapıyı açıp karşımda duran takım elbiseli, yaşlı sayılabilecek adama soru işareti dolu bakışlar yollarken sağ elindeki deri belge çantasını sol eline aktarıp bana sağ elini uzattı. "İyi günler, ben Avukat İsmail Kayaalp. Siz de Berfin Kırımlı olmalısınız." Adamın uzattığı elini sıkmak için uzandığım esnada başımı sallayarak sözlerini onayladım.

"Sizi buraya getiren nedir?" sorusunu yönelttim avukata. Daha önce görmediğim ya da adını hiç duymadığım bir avukatın benimle irtibata geçmesinin iyi bir sebebe işaret ettiğini düşünmüyordum.

BATAKLIK •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin