24.KURUKAFA ve GÜLLER

67.2K 3.7K 2.7K
                                    

Hepizine merhaba!

1300 oy ve 1000 yorumdan sonra 25.bölümü hemen atmaya çalışacağım. Keyifli okumalar...

Bölüm şarkısı: Power is power

Bölüm 24: "Kurukafa ve Güller

Bir ailenin o sıcak dokusuna hiç ulaşamamış ruhum, çocukluğum, genç kızlığım bunu abimle özdeşleştirmişti. Benim için abi demek, aile demekti. Bu yüzdendi ona koşuşlarımın bir kız çocuğunun babasına koşuşu gibi olması...

Düşen çantama aldırmadan abime koşarken kollarımı açmıştım. Ona iyice yaklaşmışken gözlerindeki çetin ifadeyi, yüzüne vuran öfkesini fark ettim. Durmak istedim o an, çünkü bana bakmıyordu. Nitekim karnıma, diz kapaklarıma hançerler saplayan o his beni esir aldı. Abim beni görmezden gelerek yanımdan geçti, kollarım acıyla doldu. Öyle ki, yanan evinin önünde bekleyen bir sahip gibi kalakalırken şaşkınca abimin arkasına baktım.

Kimse daha ne olduğunu anlamadan abim Kıvanç'ın yüzüne geçirdiği o sert yumrukla herkesi şaşkınlığa boğdu. Büyük bir kavganın eşiğinde olduklarını hissetsem de kendimi yere düşmüş bir vazo gibi hissediyordum. Paramparça... Kıvanç hiçbir şey yapmadan sadece bana bakıyordu. Abime karşılık vermek bir yana, ona dokunmuyor ve hatta bakmıyordu bile. Abim bir şeyler bağırıyor, ona küfrediyordu. Ezgi de bana bakıyordu.

Gözümden damlayan yaş öfkeme hayat verdiğinde hızlı adımlarla onların yanından geçip yere düşen çantamı aldım ve onlara bir daha bakmadan sert adımlarla caddeye doğru yürümeye başladım. "Berfin!" diye bağırdı Ezgi. Bana doğru yaklaşan taksiye işaret verdim. Şu an hıçkıra hıçkıra ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Gelmişti ve tek düşündüğü bu muydu?

"Berfin!" Bu defa bağıran abimdi. "Berfin hemen buraya gel!" Dudaklarım titredi. Kollarım öylece bomboş kaldığında, hapse girdiği günden bile daha kimsesiz kaldığımın, böyle hissettiğimin farkında mıydı? "Sana diyorum Berfin! Sinirlendirme beni!" Resmen kükrüyordu. Araba önümde durduğunda taksinin kapısını açtım.

"Berfin!" Kıvanç'ın sesini duyduğumda sanki hava birden eksiye düşmüş, bedenim soğukta kitlendiği zamanlarda olduğu gibi kilitlenip kalmıştı. Omzumun üzerinden arkama baktığımda abimin ve herkesin şaşkınca Kıvanç'a baktığını gördüm. Kıvanç'la göz göze geldik. "Sen kaçacak biri değilsin, gel buraya hadi." Dişlerimi sıkarak arabanın kapısını hiddetle çarptım ve adımlarımı onlara yönlendirdim. Hızlı ve sert olan adımlarım abimin dibinde durduğunda öfkeden ve kırgınlıktan kızaran gözlerimi abimin gözlerine diktim.

"Sen... o çağırdı diye mi geldin?" Tiksiniyormuş gibi Kıvanç'ı işaret etti. Kızaran gözlerime rağmen sorduğu soruya bomboş gözlerle baktım. "Sizin aranıza ne var lan?" Boş bakışlarımı onun öfkesine rağmen sabit tuttum. Bana doğru sert bir adım atıp dişlerini sıktığı için hacim kazanan yüzünü, yüzümün dibine getirdi. "Sana diyorum Berfin, sinirimi bozma benim." Aynı sabit bakışlar.... "Niye susuyorsun kızım?" Kızım, tabi ya... Bu bağırarak söylediğinde onu hiç tanımıyor gibiydim.

"Belki ona önce nasıl olduğunu, ne durumda olduğunu sormalısın ha Yalçın?" dedi Ezgi. Sustuğum her şeyi dile dökerek. "Belki de demelisin ki ben yokken sen bu bok çukurunda ne yaptın Berfin?" Ezgi sesini yükselttiğin de ona minnetle bakmak istedim. "Benim de abim var," dedi Yalçın'a dik dik bakarken. "Bir şey olduğunda Kıvanç başkasına değil, sorularını bana sorar." Kıvanç'la aralarındaki ilişki eskiden abimle aramızdaki ilişkiye benziyordu. Artık onlara imreniyordum. Çünkü abimle aramızda o bağ kalmamıştı.

BATAKLIK •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin