72.FİNAL PART III- YİRMİ SEKİZ KERE SİYAH

47.9K 2.1K 2.3K
                                    

İyi geceler...

Bölüm baya bir gecikti ama beni bilirsiniz tarih verdiğimde asla o zamanda atamıyorum, bundan sonra tarih vermeyeceğim (jdslfjşlsjfşw) 

Bu son final bölümü, oyları ve yorumları bekliyorum. Bütün yorumları tek tek okuyacağımdan emin olabilirsiniz. 

Keyifli okumalar dilerim...

FİNALPART III- YİRMİ SEKİZ KERE SİYAH

Annemin sözlerini hatırlıyordum.

"Ama sen beni yarı yolda bıraktın," demişti Ata'sına. "Ben daha yirmi sekiz yaşında değilken bıraktın beni, yolun yarısından bile önce beni bıraktın."

En büyük korkumuzdu bu. Yirmi sekizi hiç görememek, onların kaderine ayna tutan bir çift olmak bizim her zaman en büyük korkumuz olmuştu. Sekizin sonsuzluğuna sığınmak istemiştik. O vurulduğunda, madde kullandığında, sonra ben vurulduğumda ve kansere yakalandığımda bu korkunun uçurumda sallanmış ama düşmeden çıkmayı başarmıştık.

Başarmıştık.

Saat on ikiyi geçtiğinde Siyah, yirmi sekiz oluyordu.

Bu düşünce, göğsümdeki bir damarı sızlattı.

Kıvanç'ın yirmi sekiz yaşına girecek olması içinde olduğum hayatı yüzüme vurmuştu. Bu hayatın güzelliğini bir kere daha idrak ediyordum, buraya dikenli ve taşlı yollardan gelirken gerçekten çok zorlanmıştık ama sonunda başarmıştık.

Montumun cebindeki anahtarı çıkartıp burnumu çekerek kilide soktum, hava soğuktu. Kıvanç geleceğimi bilmiyordu, ona sürpriz yapmak ve yirmi sekizini kutlayan ilk kişi olmak istemiştim. Gülümseyerek kapıyı açtım, elimden geldiğince sessiz bir şekilde içeri girdim. Son dört gündür şehir dışında, İskender Hoca'yla birlikte şehir dışındaydım. TUS sınavından sonra çocuk doktoru olmak istediğimi bildiğinden bu seminerin kariyerim açısından iyi olacağını söylemişti.

Şu an normal bir doktordum, geçen hafta girdiğim sınavdan iyi bir not bekliyordum. Kıvanç ben evde olmadığımda o koca villada kalmak istemediğini söyleyerek kendini rezidansa atıyordu. Keza ben de o iş seyahati için gittiğinde orada kalmak istemiyordum. Onun burada olduğunu bilerek gelmiştim. Kapıyı usulca kapattım ve içeri doğru şöyle bir bakındım, televizyonun ışığı kapıya doğru vuruyordu.

Demek ki doğru düşünmüştüm. Botlarımdan ve montumdan kurtulduktan sonra kapının oradaki aynada son kez kendime bakındım, güzel göründüğümden emin olunca içeri yöneldim. Kapıdan içeri girdiğimde onu L koltuğun köşesinde görmüştüm, aslında oraya hep ben otururdum. Bana arkası dönük olduğundan sinsi adımlarla ona yaklaşma planlarım ekranda oynayan videoyu görmemle duraksamıştı.

Bendim.

Yüzümdeki gülümseme usulca sönerken adımlarım da durdu. Olduğum yerde kaskatı kesilmiş halde beklerken kendime bakakalmıştım. Saçlarımdan kirpiklerime kadar dökülmüştü, gözlerimin altı ve dudaklarım mosmordu. Dolu gözlerime, dudaklarımdaki çatlaklara ve sapsarı kesilmiş tenime baktım. O günleri atlatmıştım ama benim için kolay olmamıştı.

Bizim için kolay olmamıştı.

Yutkundum. Kıvanç bu videoyu nereden bulmuştu? "... Hem annemle birlikte olacağım," diyordum. Sözleri duydukça o an içinde olduğum buhran, o an hissettiğim korku yüzüme çarpıyordu. "Sen çok güçlü bir adamsın. Seni seviyorum Siyah." Ve ekran karardı. Olduğum yerde ekranın karanlığına bakarken ne yapacağımı bilememiştim. Gözlerimi yumarak derin bir nefes aldım, iyiydim. Şu an iyiydim, iyiydik. Dudaklarıma bir gülümseme yerleştirerek yeni bir adımı atmıştım ki Kıvanç videoyu yeniden başlattı.

BATAKLIK •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin