25.YASAK ELMA

72.2K 3.6K 2.4K
                                    

Keyifli okumalar.
1300 yorum ve 1000 yorum.
Keyifli okumalar...
🖤💙


Bölüm 25: "Yasak Elma"


Ben bir avdım.

O ise bir avcı.

Bana attığı her pençenin izi onun sırtında çıkıyordu. Ben kırıldıkça Kıvanç'a batıyordum. Ama ne ben batmaktan vazgeçiyordum ne de o beni kırmaktan...

Üzerime doğru gelen topu parmak pasıyla yanımdaki arkadaşa bıraktığımda kız topa serçe yüklenerek topa kimsenin müdahale etmesine izin vermeden filenin arkasındaki sahaya düşürdü ve bize bir puan daha kazandırdı. Beden eğitimi dersinin hocası düdüğü çalıp mola vermemizi söylediğinde omzumun üzerinden arkamızda kalan basket sahasına baktım. Kıvanç ve takım da orada antrenman yapıyordu, okulun spor salonu gerçekten kocamandı.

Hoca takımla ilgilenmeye başladığında arkamda kalan tola oturup su şişesine uzandım. Kıvanç üzerindeki siyah atleti çıkartıp kenara attığında salondaki gözlerin ona döndüğünü biliyordum. Buna aldırmadım. O benimdi, bunu herkes biliyordu. Arkama yaslanıp gözlerimi salonda gezdirdiğimde Ayça'nın dikkatle ona baktığını, hatta sırıtarak dudaklarını ıslattığını gördüğümde kaşlarım çatıldı.

Kıvanç, Ayça'nın onu izlediğini biliyordu. Elindeki topu potaya yollayıp takımı için bir üçlük attığında gözleri beni buldu. Tavırlarım sakindi, açık açık onu kıskanmadığımı gösteriyordum. O da bana açık açık adi bir sırıtış gönderdi ve önüne dönüp ona gelen topu arkadaşına pas atıp Ayça'ya göz kırptığında elimdeki şişeyi onun kafasına fırlatmak istedim. Resmen beni kıskandırmak için yapıyordu pislik herif.

Ama ben yapacağımı biliyordum. Kim kimi kıskandırıyormuş?

"Oha!" dedi Ezgi öfkeyle. "Ayça'ya göz kırptı, gördün mü?" Kolumu dürttü. "Yanına gitsene." Su şişesini Ezgi'nin eline bıraktım.

"Ben gitmeyeceğim, o gelecek."

Ezgi anlamadığını belli eden bakışlarını bana diktiğinde ayağa kalktım. Üzerimdeki takım tişörtünü sıyırıp tolun üzerine bıraktığımda Ezgi yüzüne tokat atılmış kadar şaşkındı. Şimdi üzerimde sadece göbeğime kadar kapatan sporcu çamaşırı vardı. Ezgi'ye sırıttım. Sırtım Kıvanç'a dönüktü ama o baskıcı bakışlarını hissedebiliyordum. "Öldürecek gibi bakıyor, haberin olsun," diye fısıldadı telaşla. Omuz silktim.

Saçlarımdaki lastiği çekip bacaklarımı kırmadan öne doğru eğildim ve saçlarımı toplama başladığımda Ezgi hala telaşlıydı. "Takımdan birkaç kişi buraya bakıyor. Allah'ım! Abimi katil edeceksin."

Doğruldum. "Abin zaten katil." Ezgi öylece kalakaldığında arkadan biri ıslık çaldı.

"Güzel dövme Berfin!" Sanırım bu kişi Mehmet'ti. Takımdaki iyi çocuklardandı, ne Hakan'la işi olurdu ne de Kıvanç'la. Yüzümü onlara döndüğümde bütün salonun dövmeme baktığını fark ettim.

"Sağ ol!" dedim duyabilmesi için biraz bağırdığımda. Hala mavi kısımları boyanmamış olsa da hoş görünüyordu. Kıvanç'ın bahsettiği krem işe yaramıştı, insanı rahatlatıyordu. Kıvanç dişlerini sıkarak elindeki topu potaya fırlattı, top hızla potanın arkasındaki tabeladan sekip aralarına döndü. Bu esnada Kıvanç'ın sinirleri üzerinde biraz daha zıplamak adına bana bakan Hakan'a göz kırptığım da Hakan iğrenç bir şekilde sırıttı.

BATAKLIK •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin