53.MAVİ ADAMIN SİYAH YARALARI

33.6K 2.4K 1.5K
                                    

Karantina günlükleri vol. bilmem kaçtan hepinizde elli üçüncü kez merhaba!

Bataklık'ın sonlarına geldiğimiz bu dönemde artık pasif olan herkesin kendisini göstermesini rica etmek benim hakkımdır diye düşünüyorum. Aklımdaki finalin yaratacağı şok etkisini düşünmek bile ilham şeytanlarımı mutlu ediyor (milyonlarca şeytan emojisi sjsljfsjfsdşfk)

Bataklık beni gerçekten yükselttiğiniz kitabım. Yeri bambaşka ve bu konuşma da erken bir konuşma ama Bataklık'ın hep daha manyak bir kitlesini olduğunu düşündüğüm için beni hep daha çok saran bir kitap olmuştur yazarken...

Bu kitap bana inandığınızı gördüğüm, kalemime olan ilginizi: Ben diğer kitabını okumadım ama Şeyda yazdıysa kesin alırım, diyerek gösterdiğiniz; diğer kitaplarını da mutlaka ama mutlaka okuyacağım tipi güzel yorumlar attığını bir kitap oldu. Teşekkür ederim. Biraz daha yolumuz var ama şimdiden bu teşekkürü yapmak içimden geldi.

Sizi seviyorum.

Şimdi sizi bu bölümle baş başa bırakıyorum, sınır falan yok.

@alaGner3 bu kitap için medyadaki şarkıyı ithaf etmişti, ben de ona bu bölümü ithaf ediyorum.

Sınır: 1000 oy ve 1000 yorum. Diğer bölümde sınırı biraz zorladığımın farkındayım, o yüzden erken attım.

Keyifli okumalar.

Bölüm 53: "Mavi Adamın Siyah Yaraları"

Çok ısrar etmem gerekmişti.

Onu babasının evine getirmek için gerçekten çok fazla ısrar etmem gerekmişti. Neden bu kadar ısrar edip, onun bana olan zaaflarını kullanacak kadar istekliydim bu konuda bilmiyordum. Sadece iki annesini de kaybetmişti o ve ben de onun peşinden koşan bir babası varken biraz olsun aile şefkatine şahit olsun, bu şefkati birinci dereceden yaşasın istiyordum.

Cihan amca arayıp bizi yemeğe davet etmişti. Kıvanç gelemeyeceğimizi söylemişti. Daha doğrusu kendisi gitmek istemediği için benim dikişli olmamı bahane etmişti ama işin özünün böyle olmadığını üçümüz de biliyorduk ve hepimiz Kıvanç'a hak veriyorduk. Bu savaşın haklı kaybedeniydi o. Maalesef ki kazananı değildi, bu savaşın kazananı yoktu.

Kıvanç haklı kaybeden...

Cihan amca farkında olmadan yenilen...

Dilek ise kendisi ile olan savaşına herkesi dahil edip o savaşın altında kalan...

Araba içerisinde çok iyi anılar barındırmadığım ferah evin önünde durdu. Hiçbir şey düşünmedim. Ne o günü, ne hissettiğim korkuyu ve kötü duyguları, ne de başka şeyi... Sadece şimdiyi düşündüm. Yanımdaki adamı düşündüm, onunla eşiğinde olduğumuz anı düşündüm. Yaralarını sarabilecek miydik?

Bana mavi diye seslenen oydu ama aslında ona baktığımda gördüğüm tek şey maviydi. Evet, ona seslenirken siyah diyordum ama bu yaralarından kaynaklanan bir şeydi. Simsiyah yaralarından kaynaklanıyordu. Onun yaraları mavilerini göstermeyecek kadar çok ve siyahtı.

Arabadan inip kapıyı kapattığımda benimle aynı anda hareket ettiğini görmüştüm. Gözleri evdeydi. Beni almaya geldiği gün düşünülürse onun da bu evde iyi bir anısı yoktu. Arabanın önüne doğru ağır birkaç adım atıldı, tam arabanın önünde durmuşken aynı anda birbirimizin ellerine uzandık ve parmaklarımız kenetlendi.

Kapının önüne geldiğimizde heyecanla kapıyı çaldım. Kıvanç yanımda bir robot ifadesizliğinde duruyordu. İç dünyasındaki hesaplamalarla yine duvarlar örmeye başladığını hissedebiliyordum. Yine de onun duvarlar ördüğünü bilmek inancımı kırmıyordu. İnanıyordum ki bir gün babası ile arası iyi olacaktı.

BATAKLIK •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin