63.İKİ BEDEN BİR ACI

33.8K 2.2K 2.5K
                                    

Merhaba.
Sizi hemen bölümle baş başa bırakıyorum.
Sınır 1000 oy ve 1100 yorum.
Sınır geçilirse bölüm yarın gelecek.
Keyifli okumalar 💜

Bölüm 63: "İki Beden Bir Acı"

Bazen geriye sadece durgunluk kalırdı.

Öylece, araf gibi boş bir durgunluk dolanırdı içinizde. Arınma vakti. Duygulardan arındıktan sonra geriye yalnızca durgunluk kalıyordu. Hisler yoktu, düşünceler yoktu, mimikler yoktu... Boş ve anlamsız bakışları bir yere sabitleyerek zaman dolduruyordum.

Kimse yoktu. Arkadaşlarımın yanıma girmesine izin yoktu, abimin yanıma girmesine izin yoktu. Odamın camında, yeni doğmuş bir bebeğe bakar gibi bakıyorlardı bana. Sanki ben prematüreydim ve bu odada da benim kuvözümdü.

İlk kemoterapi. Göğsümün ortasındaki suni damardan içime aldığım ilaçlar bedenimdeki onlarca sağlam hücreyle birlikte içimdeki küfü de götürürken yanımda yine ve sadece o vardı. Ahmet hocadan aldığı ciddi uyarıların karşısında çok ciddi bir dezenfeksiyonun ardından yanıma girebilmişti. Benimle birlikte burada olabilme hakkına yalnızca o sahipti.

Başımın altındaki yumuşak yastık bile batarken hayaller kurmaya ve bu hayallerle ayakta kalmaya çalışıyordum. Ancak kurduğum hayatlar hep şüpheler ve olasılıklar ile kesiliyordu. Buradaydı, başını dizime koymuş; elim avuçlarının içindeydi. Sözler yoktu, gülüşmeler yoktu, hiçbir şey yoktu.

Zor olacağını biliyordum. İnsanın kendi bedeninden kendine dikenler ve düşmanlar büyütmesi bir ülkeye yapılan darbe gibiydi. Bunu durdurmak düşmanları öldürürken kendinden de can vermekten geçiyordu. Henüz ilaçlar içime akmaya başlayalı yarım saat olmuştu ki kapı açıldı ve Ahmet hoca içeri girdi. Yüzünden hiç eksik olmayan gülümsemesiyle yine buradaydı.

"Nasıl hissediyorsun Berfin?" dedi yanıma çok da yaklaşmadan.

"Hiçbir şey hissetmiyorum," dedim bomboş bir tonda. "Siz nasılsınız?"

"Berfin..." Bana doğru birkaç adım attı. "Bu şekilde olmamalı. Kendini bu kadar salma. Evet, doğal yollardan çocuğa sahip olamayacak olmak seni çok üzdü. Biliyorum ama çocuğun olacak, çok yüksek bir ihtimalle çocuğun olacak." Gözlerini kısarak rengi sararmaya başladığını bildiğim, gördüğüm yüzümü süzdü. "Eğer ölürsen çocuğun olmaz ama."

Yutkundum. Ölmek istemiyordum. Ben sadece annemden görmediğim ilgiyi çocuğuma göstermek ve Kıvanç'ın da çok iyi yapacağı babalıkla çocuğumu yetiştirmek istiyordum. Ben artık sadece mutluluk istiyordum. "Neden bilmiyorum, içimden gelmiyor."

"Evde yapamaz mıyız bunu?" dedi Kıvanç. "İstediğiniz her şeyi ev ortamında sağlayabilirim. Burada kalmak ona iyi gelmiyor."

"İlk ayı burada geçirin, remisyon süreci başladığında eve gidersiniz ve tedaviye orada devam edebiliriz. Burada sürekli gözetimim altında olması daha iyi. İlk kemoterapi süreci biraz zor geçer, her an müdahale etmek isterim. 7+3 sistemi uygulayacağız dört hafta."

Korkunç mide bulantıları olacağı söyleniyordu. Kemik ağrılarım da artıyordu üstelik kemoterapi ne zaman etki gösterirdi bilmiyorum. Bu ilkti. Şu durumda bile, bir yanım ölüp bir yanım hayatta kalmaya çalışırken bile iyi haberler alamıyordum. Kullanılan kemoterapi ilaçları hastanın kanındaki enfeksiyonu bir şekilde arttırıyordu. Bu enfeksiyonu azaltmak için çok kuvvetli antibiyotikler almam gerekecekti ilerleyen zamanda.

BATAKLIK •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin