Wattpad sıkıntı çıkarttığı için bölüm biraz geç geldi. Keyifli okumalar 🖤💙
Sınır: 1000 oy ve 1000 yorum.
Sınır geçilirse yarın yeni bölümde görüşürüz.62.Ölü Doğan Umutlar
Bazı umutlar aynı damardan alınan ilaç gibiydi. Size iyiliği ve sağlığı vaat ederek kanınıza karışıyordu ancak zamanla ortaya çıkan yan etkiler canınızı çok daha fazla yakıyordu. Sancılı bir doğumun ardından çocuğunun öldüğünü öğrenen anne gibiydim, nasıl ki hayalleri de çocuğuyla birlikte toprağın altına girmişti; umutlarım da kanıma alacağım ilaçlar gibi faydası kadar zarar da vermişti bana.
Hala nefes almakta olan insanların bile unutuldukları zaman öldüklerine inanırdım kendimce. Ölenlerin de unutulduğu zaman tamamen yok olduğuna. Ölüm hayatıma kapıyı çalmadan girmiş ve nereye oturduysam tam karşımda ki koltukta yerini alarak beni izlemişti. Hala da öyle hissediyordum. Şimdi gözümün önünden kayıp giden satırları okurken boğazımda yerini alan acıyı hissettim.
Ölmüş bir aşkı öptüm. Ölmüş bir aşkın hiç yaşanmamış gibi gömülecek kadını, ölmüş aşkın soğuğuna kurban ettiği sıcak gözyaşlarını.
Acaba bende mi Kıvanç'ı bırakırken böyle olacaktı. Ölüm herkes için bir ihtimaldi ancak çok az kişiye bana olduğu kadar yakındı. Ben öldüğüm zaman, aynı Zülal'de ve Alkım'da olduğu gibi aşk da benimle birlikte mi ölecekti? Ben öldüğüm zaman, Kıvanç benim soğuk bedenimi sıcak gözyaşları ile yıkarken ölümün bile onun yanaklarını sileceğini biliyordum.
Derin bir nefes alarak göğsümde ki acıyı rahatlatmak istedim. Karakterler ile bu kadar güçlü bağlar kurmak bana iyi gelmiyordu. Özellikle de bu kadar hassas olduğum bir dönemde en sevdiğim kitaplardan birisinin depresif havasından çıkamıyordum. Paketin içinde kalan son kek parçasını da ağzıma aldığımda odanın kapısı açıldı ve Ahmet Bey içeri girdi.
Tuttuğum paketi beni ifşa eden bir hışırtı ile avcuma sıkıştırdığım da sırtımı göğsüne yaslayarak yatakta rahatça uzanmamı sağlayan Kıvanç oturduğu yerde dikeldi. Benimle birlikte o da kitap okuyordu. Her ne kadar aynı kitabı ikinci kez okumamdan şikâyetçi olsa da...
Ben ağzımdaki lokmayı usulca yutkunurken Ahmet Bey yumuşak bir şekilde gülümsedi. "Kaçamak mı yapıyorsun Berfin?"
Kitabın şap diye kapanmasına neden olacak şekilde ellerimi havaya kaldırdım. "Uzun zaman sonra ilk defa tatlı yiyorum hocam." Gerçekten ilk defaydı. Buraya yatırıldığımdan beri Kıvanç'tan defalarca kez bana portakallı kek ve süt almanı istemiştim ama sağlıklı beslenme programımı ezbere bildiği için almıyordu. Neyse ki uzun uğraşlarımın sonucunda bugün sabah Bataklık'a gitmişken dönüş yolunda bana kek ve süt almıştı.
"Arada bir olur öyle," dedi Ahmet hoca anlayış göstererek. "Ama çok dozunu kaçırma." Başımı salladım.
"Ne için geldiniz?" dedi Kıvanç, doktoru ve arkasındaki iki kişiyi işaret ederek.
"Biliyorsunuz ki Berfin'e hidrasyon tedavisine başlamıştık, bugün de ilk kemoterapisini alacak. Önceden gelip kontrol etmek istedim."
"İyiyim," dedim tebessüm ederken.
"Güzel, daha da iyi olman için elimizden gelenin en iyisini yapacağız." Kapıdan dışarı baktı. "Akşam görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz."
Doktor ve yanındaki asistanlar odadan çıktığında zaten kapanmış olan kitabı kucağımdan alıp yanımda ki komodinin üstüne koydum, yanındaki çikolatalı süt kutusunu alıp Kıvanç'ın kolları arasında mayıştığım da pipeti dudaklarımın arasına almıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATAKLIK •Tamamlandı•
Teen FictionBerfin, abisinin ne iş yaptığından habersiz liseyi iyi derece ile bitirmek isteyen bir öğrencidir. Bir gün abisini polislerin götürmesinin ardından abisinin gerçek işini öğrenir. Kurye. Uyuşturucu kuryesi. Abisini kurtarmak için o dünyaya girmesi ve...