"İris'in Yarıtanrılar ile el ele verdiğinden emin misin?"
[Bana öyle göründü. İris'in beni bir kez çağırdığı bir zaman vardı, ama nihayet geldiğimde, epey bir sürprizle karşılaştım. Yarıtanrılar Lordu hemen yanında duruyordu.]
"..."
Onu Lord'un yanında görmüştü.
Frey'in gerçeği kabul etmekten başka seçeneği yoktu.
[Sadece ben değil. Barbaros ve Zefar da oradaydı. Kuku! Üç Arşidük'ün tek bir yerde toplanması kesinlikle nadirdi. Sadece bin yılda bir yeteneği olan İris bunu yapabilirdi... ama.]
"Seni asla savaşmaya çağırmadı."
[Evet. Çünkü kıtada gücümüz çok sınırlı. Savaştan sonra tam olarak ne olduğunu bilmiyorum ama İris'in Lord'la bir tür anlaşma yaptığını düşünüyorum.]
"Bir anlaşma mı? Ne anlaşması?"
[Emin değilim ama Lord'a karşı kaybedilen bir savaşta savaşmak istemiyor gibi görünüyordu, bu yüzden daha elverişli koşullar için pazarlık yapmak istemişti.]
"Bu ne zaman oldu?"
[Senin kayboluşunun üzerinden çok geçmemişti. Yani yaklaşık 4000 yıl önce.]
"..."
İris, hayır.
Schweiser ve diğer arkadaşları, ortadan kaybolmasının ardındaki nedenin Lord olduğunu tahmin etmiş gibiydi.
Lord, yaptıklarından hiçbir iz bırakmamıştı ama gerçekte hiçbir iz olmaması zaten en iyi kanıttı.
Asura'nın bahsettiği şey, Frey'in Hiçlik'e hapsolmasından hemen sonra olmuştu.
Schweiser, İris'in Lucas'ın ölümünü kaldıramadığı için o sırada saklandığını düşünüyordu.
Ama durum öyle değildi.
Görünüşe göre İris bir tür hedefe ulaşmak için tek başına hareket ediyordu.
[Sen kaybolduktan sonra İris çok değişti. Eskiden ne düşündüğünü tahmin etmek zordu ama daha da imkânsız hale geldi. Delirmemişti. Bundan eminim. Farkı anlayacak kadar çok deli insan gördüm.]
"..."
[Her neyse, Lord'la yaptığı anlaşmanın ardından, Yarıtanrılar ile çalışmaya başladı.]
"Zihnini kontrol etmeleri mümkün mü? Yoksa onu tehdit mi ettiler? "
[Tehdit mi ettiler bilmiyorum ama bu zihin kontrolü değildi. Zaten onun zihnine boyun eğdirecek bir şey olup olmadığından bile emin değilim.]
Frey de aynı fikirdeydi.
Yarıtanrılar ne kadar güçlü olursa olsun, İris'in manevi gücü hafife alınacak bir şey değildi.
Frey de dahil olmak üzere beş kahramanın tümü kendi alanlarında ustaydı, bu da zihinsel durumlarının normal insanların kapasitesinin çok ötesinde olduğu anlamına geliyordu.
İris özellikle Şeytan sözleşmelerinde uzmanlaşmış bir cadıydı, bu yüzden zihinsel saldırılara karşı direnci diğerlerinden çok daha güçlüydü.
[Zamanla beni çağırma sıklığı azalmaya başladı ve sonra sözleşmeyi birkaç yüz yıl önce aniden bitirdi. En ufak bir açıklama bile yapmadan. Aynı şeyin Barbatos ve Zefar'a da olduğunu duydum.]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Arc Mage Returns After 4000 Years (1 Ve 2.Kitap)
FantasyWestrod Akademisinin en kötü öğrencisi, Blake Hanesinin yüz karası Frey Blake acı dolu hayatını kaldıramayıp ölümü tercih etti fakat vücuduna yeni bir ruh giriş yaptı. "Bu vücut da ne? Her küçük detayına kadar incelemem gerekiyor." Büyük Büyücü Luca...