Seç.
Beklenmedik bir şekilde duyulmuş olabilirdi, ama duyduğu an, Frey ne demek istediğini anlamıştı.
Mana ve ilahi güç.
İnsan ve Yarı Tanrı.
Ölümlü ve aşkın.
Riki, kendine özgü, yalnız bakışlarıyla Frey'e baktı.
“…bunu kabul edersem ne olur?”
“Bir Yarı Tanrıya benzersin.”
Riki'nin yanıtı kısa oldu.
Sanki Elliah'ın bile bilmediği sonucu biliyormuş gibi.
“İlk başta değişiklikleri hissetmeyeceksiniz. Ancak zaman geçtikçe düşüncelerim tarafından daha da lekelenebilirsin. Az önce ortadan kaybolan Milled ve Indra'nın yanı sıra. Tamamen ölü değiller. Vücudunuzu ele geçirmek için başka fırsatları bekleyecekler.”
İçinde derin bir isteksizlik hissetti. Riki'nin söylediği doğruysa, bu, manasını kaybetmekten çok daha ciddi bir sorundu.
Kişiliği ve düşünceleri değişecektir. O zaman artık kendisine Frey diyemezdi.
En çok nefret ettiği Yarıtanrılar gibi mi olacaktı?
Bu tamamen kabul edilemezdi.
Frey Blake, hayır, Lukas Trowman'ın egosu böyle bir düşünceye şiddetle tepki verdi.
Frey dişlerini sıktı.
Bu seçimi geciktirme sorunu hemen aklıma geldi.
"Yani ilahi gücü kabul etsem bile, bu sadece yıkıma giden yol olacak."
"Bu doğru."
“Ama ilahi gücü kabul etmezsem…”
"Öleceksin. Ananta'nın zehri vücudunun derinliklerine çoktan nüfuz etti. Onu mevcut ilahi gücünüzle veya mananızla kovamazsınız.”
Bir seçeneği bile yoktu.
Frey neredeyse çöküyordu.
Riki'nin elindeki kristalin gerçek kristal olmadığını biliyordu. Sadece sembolikti.
Ancak Frey kristali kabul ederse, gerçek bedeni de Riki'nin kristalini tamamen kabul edecekti.
Frey'in bedeni, sıradan Yarıtanrılarınkinden birkaç kat daha fazla muazzam miktarda ilahi güçle doldurulacaktı.
Ve artık insan olmayacaktı.
Bunun düşüncesinden nefret ediyordu.
Tüm kalbiyle. Aslında ölmeyi tercih ederdi.
Ama yapamayacağını biliyordu.
Frey ölürse ne olacağını düşündü.
Önce Anastasia ve Schweiser ölecekti. Uzun bir uykunun ardından nihayet uyanan arkadaşı boş yere ölecekti. Ivan ve diğerleri de Agni tarafından yok edilecekti.
Beniang, Snow ve Nora orada ölecekti.
Lord, Kastkau İmparatorluğu'nun kontrolünü çoktan ele geçirmişti ve yakında Çember'in güçlerini orada yok etmeye başlayacaktı.
Paragon'un durumu da iyi olmazdı.
Çember'den daha fazla potansiyele sahiptiler, ancak kendilerini saklamayı bırakan Yarı Tanrılarla kendi başlarına yüzleşemezlerdi.
Bu çölde savaşmak işte bu kadar önemliydi.
Kısacası, tüm kıtanın varlığı tehlikedeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Arc Mage Returns After 4000 Years (1 Ve 2.Kitap)
FantasyWestrod Akademisinin en kötü öğrencisi, Blake Hanesinin yüz karası Frey Blake acı dolu hayatını kaldıramayıp ölümü tercih etti fakat vücuduna yeni bir ruh giriş yaptı. "Bu vücut da ne? Her küçük detayına kadar incelemem gerekiyor." Büyük Büyücü Luca...
