The Arc Mage Returns After 4000 Years (1 Ve 2.Kitap)

2.kitap-Bölüm 61-silkid(6)

Her şeyden önce, daha fazla bilgi toplaması gerekiyordu.

Mücadelenin en önemli kısmı bilgiydi.

Silkid'de kaç tane Yarıtanrı vardı, hangi güçleri vardı, Agni neden hareket etmemişti, Nix'in şu anki konumu. Bilmesi gereken çok şey vardı ama hiçbirini bulması kolay değildi.

'Hangi güçlere sahip olduklarını öğrensem bile çok yardımcı olurdum,'

Zayıflıklarını gösterecek herhangi bir şey yardımcı olacaktır.

Geçmişte Riki ona Hydra'nın zayıflığının ateş olduğunu söylemişti. Bu küçük bilgi parçası sayesinde, Frey sadece 8 yıldızlı bir büyü ile bir Yarı Tanrı'yı ​​öldürmeyi başardı.

Riki ona saldırdıktan sonra zar zor hayatta olduğu için bunu yapabilmiş olsa da, onun zayıflığını bildiği için bunu yapabildiği gerçeği değişmedi.

'Koruyucu Savaşçı mı dedi?'

Şehrin gerçek hükümdarı. Urha bunun Şehir Lorduna benzer bir kavram olduğunu söyledi.

Bu nedenle, Yarıtanrılar hakkında diğerlerinden daha fazla şey bilmesi muhtemeldi.

Rnei sırf Sarman'ın seçimi yüzünden neredeyse teslim olmuyor muydu?

Kararını verdikten sonra Frey, Al-Tarha'da bir bara gitti.

Şehir bir kanunsuzluk durumuna ulaşmıştı, ancak henüz tamamen devrilmemişti.

Hala normal görünen birkaç açık bar vardı. Ancak bu son düzenin ne kadar süreceği belli değildi.

Muhafızları tutup az önce yaptığı gibi bilgileri doğrudan zihinlerinden almak iyiydi, ancak genel durumu iyi bir şekilde kavramak istiyorsa, büyük bir grubu gözlemlemek en iyisi olurdu.

Durum böyle olunca barlar bilgi toplamak için en iyi yerlerden bazılarıydı.

Gıcırtı.

Eski püskü kapıyı iterek açtı ve içeri girdi.

Öğle vakti olmasına rağmen bar kalabalıktı. Ancak, beklenenin aksine, barda yüksek sesler yoktu. Müşterilerin çoğu sessizce içki içtiği için barda sadece alçak bir mırıltı duyulabiliyordu.

Kapı açıldığında herkes bir an için Frey'e bakmak için döndü, onlar da ilgisizce arkalarını döndüler.

Bu, Frey'in kılık değiştirmesinin mükemmel olduğunu kanıtladı.

Frey, basit bir yemek ısmarlarken diğerlerinin konuşmalarını dinlemeyi kolaylaştıran bir yere oturdu.

"Rnei hakkındaki hikayeyi duydun mu?"

"Çölün donduğu söylentisi mi? Buna inanıyor musun?"

"Bu bir söylenti değil. Lukel kendi gözleriyle gördüğünü söyledi."

"Hmf. Çölde bir serap görmek nadir değildir."

"Bu doğru."

Al-Tarha'daki savaşçılar bunu zaten bildiğinden, Frey'in Rnei'deki eylemleri çoktan yayılmış gibiydi.

"Zaten bu kadar yayıldıysa, Yarıtanrılar bunu duymuş olmalı."

Ama buna gerçekten inanan çok az insan vardı. Sonuçta, bir çöl donmuştu.

Bu sözleri söylemek bile inanamamak için yeterliydi.

Belki de kişi Silkid'de ne kadar uzun yaşarsa, böyle bir hikayeye inanma olasılığı o kadar düşüktü.