Bölüm 9 : Bir Gecede Değişmek (4)

2.7K 301 4
                                    

Sonunda tatil zamanı gelmişti.

Törenden sonra Frey odasına döndü ve bir haritaya baktı.

"Henüz ışınlanamıyor olmam biraz üzücü."

Işınlanabilmesi için en az 7 yıldız olması gerekiyordu, eğer şanslıysa geri dönmek için ışınlanabilirdi. Bu ihtimale karşı yatakhanesinin koordinatlarını bile aldı.

"Olumlu düşünelim."

Dünyayı keşfedebilmek için ufkunu genişletmek zorundaydı.

Teorik bilgisi sağlamdı ama kendi gözleriyle görmek, kitap okumaktan ya da resimlere bakmaktan daha iyiydi.

İlk önce Kastkau İmparatorluğu'nun başkenti Kausymphony'yi ziyaret etmek zorundaydı.

Başka birçok yol vardı ama oraya ulaşmanın en hızlı ve en güvenli yolu bir 'Bükme Taşları' idi.

Bükme Taşlarının varlığı Frey'in ilgisini çekmişti. Bu ulaşım şekli 4000 yıl önce yoktu.

'Pahalı ancak hızlı ve güvenli.'

Hakkında fazla bir şey bilmiyordu ama Bükme Taşlarını ticarileştirmenin iyi bir fikir olduğunu biliyordu.

Elbette söylediği gibi, tek sorunu pahalı olmasıydı.

Şu anda Frey'in tüm serveti sadece 1 altın paraydı.

Bu miktar, yaklaşık bir ay boyunca iyi bir handa kalmak için yeterliydi ancak başkent çok daha pahalıydı.

Bir asil olarak itibarı serveti kadar bile değildi.

Frey'in durumu içler acısıydı ama bu durumu dert etmiyordu.

'Daha fazla düşünmek yerine başkente gideyim.'

Kalabalık bir yer olduğu için orada para kazanmak daha kolay olurdu. Bu işe yaramazsa sadece birkaç canavarı öldürerek de para sahibi olabilirdi.

Frey, Westroad Akademisi'nin güney kapısına gitti.

Oradan ayrıldıktan sonra bir nehre varmadan önce birkaç dakika yürüdü.

Rıhtımdan bir tekne almak Kausymphony'ye gitmenin en hızlı yoluydu.

Ayrıca öğrencilerin gemilerde ücretsiz seyahat edebiliyor olmaları da önemli bir detaydı.

Frey nehre giden yolda yürürken etrafına baktı.

'Çok sayıda öğrenci var.'

Kausymphony, ülke nüfusunun beşte birine ev sahipliği yapıyordu ve soyluların oranı çok daha yüksekti.

Kısa süre sonra bir nehre vardı.

Orada tüm ihtişamıyla hazır duran bir gemi görebiliyordu. Nehir daha küçük olsaydı büyük geminin kıçı bile nehire sığmaya istekli olmazdı.

Ancak öğrenci sayısı çok fazlaydı. Frey'nin sırası geldiğinde gemideki koltuklar çoktan dolmuştu.

Bir denizci ona yaklaştı.

"Westroad Akademi öğrencisi misin?"

"Evet."

"Kimliğini görebilir miyim?"

Frey, adama akademi öğrenci belgesini gösterdi.

Bir denizci gibi görünen adam, kibarca gülümsemeden önce özellikle Westroad Akademisi'nin resmi mührünü kontrol etti.

"Rahatsızlık için özür dilerim. Nitilus çoktan doldu. Bir sonraki gemi dört gün sonra gelecek. Senin için uygunsa teknemize gelmek ister misin? "

"Tekneniz mi?"

"Evet."

Denizci bunu söylediği an bir yönü işaret etti. Gösterdiği yerde büyük gemi tarafından saklanan başka bir tekne vardı.

Çok büyük değildi. Daha önce doldurulmuş olan büyük geminin yaklaşık yarısı kadardı. Ama perişan hâlde değildi.

Aksine, çok basit ve zarif görünüyordu.

"Geotanbul şehir devleti üzerinden geçiyor, ancak hava güzel olursa Kausymphony'ye beş gün içinde varabiliriz."

Beş gün yavaş değildi.

Frey bir sonraki önemli şeyi sordu.

"Ücret ne olacak?"

"Elbette akademi öğrencileri için ücretsiz."

Elinden geldiğince her kuruşunu korumayı amaçladığı için bu da iyiydi.

"İnsanların teknenize gelmemesinin bir nedeni var mı?"

Frey' böyle söylediği gibi denizcinin ifadesi biraz karardı.

"Sadece iki eskort gemimiz var. Biliyorsun ki gemiler Oscar Adaları'ndan geçiyor ve oradaki korsanların korkunç olduğu söylentileri var... "

Bütün bunları söyledikten sonra başını kaldırdı ve iki yana salladı.

"Tabii ki Seagull'ın deliği kadar endişelenmene gerek yok! Cortes Fırkateyni'nde iki adet 4 yıldızlı büyücü var. Büyü kulesinden gelen savaş büyücüleri...! Bir deniz savaşında pratik olarak çok üstünler! Bu korsan piçler, karşılarında büyücülerin cüppelerini gördüklerinde cehennemden kaçar gibi koşacaklar!"

Heyecanlanıp aceleyle konuşurken ağzından argo kelimeler çıkıyordu.

Frey daha fazla düşünmedi ve başıyla onayladı.

Denizcinin yüzü aydınlandı.

"Cortes'e hoş geldiniz. Sizi hedefinize hızlı ve güvenli bir şekilde götüreceğimize söz veriyoruz."

Denizcinin yaşı Frey'e yakındı veya Frey'den az daha gençti.

Gülümsüyordu. Gülümsemesindeki tek kusuru ön dişlerinden birisinin eksik olmasıydı.

"O zaman sana kabinini göstereyim."

Frey, denizciyi takip etti.

The Arc Mage Returns After 4000 Years (1 Ve 2.Kitap) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin