Fırtınalı havada sokak bomboştu. Sadece tek bir insan vardı. Ya da 2. Karanlıkta yürüyen bu kişinin omzuna gelen saçları ve pelerini vardı. Yüzü görünmüyordu. Kucağındaki beze sarılı bebeği yağmurdan korumaya çalışıyordu. Bebek sessiz sakin uyuyordu. Yağmur gürültüsü onun rahatını bozamadığı için sinirlenmiş gibi arttı. Adam hızlandı. Büyük bir binanın önüne geldi. Bir yetimhaneye. Kapıyı 3 kere tıkladı. Bebek bu sese uyandı. Yukarı baktığında babasını gördü. İnce ince ulumaya başladı.
Adam : Şşşş! Yok bir şey. Tamam.
Kapı açıldı.
Kadın : Buyurun.
Adam : İyi geceler hanımefendi. Ben size bebeğimi vermek istiyorum.
Kadın bebeğe baktı.
Kadın : Çocuğunuz mu?
Adam : Kızım. Ona bakabilir misiniz?
Kadın : Evet. Ama siz kimsiniz?
Kadın bebeği kucağına aldı. Adam geri adım attı.
Kadın : Evet? Kimsiniz?
Bebek adamın geri çekilişini gördü. Ve ağlamaya başladı.
Adam : Ben. Cevap veremem.
Kadın : Ama neden?
Adam cisimlenir. Kadın korkuyla geri çekilir. Bebek daha çok ağlar. Kadın dışarısının iyice soğuduğunu fark eder ve içeri girer. Bebek büyür. 7 yaşında zengin bir aileye arkadaşı ile evlatlık verilir.
Diana'nın ağzındanYüzü görünmeyen adamın kucağındaki bebeği ile binaya yaklaşmasını gördüm. Kapıyı çaldı ve bebeği kadına verdi
Diana : Hayır! Sakın bebeği verme! Baba beni verme!
Adam geri çekildi ve her şey yok oldu.
Diana : Hayır!..... Verme....... Beni verme..... Baba....!
Rowan : Diana! Diana! Uyan!
Gözümü açtım. Pencere kenarında olduğumu fark ettim.
Rowan : Her yağmurlu gecede buraya gelip o rüyayı görmek zorunda mısın?
Diana : Offfff! Uyuya kalmışım.
Oturup dizlerimi çektim. Rowan karşıma oturdu.
Rowan : İyisin öyle değil mi?
Diana : İyiyim. Sorun yok.
Rowan : Peki. Ben yatıyorum. İyi geceler.
Diana : İyi geceler.
Üvey kardeşim yanağımı öpüp yatağına yattı.
Ben Diana. Diana Prinz. Prinz ailesine verilmiş bir çocuğum. Eskiden oda arkadaşım olan Rowan benimle birlikte evlatlık alındı ve kardeşim oldu. Bu eve alınmamızın asıl amacı hizmetçilik yapmamız. Rowan ile eve alındığımızdan beri köle gibiyiz. Her gün aynı işkence gibi evi temizleriz. Ev 2 katlı. 1.katında mutfak salon gibi odalar var. 2.katta yatak odaları var. Ev gerçekten çok büyük. Bizse tavan arasında yatarız. Gece 12ye kadar çalışır. 12 den sonra 1e kadar serbest kalırız. Yine klasik bir günde uyandım. Üstümü değiştirip, yüzümü yıkadım. Saçımı at kuyruğu yapıp aşağı indim. Merdiven altından paspası aldım. Kovayı doldurup içine deterjan attıktan sonra mutfağa girdim. Rowan bulaşık yıkıyordu.
Diana : Günaydın Bayan ve Bay Prinz.
Bayan Prinz : Günaydın. Bugün kızımın odasını köşe bucak siliyorsun. Ayrıca bahçedeki otları da biçeceksin.
Rowan : Özür dilerim Bayan Prinz ama bahçıvanımız varken neden Diana bahçeyle ilgileniyor?
Bayan Prinz sinirle Rowan'a döndü.
Diana : Önemli değil! Ben hallederim Bayan Prinz!
Bayan Prinz : Güzel. Evet oğlumla bugün dışarı gideceğiz. Odasına girmeniz yasak. Odasına girilmekten hoşlanmıyor biliyorsunuz.
Her şeyi kavgasız yapardık. Sinirlendiğim zamansa kendimi sıkmam gerekirdi. Mutfağın yerini paspasladım. Derken Jessie(Bayan Prinz'in kızı) yere bilerek meyve suyu döktü. Bilmiş bir tavırla konuştu.
Jessie : Ay çok pardoooon(anan pardooon-yazar)
Masaya oturdu. Sinirle Jessie'ye baktım. Elindeki bardak aniden kırıldı. Herkes çığlık attı. Ben geri çekildim.
Jessie : Ne bakıyorsun! Çabuk üstüme bi bez getir.
Hemen bezi alıp üstünü silmeye koyuldum. Derken kapı çaldı.
Jessie : Git kapıya bak! Ben hallederim! Seni aptal.
Gidip kapıya baktım. Gelen postacıydı. Postaları aldım. Kapıyı kapatıp mutfağa döndüm. Postaları dağıtırken son 2 posta kaldı. Üstlerini okuyunca kaldım. Rowan Taylor, Diana Prinz 'e Hogwarts' tan gelen mektuplar.
Bayan Prinz : Ne duruyorsun?! Sahiplerine versene!
Diana : Bu ikisi Rowan ve bana.
Rowan, Jessie, Bayan Prinz : Ne?
Diana : Evet. Al.
Mektubun üstünde kırmızı bir mühür vardı. Üstünde aslan, yılan, porsuk ve Kartal olan bir simge vardı.
Rowan : Hogwarts'a kabul mu edildim?
Diana : Bende. Ama biz başvurmadık ki? Hogwarts'ta neresi?
Jessie : Sizi kandırıyorlar. Aptallar.
Bayan : Prinz. EVET! ARTIK EVİ TEMİZLEYİN! HADİ BAKALIM!
Mektupları masaya bıraktık. Salona geçtik. Rowan toz almaya başladı. Bende yeri paspasladım. Akşama kadar evi temizledikten sonra odamıza çekildik. Rowan tokamı açmaya çalışıyordu.
Diana : Ah! Acıttın!
Rowan : Özür dilerim ama bu fena sıkışmış.
Tokamı çıkarttıktan sonra kendimi yatağa bıraktım.
Rowan : İyisin öyle değil mi?
Diana : İyiyim sorun yok.
Ellerimi başımın altına koydum. Rowan baş ucuma geldi.
Rowan : Sana dün gece yine vurdu. Öyle değil mi?
Diana : Ne? Hay-
Rowan : Ben anlarım. Boşuna yalan söyleme. Sana demiştim. Bu evden kaçalım diye.
Diana : Kaçınca ne yapacağız? Nereye gideceğiz?
Rowan : Haklısın. Gidecek yerimiz yok.
Masadan mektubumu aldım.
Diana : Hogwarts neresi sence?
Rowan : Bilmiyorum. Sanırım bir okul. Büyücülük okulu.
Diana : Büyücü mü?
Rowan : Mektubu okumadın mı?
Diana : Hayır.
Açıp mektubu okudum. Bir de bilet çıktı.
Diana : Peron 9 üç çeyrek mi?
Rowan : Evet.
Diana : Şaka olmalı.
Geri masaya mektubu koydum. Rowan üstünü değişip yatağına yattı.
Üstümü giyinip yorganın altına girdim. Yaz olmasına rağmen kalın yorganlarda yatıyorduk. Şikayetçi değildik. Burası kışın aşırı soğuk olurdu. Yazın bile bazen yorganla uyurduk. Tavana bakıp hayal kurmaya başladım. Eğer o gece babam beni bırakmasaydı şuan belki odamda uyurdum. Ertesi sabah beraber kahvaltı ederdik.
Rowan : Ve ben olmazdım.
Diana : Ha? Yine mi sesli hayal kurdum?
Rowan : Evet öyle.
Diana : Üzgünüm. Senin olamayacağını hep unutuyorum. Ama sensiz hayat sıkıcı olurdu.
Rowan : Merak etme. O anılar sende kaldığı için babanı merak etmen normal. Annen sence nasıl biridir?
Diana : Bilmem.
Rowan : Güzel olduğu kesin.
Diana : Belki babama benziyorum?
Rowan : Babanda çok yakışıklı o zaman.
Diana : Rowan!
Rowan : Tamam tamam.
Rowan günlüğünü alıp yazmaya koyuldu.
Diana : Ne yazıyorsun?
Rowan : Özel.
Diana : Peki.
Rowan : Israr etmeyecek misin?
Diana : Özel dediğine göre etmem saçma olurdu.
Rowan : Böyle olmayı bırak. Bayan Prinz ne derse yapıyorsun. Bu yüzden sana daha çok iş veriyor.
Diana : Ama sen yardım ediyorsun. O kadın bizi 18 olana kadar kullanacak çok belli.
Rowan : Peki 18 olduktan sonra ne yapacağız?
Diana : Bilmem. Bizi bence ölene kadar kullanır. Dışarı çıkmamız yasak çünkü başka iş bulur gideriz diye. Bizi hizmetçi olarak kullanıyor.
Rowan : Aynen öyle.
Kapı açıldı.
Jessie : Kalkın sizi aptallar! Şunları ütüleyin! Şunlarıda yıkayın!
Rowan : Kendin yap!
Diana : ne?
Jessie : Efendim?! Duyamadım! Tekrar söyle!
Rowan : Kendin yap!
Diana : Rowan sakin ol!
Rowan : Sen sus Diana! Çalışma saatimiz bitti. Artık ne dersen ya sabaha ya da kendin yapacaksın!
Jessie : Öyle mi? Annne!
Jessie aşağı gitti. Bir süre sonra aşağıdan Bayan Prinz seslendi.
Bayan Prinz : Diana ve Rowan derhal aşağı!
Diana : Of Rowan..
Rowan : Sen sadece sinirlenmeye bak. Onlara hadlerini bildireceğiz!28.06.22 tarihinde yaptığım ekleme :
Karakterlerin yüzleri :
Diana :Rowan :
İleride karşımıza çıkacak karakter Lara:
İyi okumalar <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Snape'in Kızı
FantasySize baba diyebilir miyim? Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi. Tabi ki öyle diyeceksin. Diana 11 yaşına geldiğinde Hogwarts'tan kabul mektubunu alır. Küçüklükten beri aradığı babasının Snape olduğunu düşünmektedir. Aynı zamanda bir k...